18.10.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Genelkurmay Başkanlığı, disko olarak adlandırılan disiplin koğuşunda işkence gördüğü iddiasıyla GATA’da tedavisi sürerken hayatını kaybeden Er Uğur Kantar’ın ölümü nedeniyle gazetelerde çıkan ve TSK’yı suçladığı belirtilen haberler üzerine dün ikinci yazılı açıklamayı yaptı. Açıklamada, Kantar’ın Kıbrıs’ta görevliyken bir arkadaşıyla kavga etmek suretiyle “hoşnutsuzluk yaratmak” suçundan bölük komutanı tarafından 7 gün oda hapsiyle cezalandırıldığı ve 18 Temmuz’da Tümen Disiplin Ceza ve Tutukevi’ne konulduğu belirtildi.
Kantar’ın 25 Temmuz’da tutukevinden çıkış işlemleri yapılırken epilepsi benzeri kasılmalar nedeniyle fenalaşarak bayıldığı bunun üzerine Lefkoşa Doktor Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne sevk edildiği kaydedilen açıklamada, tahkikat heyetinin 26 Temmuz günü saat 04.00’te tutukevinde görevli altı gardiyanı görevden aldığı vurgulandı. Açıklamada, tümen komutanının aynı gün talep ettiği askeri savcı duruma el koyduğu belirtildi. Askeri savcının iki gardiyanı önce gözaltına aldığı, 27 Temmuz günü ise tutukladığı belirtilen açıklamada, Kantar’ın hayati tehlikesinin devam etmesi üzerine 26 Temmuz günü saat 23.00’te GATA’ya sevkedildiği vurgulandı. Açıklamada, 79 gün her türlü tıbbi işlem yapılan Kantar’ın 12 Ekim günü saat 22.30’da vefat ettiği kaydedildi.
Komutandan özür diledi
4 Ağustos günü bilgi almak için Kantar’ın babası Aydın Kantar ve avukatıyla KKTC’de Alay, Tabur ve Bölük Komutanları ile görüştürüldüğü belirtilen açıklamada, “Merhumun babası ve avukatı, 26 Temmuz tarihinden itibaren bazı aile fertleri tarafından bölük komutanına açılan tehdit içerikli telefonlardan dolayı üzüntülerini belirtmişler ve onlar adına özür dilemişlerdir” denildi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Kantar’ın durumuyla günlük olarak ve yakından ilgilendiği de vurgulanan açıklamada, Merkez Komutanlığı’nca Kantar için GATA’da tören düzenlenmesi yönünde aileyle görüşüldüğü ancak amca Hamza Kantar’ın tören yapılmasını istemediği ve İstanbul’a nakli konusunda da yardım talebini reddettiği, bu durumun tutanakla tespit edildiği ifade edildi. Açıklamada, Kantar’ın başörtülü annesinin GATA misafirhanesine sokulmadığı iddialarının gerçek dışı olduğu kaydedildi. Aile üyelerinin misafirhane kayıtları da internet sitesine konuldu. Kayıtlara göre baba Aydın Kantar 29 Temmuz-16 Eylül, 22-26 Eylül ve 28 Eylül-10 Ekim tarihleri arasında toplam 65 gün, anne Fadime Kantar 29 Temmuz-6 Eylül tarihleri arasında 39 gün misafirhaneden faydalanırken, bazı aile üyelerinin de misafirhanede kaldığı belirtildi. Baba Kantar’ın kendi isteğiyle ayrıldığı kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Maksatlı kişi ve çevreler
“Sonuç olarak, TSK komuta kademelerinde görev yapan tüm personel, insan haklarına ve özgürlüklerine son derece saygılı ve vicdani sorumluluğunun bilincinde olarak baba-ağabey şefkatiyle görev yapmaktadır. Şiddeti ve kötü muameleyi önlemeye yönelik tedbirler kararlılıkla uygulanmaktadır.
Ancak maksatlı kişi ve çevreler tarafından münferit olayların genelleştirilerek, TSK mensuplarının büyük bir bölümüne teşmil edilme gayretleri ve buna benzer olayların devamlı gündemde tutularak vatandaşlarımızı TSK’dan ve yükümlüleri vatan hizmetinden soğutma ve TSK’yı tartışmalar içine çekme çabalarının, ülkesini gerçekten seven değerli ve sağduyulu halkımızın vicdanlarında akamete uğratılacağına ve halkımızın, içinden çıktığı bu milli ordusuna daima destek vereceğine gönülden inanılmaktadır.”