GündemHukuk Düzce’de barakada

Hukuk Düzce’de barakada

29.12.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yalnız Düzce’de değil, deprem bölgesinde hukuk hem fizik hem içerik olarak barakada kalmış durumda. Pek çok soruya hukuk yanıt veremiyor, pek çok sorunu hukuk çözemiyor

Hukuk Düzce’de barakada

Şu bizim adliye - 5
Hukuk Düzce’de barakada

Yalnız Düzce’de değil, deprem bölgesinde hukuk hem fizik hem içerik olarak barakada kalmış durumda. Pek çok soruya hukuk yanıt veremiyor, pek çok sorunu hukuk çözemiyor

Nail Güreli

Adliye sarayı...
Pek severiz saray sözcüğünü.
Kiralık binalarda, han köşelerinde "icra - i faaliyet" eden pek çok adliyemiz olduğu halde "Adliye Sarayı" sözcüğü sanki tüm adliyeler için geçerlidir.
Düzce'nin varoşlarında 57 baraka ile kurulmuş adliye... (ne diyeceğiz?.. binaları mı, mahallesi mi, sitesi mi, ne? herhalde adliye sarayı değil; saray sözcüğünün yüzüne tüküresiniz gelir) adliye işte, Düzce Adliyesi.
Deprem yıkımının üzerinden bir yıl geçti, ama Düzce Adliyesi hala barakalarda. Çoğu 18 ve 21 metrekarelik barakalar ya da konteynerlerde çalışıyor Düzce Adliyesi. Çalışanlar yazın sıcaktan piştiler, kışın donmaya hazırlanıyorlar.
Benzetmek gibi olmasın, ama "adliye mahallesi" bir sirk alanını andırıyor. Büyükçe bir alanın etrafında çepeçevre barakalar. Cumhuriyet Başsavcısı'nın makam barakası... Ağır Ceza Reisi'nin makam barakası... Kalem barakası... Zabıt katibi barakası... Duruşma salonu barakası... Biraz arkada lojman barakaları... Barakaların arasına gerilmiş çamaşır iplerinde rengarenk giysiler kuruyor. Dedik ya, sirki andırıyor diye.
Meydanın orta yerinde duble baraka; bekleme salonu, önünde de bir Atatürk büstü.
Deprem bölgesinde yargı Türkiye genelindeki sorunlara ek olarak çok daha farklı ve ağır sorunlar yaşıyor.
Bir yıl önce kurulan Düzce Barosu'nun merkezinde, yani barakada Baro Başkanı Av. Hidayet Can ve öteki avukatlarla konuşuyoruz.

Umutsuzluk
Önemli bir sorun yıkılan ve ağır hasar gören binaların sorumluları hakkında 1500'ü aşkın soruşturma ve dava açılmış. Müteahhitlerin kusurları belirlenecek, ama bir sonuç alınacağından kimse pek umutlu değil. Varılan ya da varılacak olan muhtemel sonuç özetle şu:
"Efendim bina sağlamdı, ama zemin çürük olduğu için yıkıldı. Bunda kimsenin kusuru, kabahati, suçu yok."
"Peki zemin etüdü yapılmadı mı?"
"O zaman zemin etüdü yapılması diye yasal bir zorunluluk yoktu ki. Zemin etüdü zorunluluğu yeni yasaya konuldu."
"Yani, yıkılan binaların sorumluları zemin çürüktü diyerek kurtuluyor öyle mi?"
"Hukuktaki boşluk nedeniyle öyle. Hemen hepsi kurtulacak, daha doğrusu kimseye bir şey olmayacak; ölen öldüğü ile yıkılan yıkıldığı ile kalacak. Ancak bundan sonraki inşaatlar için zemin etüdü koşulu getirildi."

Yeni mafya
Depremin ortaya çıkardığı başka bir hukuksal sorunu da Av. Yıldıray Saray etraflı biçimde anlatıyor, biz özetleyerek aktaralım:
Bir bina yıkıldığı zaman ortada kat mülkiyeti kalmıyor. Kat mülkiyeti kalmayınca da katların ya da dairelerin sahipleri ancak arsa payı üzerinde hak iddia edebiliyor. Diyelim ki, 150 metrakare arsa üzerine yapılmış 10 daireli bir apartman yıkıldığında, bu 10 dairenin her bir sahibi 15'er metrekarelik yerin hak sahibi olabiliyor. 15 metrekare arsa kimin ne işine yarar ki?
İşte burada rantçılar ortaya çıkıyor. Pay sahiplerine ayrı ayrı gidiyor, "Kardeşim senin yerin küçük, satsan satamazsın alsan alamazsın. İyisi mi al sen şu parayı, tapuda bunun bana devrini ver" diyor.
Böylece deprem yıkıntıları üzerinde bir tür mafya filizleniyor.
Hukukçular bu konuda hukukun henüz yapabileceği pek bir şey olmadığını söylüyor.

