07.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
ESENGÜL DEMİRBAŞ İstanbul
İstanbul’un değişmez gerçeği trafik sıkışıklığı dilenenler, satıcılar ve cam silenler için bir kazanç kapısı. Ama günde 30-40 lira kazancı olan bu iş yüzünden pek çok kişinin hayatı tehlikeye giriyor.
Sıkışık trafikte araçların önüne atlayan ve zaman zaman camları yumruklayan dilenciler, sürücüleri tedirgin ediyor. Dilenciler dışında trafik ışıklarında, sürücülere sormadan otomobil camı silenler de var; su veya mendil satmak için araçların önüne atlayanlar da... Bunların çoğu ise çocuk.
Suriye’deki iç savaştan kaçanlar da artık trafikte canları pahasına para kazanmaya çalışıyor ki bu da zaten mevcut olanların sayısını arttırmış durumda.
Dilencilik, Türk Ceza Kanunu’na(TCK) göre suç değil fakat Kabahatler Kanunu kapsamında dilencilik yapanlara 88 lira ceza veriliyor. TCK, çocukları dilendiren kişilere 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Ancak hem polis hem de zabıta çoğunlukla dilencileri görmezden geliyor.
Karakolun hemen yanında
İstanbul’da yaptığımız yarım saatlik bir turda dilencilerin ve cam silenlerin hiçbir engelle karşılaşmadan saatlerce aynı noktada olduğunu gördük.
Eminönü-Küçükpazar, bu görüntülerin en çok yaşandığı bölgelerden biri. Otomobillerin trafik ışıklarında durmasını fırsat bilen bir genç kadın, arabanın camına vurarak sürücüden para istiyor.
Aksaray’daki trafik ışıklarında da tablo aynı. Yaşları oldukça küçük olan biri kız, 3 çocuk, kırmızı ışık yanar yanmaz kendilerini araçların önüne atıyor. Aralarından biri otomobilin camını silerken diğeri cama vurarak sürücüden para istiyor. Sürücü para vermediği zaman çocuklar otomobilin üzerine çıkıyor; diğeri camı yumrukluyor. Bu sahnenin yaşandığı yerin yaklaşık 300 metre uzağında ise Aksaray Polis Karakolu var.
Günde 30-35 liralık kazanç
Şişli’de de E5 üzerinde duran araçların camını silen bir gencin para vermeden ilerleyen sürücülerin peşinden koştuğuna tanık oluyoruz.
Mecidiyeköy’deki trafik ışıkları da cam silenler ve dilenenler için önemli noktalardan biri. Burada cam silen gençlerden biriyle sohbete ediyoruz. İsmi Ali Rıza; 20 yaşında. Konya’dan İstanbul’a geldiklerini anlatan Ali Rıza, “Kardeşlerimin okuması ve evimin ihtiyaçları için bu işi yapıyorum. 5 kardeşiz.
Ağabeyim askerde ona da para gönderiyorum. Babam seyyar satıcı. Evimiz de soba bile yok. Bu işle kazandığım günlük 30-35 lirayla eve katkıda bulunuyorum” diyor.
Bir diğer genç Murat Kelek ise evli ve 2 aylık bir çocuk sahibi olduğunu anlatarak, çocuğuna mama alabilmek için 7 liraya daha ihtiyacının olduğunu söylüyor.
Polis müdahale etmiyor
Mecidiyeköy’deki trafik ışıklarında ise yaşları küçük olan 4 erkek çocuğuna rastlıyoruz. Onların da kimi ısrarla cam silme yarışında kimi ise mendil satma derdinde. İlkokul öğrencisi C.U. “Babam maddi sıkıntıdan dolayı intihar etti. 5.sınıfa gidiyorum. Ben mendil satıyorum, annem ise karton topluyor. Günde 15-20 lira kazanıyorum” diyor. A. K. ise, “Maddi durumum nedeniyle liseyi 1. sınıfta terk ettim. Arabaların camlarını siliyorum. Bazen günde 75 lira kazanıyorum. Geçenlerde polis yakaladı, 88 lira ceza kesti” diye konuşuyor.
Çocuklar durduğu noktanın 100 metre uzağında ise bir polis aracında bekleyen polisler hiçbir müdahalede bulunmuyor.
Yasal prosedür nedir?
Yollarda dilencilik yapan ya da cam silen çocuklara hem emniyetin hem de zabıtanın müdahale yetkisi var. Zabıta ya da polis gördüğü yerde dilencilere cam silen çocuklara müdahale edebiliyor. Kabahatler Kanunu’na göre 88 lira para cezası kesilerek çocuk ailesine teslim ediliyor.