Çobanken hayalini kurduğu çayıra fabrika kuracak
Amasya'nın Merzifon ilçesinde yaşayan bir işletme sahibi, çocukken çobanlık yaparak koyun otlattığı çayıra şimdi fabrika kuracak. Çobanlık yaptığı değneği hala saklayan Ömer Çağlı, 9 yaşında koyun otlatırken kurduğu hayalini 49 yaşında gerçekleştiriyor.Ücret karşılığında çobanlığa başlayıp 13 yaşına geldiğinde ilçe merkezindeki kaynak atölyesinde çıraklık yaparken bir yandan da boş zamanlarında babasıyla birlikte koyun otlatmaya devam eden ilkokul mezunu Ömer Çağlı, askerlik görevini tamamladıktan sonra ağabeyinin desteğiyle kaynak atölyesi açtı. Zamanla işini büyüterek tarım aletleri üretip 15 kişiye istihdam sağlayan bir atölyenin sahibi olan Çağlı, Merzifon Organize Sanayi Bölgesinde ön tahsisi yapılan yaklaşık 10 bin metrekarelik alanda yaklaşık 3 milyon TL'lik maliyetle oluşturacağı fabrikanın da temelini atacak. Tahsis belgesini kendilerini 'babayiğit' olarak değerlendiren Amasya Valisi Dr. Osman Varol’un elinden alan evli ve 2 çocuk babası Çağlı, “Çayırda koyunları otlatırken ‘inşallah buraya bir gün fabrika kurmak bize nasip olur’ diyordum. 15 gün içinde fabrikamızın temelini atacağız. Gelişmiş makinelerle, daha fazla eleman alarak yeni projelerimizi hayata geçireceğiz” dedi. Çobanlık yaptığı günleri unutmayıp 25 yıldan fazla süredir muhafaza ettiği çoban değneğiyle atölyesindeki çalışmalarını takip ederken yanında çalıştırdığı iki oğluna işi öğreten Çağlı, “Biz bundan ekmek yedik. Yine bu değnek bizim elimizde olacak” diye konuştu. Çağlı'nın da aralarında olduğu 10 girişimci toplam 55 milyon TL’lik yatırımla Merzifon OSB'de kuracakları 10 fabrikada binden fazla kişiye istihdam imkanı sağlayacak.
11.09.2019
Haberler
Arakanlılar ilk defa elektrikle tanıştı
İnsani Yardım Vakfı İHH tarafından Bangladeş’teki Arakan Kampları’nda bambudan inşa edilen evlere güneş yardım panellerinin kurulmasıyla Arakanlılar ilk defa elektrik ve ışığa kavuştu. İnsani Yardım Vakfı İHH, Bangladeş’teki Arakan Kampları’nda bambudan inşa ettiği 5 bin 795 evde güneş enerji paneli kurdu. Paneller sayesinde İHH kamplarında yaşayan Arakanlılar, hayatlarında ilk defa elektrik ve ışığa kavuştu. Yarım asırdan fazla bir süredir devamlı zulme uğrayan Rohingya halkı sürekli olarak Arakan’dan göç etmek zorunda kalıyor. Ağustos 2017’de başlayan ve eşi benzeri olmayan son göç dalgası, Arakan’daki zulmün hangi boyutlara ulaştığını tam anlamıyla gösteriyor. Yaşanan son krizden bu yana yaklaşık 800 bin kisi Banglades’e göç etmek zorunda kaldı. Göçle birlikte Bangladeş’te yaşayan Rohingyaların sayısı 1 milyon 300 bine ulaştı. Yardımlardan 835 bin Arakanlı faydalandı 1996’dan beri Arakan için çalışma yürüten İnsani Yardım Vakfı, 24 Ağustos’tan bugüne Arakan’daki çalışmalardan yaklaşık 835 bin kisi faydalandı. İnsani Yardım Vakfı, kriz boyunca Arakanlılara; gıda, su, hijyen, elbise, sağlık, barınma, eğitim, rehabilite ve kış çalışmaları kapsamında yardımlar gerçekleştirdi. Arakanlılar ilk defa elektriğe kavuştu Özellikle barınma alanında yapılan çalışmalar, Arakanlılara rahat bir nefes aldırdı. Bölgede bugüne kadar 5 bin 795 