Hukukun cilvesi
Deprem bölgesinde hukuktan bir başka kesit sunalım.
Düzce Barosu Başkanı Av. Hidayet Can deprem mağduru iki kişinin davasını üstlenmiş. Aynı davalarda karşı tarafın avukatlıklarını ise Baro Yönetim Kurulu'nda üye olan iki meslektaşı almış. Yani, baroda aynı masa etrafında meslektaşlarının haklarını aynı doğrultuda savunurken, mahkeme salonunda (barakasında) karşı karşıya gelip ayrı hakların savunuculuğunu yapacaklar.
Hukukun ve profesyonelliğin doğal cilvesi.
Ama bu profesyonelliğin adalet terazisinin bir kefesinde ağır basması, bir başka ilginç tablo oluşturuyor. Bu tabloyu Baro Başkanı Hidayet Can, başkanlık sorumluluğu ile meslektaşlarını incitmemeye özen göstererek anlatıyor. Onun anlatımından önce, biz olup biteni pattadanak söyleyiverelim: Depremde mağdur olan, malını canını kaybedenlerin avukatlığını pek fazla alan yokmuş. Çoğunluk müteahhitlerin ve fenni sorumluların vekilliğini üstlenmeyi yeğliyormuş.

Gönüllü avukat
Bakın, Baro Başkanı Can, olayın bu yanını nasıl anlatıyor:
"Biz baro olarak 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde 21 gün süreyle gönüllü avukatlık müessesesini hayata geçirdik. Tabii bu süreç geçtikten sonra her avukat mesleğini icra ederken ekonomik nedenlerle de hareket ediyor. Yani avukatlık yapmanın esprisi bir yerde o. Mağdurun yanında yer alıp almama bir tercih meselesi. Onun için avukat arkadaşlarımızın büyük bir kısmı tercihlerini müteahhitler, mühendisler, fenni mesuller yönünde yaptılar. Bu olumsuz bir durum değil.
Yineleyelim, Baro Başkanı'nın kendisi iki mağdurun davasını üstlenmiş.

Günde 40 dosya
Sakarya 1. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Abdurrahman Doğaner, haftada üç gün 35 - 40 dosya ile duruşmaya çıkıyor. Depremden sonra hasar tespiti ve tazminat davaları artmış. Sakarya'daki üç asliye ceza mahkemesine toplam 300 dolayında dava gelmiş. Fakat Yargıtay'ın ölümlü davaların ağır cezada görülmesi yolundaki kararı üzerine, şimdi bu dosyalar asliye cezaların görevsizlik kararıyla ağır cezaya gidiyor. Doğaner, depremden sonra hırsızlık davalarının da arttığını belirtiyor.

Sakarya Barosu Başkanı Av. Fikret Erdem
Yeni binaya 2 kat eskisine 5 kat
Sakarya'da deprem sonrası yaşanan hukuksal sorunlar Düzce'den ve öteki deprem bölgelerindekilerden pek farklı değil.
Sakarya Barosu Başkanı Av. Fikret Erdem bir çelişkiye değiniyor.
Depremden sonra getirilen mevzuat gereği iki katlıdan fazla inşaata izin verilmiyor. Ancak zemin etüdünden sağlam raporu alınırsa üç katlı bina yapabiliyorsunuz.
İyi güzel diyorsunuz, değil mi?
Oysa depremde hasar görmüş dört katlı, beş katlı binaların onarılıp içine girilmesine izin veriliyor.
Baro Başkanı Av. Fikret Erdem, gelecekte yaşanacak hukuki bir sorunu da haber veriyor:
"Çok katlı binalar yıkılmıştı, yerlerine iki katlı binalar yapılacak şehir merkezinde. Bunlar bayağı sorunlar doğuracak. Beş katlı binanın üç katı yıkıldı, alttaki iki katı hasarlı kaldı. Yerine iki katlı bina yapılınca o iki katın kimin olacağı konusunda ihtilaf çıkacak, iş mahkemeye düşecek. Yani hukuki meseleler bitmiş değil."


Yarın:
DGM normal yargı haline geldi

GÜNCEL




















KEŞFETYENİ
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları
Ünlü isimler yaz sezonunu açtı! 3 güzelden plaj pozları

Cadde | 06.06.2025 - 07:41

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte birçok ünlü isim sezonu açtı. Ayrılık iddialarında yer alan Cemre Baysel'den Yunanistan'a giden Afra Saraçoğlu'na kadar... İşte ünlü isimlerin plaj tarzı.

Yazarlar