Umursamamak da aşırı kaygı da kötü

Sosyal medyada bilerek dezenformayon yapanları da değerlendiren Doğan, “Bu bir ciddi bir davranış bozukluğu. Antisosyal davranış. İnsanları korku ve paniğe sürüklemek davranış bozukluğudur. Aynı zamanda suçtur” dedi. Salgınla ilgili herkesin ayrı algı düzeyinin olduğunu belirten Doğan, insanların olaylara farklı tepki verebileceğini kaydetti.

Çocuklarda stres

İnsanların izole olduktan sonra yalnız kalacaklarını belirten Doğan, “Yalnızlık kaygıyı daha fazla artırır. Yalnız kalınca insan sosyal medyayı daha fazla takip etme durumunda oluyor. Tüm günü orada geçirmek kötü bir durum. Sürekli sosyal medyayı takip etmemek gerekiyor. Arada bir bakmak lazım. Aşırı incelemek, ‘kaç kişi oldu’ gibi ... Bunlar daha çok kaygıyı artırır. Hobileri devam ettirmek lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Çocukların bilinmeyenden daha fazla korktuğunu kaydeden Doğan, ebeveynleri de uyardı. Çocuklara anlayabilecekleri düzeyde hastalığı anlatmak gerektiğini dile getiren Doğan, “Hastalığı abartmamak gerekiyor. Ama bunun hastalık olduğunu, durumunun ne olduğunu somut olarak anlatmak önemli. Çocukları korkutmamak gerek. ‘Şunu yapma bak, hasta oluruz!’ gibi değil de, hastalığı ve hastalıktan kurtulma yöntemlerini anlatmak gerekir. Çocuğunuzun anlayabileceği şekilde Kovid-19 hakkındaki soruları yanıtlayın ve gerçekleri paylaşın. Güvende olduğu konusunda güvence verin” diye konuştu. Doğan yetişkinlere de strese karşı dayanıklılıklarını artırmak için “Sağlıklı, dengeli yemekler yemeye çalışın, düzenli egzersiz yapın, bolca uyuyun, alkol ve uyuşturuculardan kaçının. Sağlıklı ilişkileri sürdürün. Umut duygusunu koruyun ve olumlu düşünün” önerisinde bulundu.