ev inşa edildi. Bambu’dan inşa edilen evlere aynı zamanda güneş enerji paneli de kuruldu. Böylelikle Arakanlılar, hem elektriğe hem de ışığa kavuşmuş oldu. Arakanlılar, tehcir edilmeden önce Myanmar’da da elektrikten yoksun bir hayat sürüyorlardı. Dünyanın dört bir yanından gelerek bölgede faaliyet yürüten uluslararası kuruluşlar tarafından böylesi bir projenin gerçekleştirilmemesi ise Türkiye farkını gözler önüne serdi. Bölgede bulunan hiçbir kampta elektrik ve ışık bulunmazken, kurulan güneş enerji panelleri sayesinde kamplar aydınlığa kavuştu. BM kurumu tarafından ö
11.09.2019
Yaşam
240 kaz ile başladığı işte, binlerce civciv satışı yapıyor
Muş’ta işçi olarak çalıştığı ekmek fırınından sıkılıp köyüne dönüş yapan vatandaş, evini satarak kendi kaz çiftliğini kurdu. Muş'ta fırın ustası olan 36 yaşındaki Fırat Çelik, kendi işini kurmak için evini satarak merkeze bağlı Derecik köyünde kaz çiftliği kurmaya karar verdi. Şehir hayatı ve stresten bunalan Çelik, bir süre kaz çiftliği araştırması yaparak köyünde kendi işini yapmaya başladı. Uygun doğa ve iklim koşullarında kurduğu çiftlikte kaz üretimi yapan Çelik, 240 kaz ile başladığı işte Kars, İstanbul, Ankara ve Doğu Anadolu illerine binlerce kaz satışı yapıyor. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Fırat Çelik, şehir hayatından bıktığı için mesleğini bırakarak, kaz çiftliği kurduğunu söyledi. İlk etapta Tekirdağ'dan getirdiği 240 kazla kurduğu çiftlikte hem üretim hem de satışını gerçekleştirdiğini ifade eden Çelik, "Muş'ta fırında çalışıyordum. Artık şehir hayatından bıktım. Bıktığım için de köye yerleşmek istedim. Ne iş yapabilirim diye düşünürken, aklıma kaz fikri geldi. Araştırdım ve ondan sonra evimi satıp köye geldip yerleştim. Tekirdağ'dan 240 tane kaz getirdim. 240 kaz ile bu işe başladım. Şu anda yumurta zamanı geldi. Bu işe başlayalı bir sene oldu. Şimdi hem yumurta hem de civciv zamanı. Kuluçka makinesi aldım. Yumurtaları kuluçkaya bırakıyorum. Her gün gidip soğutmasını yapıyorum. Şimdi civcivler de çıktı. Hem üretim hem de satış yapıyorum. Bir kısım civcivi satıyorum bir kısım da büyütüp sipariş üzeri satıyorum. Yılda 3 ile 4 bin arasında kaz üretimi yapıyorum. Bu kazları bir kısım toptancılar gelip alıyor, bir kısmını da Kars, İstanbul, Ankara ve çevre illere satıyorum. Kazlarımız yumurta az verdiği için yumurta satışını yapmıyoruz, sadece civciv üretiyoruz. Yumurtaları değerlidir. Yumurtalarımızdan sadece civciv elde ediyoruz" dedi.
11.09.2019
Haberler
Devlet desteğiyle 3 milyonluk tesis kurdu
Muş'ta Tarım ve Kırsal Kalkınma Kurumundan (TKDK) yüzde 75 devlet desteği alan yatırımcı Murat Gürtürk, büyükbaş hayvan çiftliği kurdu. Muş'ta devlet desteğiyle hayvancılıkta her geçen gün büyüme meydana geliyor. Sungu beldesinde devlet desteği alarak 100 hayvan kapasiteli modern tesis yaptıran Murat Gürtürk, tesisi 4 ay 2 günde kurduklarını söyledi. Sungu beldesinde kurduğu tesisin 3 milyon liraya mal olduğunu ifade eden Gürtürk, yüzde 75 Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'ndan (TKDK) hibe aldığını ve yüzde 25 da kendi desteğinin olduğunu ifade etti.
