Silivri’de ‘vardiya’ köyü

Silivri’de görülen Ergenekon ve Balyoz davalarına dikkat çekmek amacıyla kurulan mini köyde çeşitli etkinlikler düzenleyen gönüllüler, enginar, marul, çilek ve mısır gibi sebze ve meyveler de yetiştiriyor. Balyoz davasının başladığı Aralık 2010’dan itibaren tutuklu askerlerin eşleri yaşananlara dikkat çekmek için çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi. “Vardiya Bizde Platformu” adını verdikleri oluşumla sürece dikkat çekmek isteyen kadınlar kimi zaman basın açıklaması yaptı, kimi zaman cezaevi önünde çam ve gül dikti, kimi zaman da üzerlerine “Adalet istiyoruz” yazan tişörtler giydi.

İlk mahsül toplandı
“Vardiya Bizde Platformu”nun ilk önemli adımı ise Eylül 2011’de İşçi Partisi, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Türkiye Gençlik Birliği, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de aralarında bulunduğu 15 sivil toplum kuruluşuyla birlikte Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesi önünde çadır kurmak oldu. Toprak sahibinden kiraladıkları alana kurdukları çadırda nöbetleşe kalan ve yaptıkları eylemlerle seslerini duyuran grup, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan 4 ay önce gelen “Bu alan kamulaştırılmıştır” haberiyle kiracıyken işgalci konumuna geçti. Kısa süre sonra başsavcılığın “Derhal boşaltın” dediği alanın, Adalet Bakanlığı’nın daha büyük bir duruşma salonu yapmak için kamulaştırıldığı anlaşıldı. Bunun üzerine grup yeni bir alan arayışına girdi. Cezaevi çalışanlarının kaldığı lojmanların karşısında 1500 liraya yeni bir alan kiralayan grup, bu kez büyük bir çadır ve 3 konteynır kurdu. Alana iyice yerleşen grup, konteynırların önüne kameriye, seyyar tuvaletler, kiler de kurarak küçük bir yerleşke oluşturdu. Gönüllüler, oluşturdukları bahçede enginar, çilek, mısır, domates, marul gibi sebze ve meyve ekmeye başladı. Adeta küçük bir köye dönüşen arazide ilk mahsuller de toplanmaya başladı.
Mini köyün sorumlusu İşçi Partisi MKK üyesi Hıdır Hokka, “Biz ilk kurduğumuz çadırda 58 konser verdik. Konserler sırasında sesimizin bulunduğumuz alandan 7-8 cezaevi öteye kadar dinlenebildiğini biliyoruz, bizi duyuyorlar. 4 ay kadar çadırlarımız büyük salonun karşısında kurulu kaldı. Daha sonra bu arazinin kamulaştırıldığı bildirildi. Yani kiracısı olduğumuz arazide bir gecede işgalci olmuştuk. Ardından da Adalet Bakanlığı müfettişleri geldi. Projeyi bize gösterdiler. Biz de boşattık” dedi. Duruşma salonunun karşısındaki araziye yeni açılan davalar için büyük bir salonun yapıldığını hatırlatan Hokka, “Biz de kendimize yeni bir arazi kiraladık. Yeni arazide hafta sonları piknikler düzenlemeyi düşünüyoruz. İlk pikniği 27 Mayıs Pazar günü yapacağız. Arazinin girişinde gelenleri karşılayan Atatürk büstünün de açılışını yapacağız” diye konuştu.