Gündem Tarihi değiştirdi ama yok edildi!

Tarihi değiştirdi ama yok edildi!

19.05.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bandırma vapurunun hikâyesini anlatan Bozoğlu, “Atatürk 1927’de İstanbul’a geldiğinde Bandırma’yı sormuştu. Atamızın üzülmemesini isteyenler ‘Tersanede tamirde efendim’ cevabını vermişti. Oysa Bandırma, 1924’te Haliç’te sökülerek yok edilmişti” dedi.

Tarihi değiştirdi ama yok edildi

GÖKHAN KARAKAŞ/İSTANBUL - Mustafa Kemal Atatürk’ün, yıkılan bir imparatorluğun yerine yepyeni bir ulus kurmak için çıktığı Samsun yolculuğu, Türk insanının hafızasında derin iz bıraktı. 16 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan Bandırma’ya binen Atatürk, Kaptan İsmail Hakkı Durusu’nun cesareti ve becerisiyle 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkmıştı. Atatürk, özgürlük mücadelesini başlatan Bandırma vapurunu bir daha görmedi. Türkiye Cumhuruyeti tarihinde tarifsiz ve yeri dolmaz önemi olmasına rağmen değeri bilinmeyen vapurun kesinleştirilen bir fotoğrafı ya da görüntüsü bile günümüze ulaşmadı.

Haberin Devamı

HİZMET DIŞI KALDI

Milliyet’e konuşan deniz tarihi araştırmacısı Ali Bozoğlu, Bandırma vapurunun hikayesini şöyle anlattı:

“Mustafa Kemal Paşa’yı 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a götürecek bir vapur aranıyordu. Atatürk, 55 kişiyle gideceği için büyük bir vapur olması gerekiyordu. Ama 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu; Karadeniz, Mithatpaşa, Bezm-i Alem, Bahri Ahmer ve Halep gibi vapurların da olduğu 50 vapuru kaybetmişti. Akla Haliç’te bekletilen Bandırma vapuru geldi. Bandırma’yı sefere hazırlamak için Seyri- Sefain idaresinin tecrübeli kaptanı İsmail Hakkı Bey seçildi. Sefer sonrası Bandırma, İstanbul’a döndü. Yine Marmara Denizi’nde seferler yapan Bandırma, sık sık arıza yapınca 1924 yılında ‘Artık tamir tutmaz’ anlayışıyla hizmet dışına bırakıldı. Müze gemi olması gereken gemi böylece 1925 yılında İlhami Söker tarafından Haliç’te parçalandı.”

Haberin Devamı

8 YIL SONRA SORDU

“Atatürk, Bandırma vapurunu hiç unutmadı. İstanbul’a sekiz yıl sonra 1 Temmuz 1927 günü Ertuğrul yatıyla gelen Atatürk, kendisini karşılayan vapurlar arasında Bandırma’nın olup olmadığını sormuştu. Atatürk’ün üzülmemesi için çevresindekiler, ‘Tersanede, tamirde, Paşam’ yanıtını verdi. Hâlbuki Bandırma, 1924 yılında hizmet dışı bırakılmış ve Haliç’te İlhami Söker tarafından parçalanmıştı. Atatürk’ün üzülmemesi için bir vapur satın alındı ve Bandırma ismi verildi. Günümüze gelen Bandırma fotoğrafları ikinci Bandırma yani Ülgen’in görüntüsüdür.”

 İLK ADI TOROCADERTO’YDU

Bandırma vapuru, 1878’de İngiltere’de yapıldı. Geminin ilk adı Torocaderto’ydu. Beş yıl sonra Yunan armatöre satıldığında ismi Kymi oldu. 12 Aralık 1891 tarihinde batan Kymi İstanbul’daki Rama Derasimo firmasına satıldı.

1894 yılında Türk bayrağı çekilen geminin adı Panderma oldu. Marmara Denizi’nde; Tekirdağ, Biga ve Erdek Körfezi arasında seferler yapan gemi Bandırma olarak isim değiştirdi. Posta vapuru olan Bandırma 48.9 metreydi. 1924’te hizmet dışı bırakıldı. Bandırma, 1925 yılında gemi bozmacı İlhami Söker tarafından dört ay içinde Haliç’te parçalara ayrıldı.

Haberin Devamı

Tarihi değiştirdi ama yok edildi

‘HACI TEVFİK EFENDİ PAŞA SANA EMANET’

Atatürk ile Bandırma vapurundaki 79 kişiden biri olan Başkamorot Hacı Tevfik Ulusu’nun torunu Mustafa Kemal Ulusu da Milliyet’e duygularını anlattı. Ulusu, “Kurtuluş savaşının ilk adımı 16 Mayıs 1919 günü Bandırma vapurunun İstanbul’dan hareketiyle başlamıştı. Tarihsel açıdan Bandırma çok önemlidir. Yaşatılması ulusal tarihimiz açısından gerekliydi. Ama sadece Samsun’da yapılmış benzeri günümüze ulaştı. Kaptan İsmail Hakkı Durusu yolcunun önemini çok iyi biliyordu. Dedemi kaptan köşküne çağıran kaptan şu emri vermişti. ‘Hacı Tevfik Efendi Paşa sana emanet’. Bu emaneti dedem üç gün canı pahasına korumayı göze aldı sonra da babam Nuri Ulusu 12 yıl yanıbaşından ayrılmadı. Babam bu nedenle bana Mustafa Kemal ismini verdi. Şerefle ve gururla taşıyorum bu ismi” dedi.

‘KORUYAMADIK’

Emekli Amiral Cem Gürdeniz, “İngiliz donanmasında 24 saatte iki kayıp Nusrat gibi Bandırma’yı da koruyamadık. Bandırma’nın manevi değeri çok büyüktür. Bandırma ve Nusrat kadar Alemdar, Rusumat 4, Ertuğrul yatı gibi pek çoğunu koruyamadık. Denizci bir ulus olsaydık bu gemileri korurduk. Türkiye’nin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu vardır ama içinde Atatürk’ün gemilerine ve Türk denizcilik kültür mirasına yönelik tek madde yoktur” dedi.