Devlet desteği olmaması durumunda böyle bir tesise sahip olamayacağını ifade eden Gürtürk, "100 adet Simental ırkı hayvan aldım. TKDK yatırımı ile kolaylık sağlandı, çok büyük bir imkân sunuldu. Önceden bu işletmede 20-30 insan çalışması gerekirken şimdi 2-4 kişi bakabiliyor. 100 başlık ahırın yanında samanlık, idari bina, makine garajı, revirler, gübre çukuru, elektrik üretim tesisi bulunuyor. Elektriği kendimiz üretiyoruz. Hayvanlara 24 ay bakım yaptıktan sonra kesime gönderiyoruz ve kesilen hayvanların yerine yeni hayvan alıyoruz. Hayvanları 6-7 aylık iken aldık ve 36 ay sonra yaklaşık her bir hayvanın ağırlığı 1 ton olacak" dedi.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurum Koordinatörü Beytullah Uygur ise, "Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Muş İl Koordinatörlüğü olarak IPARD II programı çerçevesinde Muş İl Koordinatörlüğüne 116 proje başvurusu oldu ve bu 116 proje içerisinde 45 tanesi uygun görülüp kurum başkanlığına gönderildi. 22 proje ile sözleşme imzalandı. 40 yaş altındaki genç çiftçi Murat Gürtürk’ün müracaatı uygun görüldü ve sözleşme imzalandı. Yatırım Sungu beldesinde gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
11.09.2019
Haberler
Hobi olarak başladı, solucan gübresi tesisi kurdu
Hobi olarak başladı, solucan gübresi tesisi kurdu
11.09.2019
Haberler
Fabrika işçisi yüzde 50 hibeyle kendi işinin patronu oldu
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki fabrika işçisi Mustafa Karaca, yüzde 50 hibeyle kurduğu 250 tavuklu kümeste ürettiği yumurtaları satarak kendi işinin patronu oldu. İzmit ilçesi Ambarcı köyünde yaşayan 28 yaşındaki Mustafa Karaca, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin “Doğal Gezen Tavukçuluk Destekleme Projesi” sayesinde hayalini gerçekleştirdi. Bir fabrikada işçi olarak çalışan Karaca, Ambarcı köyündeki 2 dönümlük arazisi üzerine Büyükşehir Belediyesinin yüzde 50 hibe desteğiyle kurduğu kümeste 250 tavukla yumurta üretimi gerçekleştiriyor. Kümeste günlük 130 yumurta üretimi gerçekleştiren Karaca, kendi işinin patronu oldu. Yumurta üretimine iş yerindeki arkadaşlarının köy yumurtası isteğiyle başladığını söyleyen Karaca, “Fabrikadaki çalışma arkadaşlarım köyde oturduğumu bildiklerinden benden sürekli olarak köy yumurtası istiyordu. Bende evimizdeki küçük kümesten yumurta alıp fabrikadaki arkadaşlarıma satıyordum. Zaman geçtikçe yumurta talepleri arttı. Köydeki komşularımızdan yumurta alıp fabrikada satıyordum. Daha sonrasında büyük bir kümes kurmaya karar verdim” dedi. Büyükşehirin yüzde 50 hibe desteğiyle hayalini gerçekleştirdi Tek başına büyük bir kümes kurmak için maddi duruma sahip olmadığını anlatan Karaca, “Bir arkadaşım Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin Doğal Gezen Tavukçuluk Destekleme Projesi ilanını görmüş. Zaten bende arkadaşlarımla bir imkan olsa da büyük bir kümes kursam diye sürekli konuşuyordum. Bende bu proje için Büyükşehir Belediyesi ile görüştüm. Sonuç olarak yüzde 50 hibeyle bu kümes yapıldı. 2013 yılından bu yana böyle bir kümes kurmayı hep hayal ediyordum. Hayalim Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle gerçek oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na proje için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
11.09.2019
Haberler
Buzağı ölümlerini önlemek için ahırına kamera sistemi kurdu
Samsun’da bir vatandaş yeni doğan buzağılarının ölmelerini engellemek için kurduğu kamera sistemi ile evinden ahırını 24 saat gözetliyor. Samsun’un Vezirköprü ilçesinde bir vatandaş doğan buzağılarını evinden takip edebilmek için ahırına güvenlik kamerası yerleştirdi. Daha önceki dönemlerde doğan buzağıları sürekli kontrol edemediğinden öldüğünü dile getiren Ömer Arslan, buzağı ölümlerinin önüne geçebilmek için ahırı kamera sistemiyle donattığını söyledi.
"Olumsuz bir durum görünce ahıra giderek müdahale ediyorum" İlçenin Göl Mahallesi Güney Caddesi’nde ikamet eden Ömer Arslan, kendi imkanları ile hayvancılık yaptığını belirterek, “Ahırımda 20 tane büyükbaş hayvanım var. Daha önceden birkaç inekle bu işe başlamıştım. Ama gitgide büyüttüm. Her zaman ahırda beklemek zor oluyor. Beklediğimde ise doğum yapacak olan hayvanlar tedirgin oluyor. Yeni doğan buzağılar annesi bağlı olduğu için süt içmekte zorlanıyor. Beslenemediği ve annesi tarafından yalanmadığı için de buzağı boğulup ölüyor. Bir buzağı bu nedenle öldü. Doğumları takip etmek için kamera kurup evden izliyorum. Ahırda olumsuz bir durum görünce ahıra giderek müdahale ediyorum. Bu sistem işimi oldukça kolaylaştırdı" dedi.
İlçeden göç etmemek için iş imkanı üretmeye çalıştığını kaydeden Ömer Arslan, "İlçemiz çok göç veriyor. Göç etmemek ve baba ocağını tüttürmek için bizi buraya bağlayan iş imkanlarını üretmeye ve hayvancılık yapmaya çalışıyoruz. Teknolojiden yararlanmak lazım. Bu sistem buzağı ölümlerini engelleyerek ekonomiye katkıda bulunuyor" diye konuştu.
Arslan hem üretime katkıda bulunmak hem de ilçeden göçü önlemek için herkese hayvancılığı tavsiye etti.
