Gündem Virüs bize neler öğretti?

Virüs bize neler öğretti?

13.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Tüm dünyada can almaya devam eden Kovid-19 salgını insanlığa çok acı dersler veriyor. Salgınla birlikte temiz havanın, suyun, toprağın, güneşin önemini bir kez daha anladık. Titiz annelerin ‘Temizlik hastası’ olmadığını, hapşırmanın ‘Çok yaşa’ demekten öte anlamı olduğunu fark ettik

Virüs bize neler öğretti

1- NEFES: Nefes alabilmenin hayattaki en değerli olay olduğunu, nefes alabilmek için akciğerlerimizi korumamız gerektiğini, sigara içmememiz gerektiğini.

Haberin Devamı

2 - HAVA: Temiz havanın yaşamak için şart olduğunu, havanın hiç değilse bundan sonra kirletilmesini engelleyecek önlemler alınması gerektiğini, annelerin yatağı, yorganı her gün havalandırırken aslında mikroplara karşı önlem aldıklarını.

3 -  SU: Suyun en hayati ilaç olduğunu, hem su-sabunla virüsü parçaladığımızı hem de su içerek boğazımızı temizlediğimizi, “Su içene dokunulmaz” sözünün doğruluğunu.

4 -  TOPRAK: Olağanüstü durumlarda ekmeğe, makarnaya hücum ettiğimizi, bu nedenle tarıma ve temiz toprağa önem verilmesi ve erozyonu engellememiz gerektiğini. Ayrıca narenciye bahçelerine gözümüz gibi bakmamız gerektiğini. (Kovid-19’u yenen bir
hasta peş peşe portakal yeme
ihtiyacı duyduğunu söyledi).

Haberin Devamı

5 -  TABİAT: Ağaca, böceğe, denize müdahalenin, yabani hayvanların yaşam alanını yok etmenin bize hastalık olarak döneceğini, her kuşun etinin yenmeyeceğini. (Koronavirüs salgınının Çin’de çorbası yapılan yarasalardan kaynaklandığı bildirildi).

6 - GÜNEŞ: ‘Güneş giren eve doktor girmez’ atasözünün doğruluğunu. (Hastalara D vitamini de veriliyor.)

Virüs bize neler öğretti

Salgın nedeniyle geçmişte olduğu gibi bakkala sepet uzatılarak alışveriş yapılmaya başlandı.

7 - SOSYOLOJİ: Birimizin hepimiz, hepimizin birimiz için olduğunu, herkesin birbirine hastalığı bulaştırabileceğini, virüsün sınır ve sınıf tanımadığını, bağışıklığı zayıf olanın dayanamadığını.

8 -  PSİKOLOJİ: Zor günlerde ruh sağlığımızı korumak için hobiler edinmemiz gerektiğini.

9 -  EKONOMİ: İsrafı önlememiz gerektiğini, bir lokma ekmeğe, bir bez parçasına (maske) muhtaç olabileceğimizi, ihtiyaç dışı aldığımız giysileri, ayakkabıları karantina nedeniyle evde kendi kendimize otururken giyebileceğimizi.

10 -  SAĞLIK SİSTEMİ: Ülkelerin en büyük zenginliklerinden birinin sağlık sistemi olduğunu, sağlığa yapılan yatırımın hiçbir zaman boşa gitmeyeceğini.

11 -  SAĞLIK ÇALIŞANLARI: Çok kutsal bir mesleğe mensup olduklarını, başkalarını kurtarmak uğruna ölümü göze alarak çalıştıklarını aklımızda tutmamız gerektiğini. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini. Dünyadaki
en kutsal görevin hayat vermek olduğunu.  

Haberin Devamı

12 -  SOSYAL YAŞAM: Artık hapşıranlara “Çok yaşa” demek yerine “Yaşamak ve yaşatmak istiyorsan aksırırken, hapşırırken lütfen ağzını, burnunu kapat” demenin bir zorunluluk olduğunu. Her gördüğümüz kişiyi “öpmek” gerekmediğini.

13 -  DUYGUSAL YAŞAM: Sevdiklerimize sevgimizi ve saygımızı göstermekte cimri davranırken yarının çok geç olabileceğini, hiçbir şeyi ertelememek gerektiğini, ölümün en acı ders olduğunu.

14 - SİYASET: Silahlanmaya milyarlar harcanan dünyada binlerce can alan virüsün silahla, bombayla öldürülemediğini. 

15 -  BİLİM: Safsatalara değil, bilime inanmak gerektiğini.

16 -  TARİH: Geçmişten ders almak gerektiğini, tarihteki salgınlarda da her şeyden önce karantina uygulandığını, maske takıldığını, sosyal mesafe kuralı getirildiğini, sabunla el yıkandığını hatırlamanın tam zamanı olduğunu.

17 -  MUTLULUK: Mutluluğun para pulla, mal mülkle ölçülemediğini sağlıklı nefes almanın her şeye bedel olduğunu.

Haberin Devamı

18 -  TEMİZLİK: Dışarıdan gelen aile fertlerine hemen sabunla el-ayak yıkatan, ayakkabıları sabunlu bezle sildirmeden içeri almayan, misafirlere kolonya döken, çamaşırları güneşte kurutan, gerekiyorsa kaynatan titiz annelerin ‘temizlik hastası’ değil, mikropla mücadele eden savaşçılar olduğunu.

19 -  UYKU: Erken yatıp erken kalkan ataların derin bir uykuyu şifa olarak gördüğünü.

20 -  YARDIMLAŞMA: İnsanın insana muhtaç olduğunu, karantina nedeniyle evden çıkamayanlar arasında yalnız yaşayanlar da  bulunduğunu düşünerek konu komşuya yardım etmemiz gerektiğini.

21 -  GÖNÜLLÜLÜK: Gönül zenginliğinin en büyük erdem olduğunu, daha önce depremzedelere yardıma koşan gönüllülerin bu kez de sağlık çalışanlarına ve yaşlılara destek olarak insanlık dersi verdiklerini.

22 -  ÖZGÜVEN: Yaşanılan tüm zorluklara, tüm acılara rağmen virüslere karşı korunarak hayata tutunmak gerektiğini.

23 -  SOSYAL DEVLET:  Sosyal devlet olmanın yaşlı, genç demeden tüm hastaları yaşatmaya çalışmak olduğunu. (İngiliz hükümeti, salgın İngiltere’de başladığında sürü bağışıklığını uygulamak istemişti. Bir başka ifadeyle Kovid-19 toplumda yayılabildiği kadar yayılacak, bu sırada ölenler ölecek, kalanlar kalacaktı. İngiltere’de hükümet bu yüzden önlem almakta gecikmiş, eleştiriler üzerine sürü bağışıklığı politikasından vazgeçilmişti.)

Haberin Devamı

24 -  DURMAK: Yokuş aşağı hızla inerken arada bir durup “Ne yapıyoruz biz, nereye gidiyoruz böyle?” demek gerektiğini.

25 -  EMPATİ: Kafelerin, restoranların da kapanmasıyla sokaklarda aç, susuz kalıp, mahzun mahzun bakan kedilerin, köpeklerin yardımına koşanların ‘empati’ dediğimiz insanlığın zirvesine çıktıklarını.