07.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan-İstanbul
Atatürk’ün çocukluğunda Selanik’te karga kovaladığı ve dayısı Hüseyin Ağa’nın kâhyalığını yaptığı çiftlik sahibinin torunu ilk kez konuştu. Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Doç. Dr. Ali Güler tarafından Düşünce ve Tarih dergisinin son sayısında yayınlanan söyleşide; Karamanlı Uç Beyi Mehmet Ali Efendi’nin torunu Nebahat Tezcaner’in ilginç anılarına yer verildi.
Çankaya Yukarı Ayrancı’da ikamet eden 87 yaşındaki Nebahat Tezcaner, Atatürk’ün çocukluk arkadaşı olan annesi Zehra Hanım’ın anılarını dergiye verdiği röportajda şöyle anlatıyor:
‘Tatillerde gelirdi’
“Atatürk’ümüzün dayısı Hüseyin Ağa dedemin çiftliğinde kâhyalık yapıyormuş. Mustafa Kemal de öğrenciyken kız kardeşi ve annesi Zübeyde Hanım’la birlikte çoğu zaman tatillerde dayısının yanına geliyormuş. Annem, Atatürk’ün o yıllarda kız kardeşi ile birlikte çiftlikte nasıl karga kovaladıklarını hem bana hem kız kardeşlerime gayet güzel anlatırdı. Zübeyde Hanım’ın çok tertipli ve temiz giyimli bir hanımefendi olduğunu hatta çiftliğe kardeşinin yanına zaman zaman gelip gittiğini söylerdi.”
‘Araziyi almamış’
Mübadele sırasında Atatürk’ün karga kovaladığı Selanik’teki çiftliğe karşılık mal almadıklarını belirten Tezcaner, şöyle devam ediyor: “Annem ve bütün akrabalarının bir kısmı 1911 Balkan Savaşı’nda çiftlikte kalmış, bir kısmı da Kadıköy’e yani İstanbul’a geçmişler. Mübadele zamanında oradaki mallara karşılık buralarda bir yerler vermek istemiş. Dedeme de Mersin’de deniz kenarında uçsuz bucaksız bir arazi vermişler. Dedem kabul etmemiş. “‘Burası senin, istediğin gibi ek ve biç, kullan, ne yaparsan yap’ demişler. Fakat dedem bu araziyi çeşitli sebeplerle beğenmemiş. ‘Ben burada ne yapayım? Yerleşirim Kadıköy’e, buraları da sizlere bağışladım, istediğiniz kişiye verin’ demiş. Annemin masmavi gözleri vardı. Evet, Atatürk’ümüzün gözleri gibi. Annem Zübeyde Hanım’a da benziyor. Güzel bir kadındı.”