11.09.2019
Yaşam
9 yılda 7 kez ameliyat oldu
Düzce’nin Akçakoca ilçesinde bir yaşında havale geçiren 9 yaşındaki Berat 9 yılda 7 kez ameliyat oldu. Baba Ayhan Ablay, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını dile getirerek yurt dışında ameliyat olması gerektiğini belirterek yardım istedi. Akçakoca’da kapıcılık yaparak yaşamlarını sürdüren Ayhan ve Gülseren Ablay çiftinin çocukları Berat Albay yardımseverlerden destek bekliyor. Asgari ücretle geçimlerini sağlayan Baba Ayhan Ablay, çocuğunun iyileşmesi için mücadele ederken, apartman katının bodrumunda hasta oğlu için ahşaptan kendi elleriyle yaptığı yürüyüş alanı ve inişli çıkışlı ahşap merdiveni ile Berat Ablay’a tedavi etmenin çabasını gösteriyor. Baba Ayhan, Epilepsi hastası oğlunun tedavisi için artık dayanacak güçlerinin olmadığını tek çare olarak yurt dışında bir ameliyat yapılarak çocuğunun sağlığına kavuşa bileceğini söyledi. Henüz 1 yaşında iken gece yarısı yatağında 20 dakika süreyle soğuk havale geçirerek Berat’ın hastalandığını belirten Baba Ayhan Ablay, ’’Gece yarısı son anda fark ettik ve apar topar acile kaldırdık. Ancak beli zaman sonra çocuğum ne oturma ne yürüme nede emekleme hiçbir şey yapamaz oldu. İstanbul da özel bir hastaneye gittik, bize 60 bin TL karşılığında ameliyat önerdiler. Benin durumum olmadığı için bunu karşılayamadık ameliyat ettiremedik. Daha sonra yakınlarımızın desteği ile İstanbul ve İzmir olmak üzere toplam 7 ameliyat oldu. Bu süre zarfında bu hastalık gözlere de hasar verdi. Ve Kocaeli’de gözlerinden ameliyat oldu, halen daha havale geçirmeleri sürüyor’’ dedi. Nöbetler geldiğinde çocuğunun gözlerinin kapandığını dile getiren Ayhan Ablay, ’’Çocuğum için ses ve ışık hepsi yasak. Okulda okuyor, ancak okulda ses ve ışık olması zarar veriyor. Okulda sosyal aktivitelere katılamıyor. Öğretmenler, çocuğumun üstün zekalı olduğunu söylediler. İstiklal Marşının tüm kıtalarını ezberleyerek söylemesiyle okul birincisi oldu madalya ve başarı belgesi aldı" dedi.
11.09.2019
Yaşam
Balık yakalamak için kurduğu sistem hayret ettirdi
Balık yakalamak için kurduğu sistem hayret ettirdi
11.09.2019
İlginç Videolar
9 ülkeye ihracat yapıyor
Batman'da küçük atölyesini zamanla geliştirerek hamur teknesi, hamur kesme ve tartma makineleri gibi ürünlerin seri üretiminin yapıldığı fabrikaya dönüştüren Aziz Yavuz, ürünlerini 9 ülkeye ihraç ediyor Batman'da uzun yıllar fırıncılık yapan Aziz Yavuz, ekmek pişirme makinelerini tamir etmekte zorlanınca İstanbul'da aldığı eğitimle girişimci oldu.
Yavuz, Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) açtığı küçük atölyeyi zamanla geliştirerek, 7 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 14 bin metrekare alana kurulu fabrikaya dönüştürdü. Fabrikasında hamur teknesi, hamur kesme ve tartma makineleri gibi ürünlerin seri üretimini yapan Yavuz, bu ürünleri Irak, Azerbaycan, Kazakistan, Gürcistan, İran, Estonya, Letonya, Bosna Hersek, Litvanya'ya ihraç ederek, ülke ekonomisine yıllık 8 milyon dolar katkı sağlıyor.
11.09.2019
Haberler
Artan kumaşlarla başladı, küçük bir atölye kurdu
Eskişehir’de öğrenim hayatını sürdüren 24 yaşındaki Adnan Eraslan, kıyafetten perdeye, çantadan kilime tüm kullanım eşyalarını kendi imâl ediyor. Günlük kullanım ürünlerinin neredeyse tamamının fabrika çıkışlı olmasıyla birlikte yaşamın kolaylaştığı düşünülse de artan çeşitliliğe rağmen tüketiciler kimi zaman aradığını bulamamaktan şikayet edebiliyor. Ürün kalitesi, çeşitlilik ve ekonomik açılardan beklentileri karşılayabilmenin en iyi yolu ise ürünü kendinizin tasarlayıp imâl etmesi. Anadolu Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümünde öğrenci olarak yaşamını sürdüren Adnan Eraslan, Eskişehir’in dayanılmaz soğuğuna ekonomik bir çözüm bulmak için çıktığı yolda bugün neredeyse bir terzihane gibi üretim yapıyor. Eskişehir’e ilk geldiği dönemde kışlık giysilerinin ve buna ayıracak bütçesinin olmamasından dolayı kıyafet dikmeye başladığını söyleyen Eraslan’ın ailesinde terzilik işleriyle uğraşan kimse yok. O zamanlarda kullanmadığı yazlık kıyafetlerden parçaları kesip birleştirerek elde ettiği kışlık kıyafetlerle ihtiyacını karşılayan Eraslan’ın en büyük isteği ise ileride dekorasyon, kıyafet, çanta gibi bir çok alanda üretim yapabileceği bir atölyeye sahip olmak.
