Saldırıda ölen damadın ağabeyi berdel iddialarını yalanladı

Bilge Köyü’nde katliamda ağabeyi damat Habip Arı, annesi Kafiye, babası Mithat ve kardeşi Ruhşen’i kaybeden Cemil Arı, ‘berdel’ iddialarını yalanladı. Olay gecesi ağabeyi Habip Arı ile Sevgi Çelebi’nin nişan töreni bulunduğunu söyleyen Cemil Arı, ‘Berdel’ olayını kendi aile içinde konuştuklarını söyledi. Nişan törenine gitmeden önce annesi Kafiye Arı’nın, “Biz onlardan kız alıyoruz. Onlar da bizden Emine’yi isterler” diye evde konuştuğunu anlatan Cemil Arı, “Bunu üzerine ağabeyim ‘öyle bir şey olacaksa ben gelmiyorum. Ben bacımı berdel niyetine vermiyorum. Bana kızlarını veriyorlarsa baş göz üstüne, vermiyorlarsa biz karşılık vermiyoruz’ dedi. Ama bu konuyu hiç kimseyle paylaşmadan gelin tarafına da söylemedik” dedi. 

BABAM SEVİNÇTEN AĞLADI 
Cemil Arı, ailesinin daha önce ağabeyine Sevgi Çelebi’yi istediğini ve kesin bir cevap beklediklerini belirterek, “Pazartesi günü sabah karşı bizi telefonla arayıp, ‘kızı size veriyoruz’ dediler. Bunun üzerine babam, ‘ben bu günleri de görecek miydim?’ diyerek hüngür hüngür ağlamıştı. Hatta babam gece bekçiliği yaptığı için izni yoktu. Ama babam nişan törenine gitmeyi çok istiyordu ve izin alıp o da gitti” dedi. 

BİZİM KİMSEYLE HUSUMETİMİZ YOK 
Köydeki katliamı yaptıkları iddiasıyla tutuklanan kişilerle hiç bir husumetleri ve kan davaları bulunmadığını söyleyen Cemil Arı, şöyle devam etti:
“Basında bazı iddialar var bunların hepsi gerçek dışı. 20 yıl önce kan davası denen bir şey yok. Bizimle hiç bir alakası yok. Tutuklanan kişilerin ifadesinde geçtiği gibi tecavüz olayı falan da yok. Onlar kendilerine başka birşey bulamamışlar. O anki şuursuzluklarından ne konuştuklarını bilmiyorlardır. Şuurları bile yerinde değil. Yani gözlerini kan bürüyen bir insan herşeyi söyler. Gelin benim teyzemin kızı, ağabeyimi, beni hepimiz çok seven insanlardı. Bizimle düşmanlıkları yoktu zaten. Tutuklananlarla bire bir görüşmemiz vardı. Ben gider gelirdim, onlar bize gelirdi. Hatta yanlarına gittiğmiz zaman bize güleryüzle davranırlardı. Demek o güler yüz yalancı bir güler yüzmüş. Bizi çok sevdiklerini söylerlerdi. Gel bizde kal falan derlerdi. Köye gittiğim zaman. Ama demek yalan, dolanmış hepsi.”
Diyarbakır’da kurulan taziye evinde başsağlığına gelenleri karşılayan Arı ailesinin ileri gelenleri, “Eğer tecavüz olayı, kız istemeyle ilgili bir problem olsaydı. Buradan gidenleri köy yolunda pusu kurup öldürürlerdi. Ama bu katliam, vahşet ötesi bir olaydır. Türkiye’nin meselesinden dünya meselesi haline gelmiştir. Bir an önce bu katliamı yapan vahşi vampir kişiler tespit edilsin. Buradaki ailenin o olayla hiç bir alaksı yok. Saf niyetleri ile sadece kız istemeye gittiler. Oradaki köylülerin kendi araların husumetleri varsa. Onları biz bilmiyoruz” dedi. 

ÖLENLERDEN BİRİ VEKİL ÖĞRETMEN 
Saldırıda ölenlerden Halil Çelebi’nin, komşu Atlıca Köyü'nde vekil öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Çelebi’nin öğrencileri ile öğretmen arkadaşı acı olayşın şokunu yaşarken, Atlıca İlköğretim Okulu öğretmeni Mehmet Koç, Bilge köyündeki insanları tanıdığını söyledi. Öğretmen Koç, “Köy imamı Kazım Ozan, olayın yaşandığı evin sahibi ve Halil’in de babası olan Cemil Çelebi ile diğerlerini tanıyorum. Olayın zanlısı aileleri de biliyorum. Olanlara inanamıyorum. Sık sık Halil ile köye gidip evlerinde misafir olarak kalıyordum. Köylülerle aralarında bir sorun olduğuna dair en ufak bir işaret yoktu” dedi.
Olaydan 2 gün önce, yanında öğretmen arkadaşı Halil ile olayın baş zanlısı olduğu ileri sürülen ‘Şıh Mehmet’ lakaplı Mehmet Çelebi’ye ait balık tesisinde piknik yaptıklarını ve bu kişinin kendilerine çok yakınlık gösterdiğini de söyledi. Bilge köyünde yaşayanların maddi sorunu olmadığını belirten öğretmen Mehmet Koç, “Her ailenin, taşımacılık yaptıkları kamyonları ve arazileri var. Mardin’de minibüs hattı olan var. 4 aile balık tesisi işletiyor. Ayrıca koruculuk yapıyorlardı. Bilge köyü, buraların en huzurlu köylerindendi” diye konuştu.