Gündem ‘Sosyal medya aklını korumaz’

 ‘Sosyal medya aklını korumaz’

18.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:

Hollywood yıldızlarının zihin sağlığı uzmanı Dr. Blair Steel, demansa karşı sosyalleşme önerirken “Bunun yolu sosyal medya değil” dedi.

‘Sosyal medya aklını korumaz’

ABD’nin Los Angeles kentinde ünlülerin de ruh sağlığı uzmanı olan Dr. Blair Steel, demans konusunda Huffington Post’a konuştu. Steel önce demansı tarif etti:

Haberin Devamı

“Demans, yargılama ve hafıza kaybı gibi en az iki beyin fonksiyonunun bozulmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Belirtileri arasında unutkanlık, sınırlı sosyal beceriler ve günlük işleyişi engelleyen düşünme bozuklukları yer alır. Genellikle Alzheimer hastalığından kaynaklanır. Çoğunlukla 65 yaş ve üzeri kişileri etkiler.”

'BEYNİ UYARMIYOR'

Demansa yakalanmada genetiğin rol oynadığını belirten Dr. Steel “Ama en az bunun kadar da hayat tarzımız etkili oluyor” dedi.

Demansa yakalanmamak için temel altı yöntem öneren Steel, sosyalleşme tavsiyesinde bir yanlış anlamaya dikkati çekti: “Günümüzde insanlar, sosyal medyada çok vakit geçiyor. Sosyal medyada olmayı sosyalleşmenin bir parçası sanıyorlar. Ama öyle değil, sosyalleşme derken insanlarla yüz yüze olmayı kastediyoruz. Sosyal medya beyni, gerçek sosyalleşme gibi uyarmıyor.”

Haberin Devamı

HAFIZANIN 6 DÜŞMANI

1 - HAREKETSİZLİK: Spor yapmak sadece kasları değil beyni de iyileştiriyor.

2 - ASOSYALLİK: Birileriyle iki çift laf etmek, insan içine çıkmak beyne iyi geliyor.

3 - ALKOLE DİKKAT: Çok fazla alkol tüketmek, beyin hasarına neden olabiliyor.

4 - UYKUSUZLUK: Hem yeterince uyumamak hem uykunun bölünmesi zararlı.

5 - STRES: Sürekli baskı ve stres altında olmak demans riskini artırabilir.

6 - BESLENME: Aşırı işlenmiş gıdalar, hafıza kaybı riskini artırmaya neden olabilir.

‘Sosyal medya aklını korumaz’

DEPRESYONUN BİR NEDENİ: YALNIZLIK

Araştırmaya göre, yalnız yaşayan yetişkinlerin depresyona girme riski daha yüksek. ABD’de Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi (NCHS) tarafından yayımlanan yeni bir raporda şöyle denildi: “Araştırmamıza katılan yetişkinlerden yalnız yaşayanların yüzde 6.4’ü kendini depresyonda hissettiğini söyledi. Yakınlarıyla yaşayanlarda ise bu oran sadece yüzde 4.1 düzeyinde. Bu durum hem kadınlar hem erkekler için geçerli.”