11.09.2019
Haberler
5 inekle başladı 100 hayvanlık çiftlik kurdu
Siirt’in Kurtalan ilçesinde iki yıl önce 5 inekle hayvancılık işine giren Mehmet Şirin Alpınar, 3 yıl içerisinde 100 inekli çiftlik kurdu. Alpınar, çiftliğini daha da büyütüp, hayvan sayısını 200’e çıkarmayı hedefliyor. Siirt'in Kurtalan ilçesine 3 kilometre mesafede bulunan Konakpınar köyünde 3 yıl önce bir yakınıyla birlikte derme çatma bir barakada 5 inekle hayvancılığa başlayan Mehmet Şirin Alpınar, elde ettiği gelir sayesinde büyük bir çiftlik kurup, inek sayısını 100’e ulaştırdı. Alpınar, çiftliğini daha da büyütüp, hayvan sayısını 200’e çıkarmayı ve kendi markasıyla süt üretmeyi hedefliyor. Hayvancılığa 5 simental inekle başladığını anlatan Alpınar, “Şuan 100 hayvana ulaştım. 5 kişiyi istihdam ettiriyorum. Bu şekilde hayvancılıkla uğraşıyorum. Bu hayvan ırkı hem sütçü hem de etçildir. Hayvanlarımız yurt dışından ithal edildi. Hedefimiz Allah'ın izniyle kapasiteyi artıracak bir tesis kurarak ilimizde, baba ocağı Kurtalan'da hizmet etmektir. Hayvanlarımızda şuana kadar bir devlet desteği almadık, tümünü öz kaynakla yaptık. Doğurgan bir havyan ırkı olan simental aynı zamanda bölge şartlarına da çabuk uyum sağlıyor. Ayrıca uzun ömürlü ve yerli ırka oranla daha fazla süt veriyor. Yerli hayvanlar 5 kilo süt veriyorsa bu ineklerin verdiği süt oranı 30 litreye kadar ulaşabiliyor” dedi. “Kapasiteyi artıracağız” Kapasiteyi 200 hayvana çıkarmayı hedeflediklerini ve bu konuda devlet desteğine ihtiyaç duyduklarını aktaran Alpınar, “İmkanlarımız çok yetersiz. Tüm öz kaynağı harcadık. Şuan ahırın çatıları yok, en küçük bir yağışta her taraf su altında kalıyor. Ayrıca elektrik yok, yolumuz çamur içinde. Devlet yetkililerinden destek bekliyoruz” diye konuştu.
11.09.2019
Haberler
100 tavuk alıp çiftlik kurdu, talebe yetişemiyor
Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Uysal, 3 ay önce son maaşı ile aldığı 100 cibi tavuğu ile çiftlik kurarak, yaşadığı ilçeye yumurta yetiştirmekte zorlanıyor. Antalya’nın Aksu İlçesi Macun Mahallesi’nde yaşayan 68 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Uysal, yazın mevsimlik olarak çalıştığı otellerden kış aylarında sezon kapandığı için ayrıldı. Kışın yaklaşık 6 ay otellere çalışmaya gidemeyen Uysal, kendisine yeni bir ekmek kapısı aradı. Kasım ayında çalıştığı otelden ayrılan ve son maaşı olan bin 600 TL’ye internet üzerinden 100 tane cibi tavuk alan Uysal, kendisine orman içerisinde küçük bir çiftlik kurdu. Burada yaklaşık 3 aydır büyüttüğü tavuklardan günlük yumurta almaya başlayan Uysal, 70 bin nüfusa sahip ilçeye yumurta yetiştiremediğini kaydetti.
“Tavuklarımın yumurtasına çok talep var” Mehmet Uysal’ın hedefinde destek verilmedi durumunda çiftliğini daha da büyütme hedefi var. Öte yandan Uysal, kuş bakışı görünüme sahip bir konumda olan çiftliğinden orman ve arazi yangınlarını anında görerek itfaiyeye haber veriyor. 140 tavuğuna hergün çocuğu gibi ilgi gösteren Uysal, “Yaz aylarında otelde çalışıyordum. Son maaşıma internet üzerinden tavuk aldım. Başka bir gelirim yok. Orman içerisinde kendime küçük bir çiftlik yaptım. Kimseye zararımız da yok. Bir duman gördüm mü hemen itfaiyeye haber veriyorum. Tavuklarımın yumurtasına çok talep var. Bir alan bir daha istiyor. Bir çok kişi sıraya geçti. 24 saat ben bunların yanında duruyorum. İmkanım olmadığı için ancak bu kadar yapabildim. Destek bulursam çiftliğimi büyüteceğim” açıklamasını yaptı.
11.09.2019
Haberler
Çöp konteynerine atılan bebek için özel ekip kuruldu
Çorum'un Bayat Gediği mevkisindeki bir çöp konteyneri içerisinde bebek cesedi olduğunu gören belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde görevli işçiler, durumu polise bildirdi. Polisle birlikte olay yerine gelen sağlık ekiplerinin incelemesinde cesedin, yeni doğmuş erkek bebeğe ait olduğu belirlendi. Bebeğin cesedi, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü. İl Emniyet Müdürlüğü tarafından kurulan özel ekip savcılığın talimatıyla bebek cesedinin bırakıldığı çöp konteynerinin bulunduğu Bayat Gediği 10. Sokak üzerindeki apartmanlara ait güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Cesedi bulan belediye temizlik görevlileri dahil çok sayıda kişinin ifadesine başvuruldu.
Soruşturmada, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilen bebek cesedinin, başka bir bölgeden getirilerek Bayat Gediği mevkisindeki çöp konteynerine bırakılmış olma ihtimali üzerinde de duruluyor.
11.09.2019
Yaşam
Azeri öğrenciler üniversitede çete kurup, gasp yaptı
Kastamonu Üniversitesi’nde öğrenim gören 8 Azeri öğrenci, Azerbaycan’dan gelen diğer öğrencileri gasp ettikleri gerekçesiyle emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, Kastamonu Üniversitesi’nde öğrenim gören Azerbaycan uyruklu E.E, F.A, N.A, R.A, M.Y, S.M, H.A. ve S.R. isimli öğrencilerin Kastamonu Üniversitesi’ne yeni gelen Azeri öğrencilerden para isteyip eşyalarını gasp ettiklerini tespit etti. Bunun üzerine öğrencileri takibe alan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, son olarak Azeri bir öğrencinin parmağını kırdıkları ve dizüstü bilgisayarla fotoğraf makinesini gasp ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 8 kişilik Azeri öğrencilerden oluşan çete, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Öte yandan, polis ekipleri tarafından şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramada kelepçe, beyzbol sopası, muşta, şok cihazı ve sustalı bıçak ele geçirildi. Şüphelilerin adliyedeki sorguları devam ediyor.
11.09.2019
Yaşam
Onlarca gence iş alanı oluşturdu
Diyarbakır’da, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle salça fabrikası kuran girişimci Çetin Yeşil, 60 kişiye iş alanı oluşturdu. 40 ton yaş ürün işlemeyle salça üretimine başlayan Yeşil, 2 yıl içerisinde kapasitesini de 340 tona çıkardı. Diyarbakır’da genç girişimci Çetin Yeşil, 2015 yılı sonunda herkesin terör olayları nedeniyle yatırımlarını durdurduğu bir dönemde TKDK’dan aldığı destekle Organize Sanayi Bölgesi’nde salça fabrikası kurdu. Ham maddeyi sağlamak için sözleşmeli çiftçilik yöntemini uygulamaya başlayan Yeşil, geride kalan 2 yıl içerisinde kapasitesini 40 tondan 340 tona, çalışan sayısını 60’a, yatırım miktarını ise 5 milyon TL’ye çıkardı. Fabrikada çalışan 60 kişinin yanı sıra dolaylı olarak ürünün ekiminden tarladan toplanma sürecine kadar yüzlerce kişiye iş kapısı açtıklarını belirten Yeşil, aynı zamanda kentten bölgeden batı illerine giden mevsimlik tarım işçilerine de kapılarının önünde bir iş imkanı sağladıkları ifade etti. “Genç girişimci olmanın daha çok artısını gördük” Üniversiteyi bitirdikten sonra sürekli arkadaşlarıyla arayış içinde olduklarını kaydeden Yeşil, “Birden salça aklımıza geldi. Salça bizim bölgede neden üretilmez? İki sene önce ‘deneme üretimi yapalım’ dedik. Çınar ilçesinde bir tarlada yaklaşık 10 dönümlük bir arazide domates ektik. İyi verim alabildiğimizi gördük. Ondan sonra ‘neden salça fabrikası yok’ diye düşünmeye başladık. Çünkü kimse domates ekmiyor. Neden kimse domates ekmiyor? Çünkü salça fabrikası yok. Böyle kapalı bir döngü oluşuyor. Biz de bunu kıralım istedik. Bununla ilgili sözleşmeli çiftçilik yaptırarak yapabiliriz düşüncesiyle yola çıktık, salça fabrikasını kurmaya çalıştık. İlk etapta TKDK’dan bir destek alarak fabrikayı inşa ettik ve ilk üretimlerimize başladık" dedi.
11.09.2019
Haberler
Ruslar ahtapot turşusuna bayıldı
Antalya Lara'da 27 yıldır restoran işleten Mustafa Hazar, 226 farklı ürünün turşusunu kurdu. Hemen hemen tüm meyvelerin yanı sıra, çam kozalağı, çıra, bıldırcın ve tavuk yumurtası, balık, yer elması, şeker pancarı, fındık ve ahtapottan turşu kuran Hazar, restoranının büyük bir yerini turşularına ayırdı. Hazar'ın en çok dikkat çeken turşu çeşitleri balık, yumurta ve ahtapot oldu. Ahtapot turşusunun 10 litreliği, 200 TL'den alıcı buluyor. Herkesin dikkatini ahtapot turşusunun çektiğini söyleyen Hazar, "Ruslar bu turşuya bayılıyor. Ahtapotun yıllarca salatasını yapardık. 'Salatası oluyorsa turşusu neden olmasın' dedim ve yaptım. Türkiye'de ilk olduğunu düşünüyorum" dedi.
11.09.2019
Haberler
Genç girişimci atanamayınca zeytin kırma tesisi kurdu
Mersin'in Erdemli ilçesinde üniversite mezunu genç, atanamayınca girişimcilik belgesi alıp zeytin kırma tesisi açtı. Kurduğu tesiste saatte 1 ton zeytin işlendiğini belirten genç girişimci, günlerce sürecek işin birkaç saatte bitmesinin ve sofralık zeytine olan talebin tesise olan ilgiyi arttırdığını söyledi. Endüstri mühendisliği bölümünü bitirdiğini belirten Mehmet Ceyhan, "Kahramanmaraş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunuyum. Yine aynı bölümde yüksek lisans yaptım. Yüksek lisans yaptıktan sonra herhangi bir kadroya atama olmadığı için ben de neler yapabilirim diye düşündüm. Yaptığım araştırma neticesinde son 15 yılda Akdeniz Bölgesi'nde fazlasıyla zeytin ağacı dikildiğini ve bu ağaçların yetiştiğinin farkına vardım. Öncelikli olarak zeytinler kuruluyor ve zeytinyağı çıkarılıyordu. Yeteri kadar zeytinyağı fabrikası olduğu için biz de zeytin kırma makinesi alalım dedik. Yeşil zeytini kaliteli olarak kıralım istedik. Tüm Türkiye'ye satmak için böyle bir tesis kurmaya karar verdik" dedi. 55 bin liraya aldığı iki makineyle tesisi kurduğunu ve geri dönüşümün ise olumlu olduğunu ifade eden Ceyhan, elle zeytin kırmaktan kurtulan vatandaşların kendilerine teşekkür ettiğini dile getirdi. Tesisin yeni açılmasına rağmen büyük talep gördüğünü anlatan Ceyhan, "Makinemiz saatte 1 ton zeytin kırıyor. Yeni başlamamıza rağmen tesisimize günlük 5-6 ton zeytin geliyor. Günlük kapasitemiz 24 tona kadar çıkabiliyor. Bölgeye ekonomik olarak katkı sağladık. Değişik bir işletme oldu. Zeytinleri getirenlere de ayrıca teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. "Günlerce sürecek iş saatler içinde tamamlanıyor" Zeytinleri tesise getiren kadınlar ise günlerce sürecek zeytin kırma işleminin birkaç saatte tamamlanmasının kendilerini büyük bir zahmetten kurtardığını söyledi. Yetiştirdiği zeytinleri tesise getiren çiftçilerden Müzeyyen Koptur, "Biz kendimiz zeytinleri kırsaydık akşama kadar 10 bidonu ancak kırardık.
11.09.2019
Haberler
Çatıya güneş panelleri koydu, yılda 130 bin TL kazandı
Samsun Büyükşehir Belediyesi raylı sistem hizmet binasının çatısına kurduğu güneş panellerinden yılda 130 bin TL enerji geliri elde etti. Samsun Büyükşehir Belediyesi enerji tüketiminde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek, güneş enerjisinden elektrik enerjisi üretiyor. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı(OKA) “Yenilenebilir Mali Destek Programı” kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi, 2 bin 400 metrekare çatısı bulunan SAMULAŞ A.Ş. Hizmet Binasının çatısının bin 600 m2’lik alanına bin adet fotovoltaik panel (güneş paneli) yerleştirdi. Günlük 600-650 kW/h elektrik enerjisi üreten sistem sayesinde yılda 130 bin TL değerinde kazanç sağlanıyor. Bu da 110 hanenin yıllık elektrik tüketimine denk geliyor. Yapılan elektrik üretim santrali hakkında bilgiler veren Samsun Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Elektrik ve Aydınlatma Şube Müdürü Mehmet Çamaş, “Güneş panellerinin bulunduğu alan, SAMULAŞ A. Ş.’nin hizmet binasının çatısı. Bilgi teknolojileri ve enerji çağında yaşadığımızın farkına vararak, bu bilinç ve sorumlulukla neler yapabilirizin karşılığı olarak Samsun Büyükşehir Belediyesinin hizmet binalarının çatılarını yenilenebilir enerji ile donatma fikrini benimsedik. Çevresel duyarlılığımızı arttırarak toplumsal bilinci nasıl arttırabilirizin sorularını ararken, bu konu için alan ve proje açısından en uygun yerlerden birisi olan SAMULAŞ binasının çatısını değerlendirdik. Burada 250 kVp kurulu gücünde bir fotovoltaik santral (güneş enerjisinden elektrik enerjisi üreten enerji santrali) kurduk. Bu tesisimizi 18 Eylül 2016 yılında TEDAŞ Genel Müdürlüğü yetkilileri ile geçici kabulünü yaparak devraldık. 1 yıldır da bu santrali aktif olarak işletiyoruz” dedi. “Yılda 130 bin TL’lik elektrik enerjisini üretiliyor” Çatıya yapılan elektrik üretim santrali sayesinde yılda 130 bin TL kazanım elde edildiğinin altını çizdi.
11.09.2019
Haberler
Yurt izni alamayınca güneş enerji tarlası kursu
İşadamı Şefik Dizdar, imara açılan arazisinde Üniversite öğrencilerine yönelik yurt yapmak için izin alamayınca arazisini enerji tarlasına çevirdi. Safranbolulu işadamı Şifik Dizdar, Yazıköy sınırları içerisinde yer alan arazisine 2 mw gücünde güneş enerji santrali kurarak hizmete açtı.
İlk olarak Kastamonu yolu üzerinde yer alan alışveriş merkezindeki binaların üzerine 701 kw gücünde güneş panelleri kuran işadamı Dizdar, kendisine ait arazisinin imara açılması ile kurduğu yeni güneş enerji santrali ile elektrik satmaya başladı.
Yurt izni alamayınca, enerji tarlası kurdu Kendileri açısında güzel bir yatırım olduğunu kaydeden Şefik Dizdar, “ Buraya daha önce üniversite öğrencileri için KYK yurdu yapmak için müracaatım vardı. Mesafesi uzak diye izin alamadım. İyi ki alamamışız. Böyle olumsuz bir durumu olumlu duruma dönüştürme imkanımız oldu. Burası daha hızlı kendini finanse edecek. Daha önce alışveriş merkezimizin üzerine böyle bir tesis kurmuştuk şimdi ise 36 dönüm arazimize 2 MW gücünde güneş enerji santrali kurduk. Şuanda üretim yapılıyor ve enterkonnektel sisteme veriliyor. Ülkenin değişik bölgelerinde bu anlamda yenilebilir enerji alanında 20 MW gücünde olacak şekilde güneş enerji santrali çalışmamız var. Bu alanda hedefimiz gücümüzün yettiğince bu konuda yatırım yapmak istiyoruz” dedi.
11.09.2019
Yaşam
IŞİD militanları sınıra telsiz sistemi kurdu
ŞANLIURFA’nın Akçakale İlçesi’nin karşısındaki Suriye’nin Telabyad kentinde IŞİD militanları, sınıra yakın yüksek bir binaya telsiz sistemi kurdu.
IŞİD militanları, geçen yılın ilk günlerinde kontrolü ele geçirdiği Telabyad’da daha önce silo olarak kullandığı Türkiye sınırındaki yüksek bir binanın çatısına telsiz sistemi kurdu. Güvenlik güçlerinin zırhlı araçlarla önlem aldığı sınıra birkaç metre uzaklıktaki binanın çatısına çıkan 5 IŞİD militanı, önce telsiz antenini bir noktaya yerleştirdi, ardından kablolar ile etraftaki duvarlara bağlayarak sabitledi. IŞİD militanlarının yaklaşık yarım saat süren telsiz sistemi kurma işlemi Türkiye sınırından da izlendi.
11.09.2019
Haberler
Türk ordusu 148 yıl sonra Afrika'da
148 yıl aradan sonra Güney Afrika’nın Cape Town şehrine gelen Barbaros Türk Deniz Görev Grubu, liman faaliyetleri kapsamında konser verdi. Barbaros Türk Deniz Görev Grubu Bandosu’nun çaldığı Ankara oyun havalarına Güney Afrikalı askerler ve yerel halk eşlik etti. Bando takımının çaldığı ’Ankara’nın Bağları’ adlı oyun havasını Bahriyeliler ve Güney Afrikalı askerler birlikte oynadı.
11.09.2019
Yaşam
Yaprakları görünce çıldırdı!
Kar hasretine dayanamadı, sonbahar yapraklarının içine daldı...
11.09.2019
İlginç Videolar
Küçük kızı böyle korudu!
Alman kurdu, küçük kızı 'kötü adamlardan' işte böyle korudu
11.09.2019
İlginç Videolar
Bu kez koyun kurdu kovaladı!
Norveç'te yavrularıyla otlayan bir koyunun, kendilerine saldıran kurdu kovalayarak yanlarından uzaklaştırması izleyenleri güldürdü.
11.09.2019
Yaşam