4 milyon solucanı var, siparişlere yetişemiyor
4 milyon solucanı var, siparişlere yetişemiyor İstanbul’da, özel bir kozmetik firmasında satın alma müdürüydü. İnternette gördü; beton, trafik ve keşmekeşden sıkılarak, bir anda işinden istifa etti, hayatı değişti. 4 milyon solucanı var, siparişleri yetiştiremiyor, paraya ‘para’ demiyor. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri’nden mezun, evli ve bir kız çocuğu babası olan Muhammet Uçar (36), İstanbul’daki çalışma ve sosyal hayatından sıkılarak, radikal bir karar aldı. Özel bir şirketteki satın alma müdürlüğü pozisyonundan istifa eden genç girişimci, eşinin memleketi olan Edirne’ye yerleşerek, solucan gübresi işine girdi. İşlerinin beklediğinden çok iyi gittiğini dile getiren Muhammet Uçar, “Kazancım, İstanbul’daki işimle kafa kafaya hatta daha iyi. İleri ki zamanlarda belki daha da katlayacak” dedi. Edirne’nin Yunanistan sınırında bulunan Karaağaç Mahallesi’nde kiraladığı çiftlikte yaklaşık 250 bin solunca ile gübre üretmeye başlayan Uçar, gübreye ilginin artması üzerine solucan sayısını 4 milyon civarına çıkardı. “4 yıl önce internette gördüm, araştırdım” İHA’ya yaptığı açıklamada, Trabzon Şalpazarı ilçesinde doğduğunu ve 26 yıl boyunca İstanbul’da yaşadığını anlatan genç girişimci Muhammet Uçar, “Özel bir kozmetik şirketinde satın alma müdürlüğü yapıyordum. Artık İstanbul’un trafiği, keşmekeşliği, evimle iş yerimin arası 7 kilometre iken bu mesafeyi bir buçuk saatte almaya başlayınca, artık dedik ‘İstanbul bizim için bitmiştir’. Ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Eşim Edirneli. Ve seviyordum da Edirne’yi. Geldik, gezdik ve buraya gelmeye karar verdik. ‘Ne yapabiliriz?’ dedik. Artık hani inşaatlardan, betondan, trafikten kaçıp, biraz toprağa bulaşmak istedik. 4 yıl önce internette gördüğüm solucan gübresi işini zaten araştırmıştım. Burada bir denemek istedim. Nasıl olur diye” diye konuştu. “250 binle başladım, şimdi 4 milyon civarı” Uçar, solucan gübresi ile ilgili İstanbul’da çalıştı
11.09.2019 Haberler
6 günde hazırlanıyor, saatler içerisinde bitiyor
6 günde hazırlanıyor, saatler içerisinde bitiyor Eskişehir’de yemek sektöründe babasıyla birlikte hizmet veren Oğuz Ali Dülek’in 6 günde hazırlayıp haftanın sadece bir günü müşterilerine sunduğu paça çorbası, yüzlerce kişi tarafından sabahın erken saatlerinde tüketiliyor.Yemek sektöründe hizmet veren baba Enver Dülek ve oğlu Oğuz Ali Dülek, 2011 yılında meydana gelen Van depreminden sonra Eskişehir’e yerleşti. Burada kebap salonu açan Dülek ailesi, ilk başlarda sadece kendilerine yaptıkları paça çorbasını, gelen talepler üzerine müşterilere ikram etmeye başladı. Ardından talebin arttığını gören baba ve oğul, çorbayı haftanın bir günü servis etme kararı aldı. Şimdilerde ise çorba yaptıkları gün sabahın erken saatlerinde servise başlayan baba ve oğul, yüzlerce kişinin damak zevkine hitap ediyor. Yaptıkları çorbanın çok beğenildiğini belirten usta Oğuz Ali Dülek, müşterilerinin ilaç niyetine çorbayı tükettiklerini söyledi. Paça çorbasını yapmaya nasıl başladıklarını anlatan Dülek, "2011 Van depreminden sonra buraya geldik. İlk başlarda kendimize çorba yapıyorduk ve içiyorduk. Müşteriler gelip 'Siz ne içiyorsunuz?' diyordu. Biz de 'paça çorbası içiyoruz' diyorduk. 'Bize de verin, biz de tadalım, bakalım' diyorlardı. Birkaç porsiyon öyle verdik. Ertesi gün müşterilerimiz birkaç arkadaşlarını göndermişler. Biz kendimize yapmıştık onu sadece öyle içiyorduk. Ondan sonra da 10 kişi geldiler, sordular. 'Gelin salı günü yapalım siz de için biz de içelim' dedik. Salıdan salıya yapmaya başladık. Ayak paça çorbası yapıyoruz. Özellikle ayak paça, hiçbir şekilde kelle eti kullanmıyoruz. Sığır ayağından, büyükbaş hayvan ayağından yapıyoruz. Ondan olduğu için ilikleri sürekli kemikle birlikte kaynadığı için, bütün iliğini ve kemiğini paça çorbasına veriyor" şeklinde konuştu.
11.09.2019 Haberler
Koçarlı'ya özgü lezzet 'künarlı pide'
Koçarlı'ya özgü lezzet 'künarlı pide' Aydın'ın Koçarlı ilçesinde işletmeci Alaattin Yamaç (38), ilçenin gözde ürünlerinden çam fıstığının içi olan künardan yaptığı pideyle ilgi topluyor. Müşteriler bu lezzeti beğenirken, talebin yoğun olması Yamaç'ın yüzünü güldürdü. Koçarlılı pide ustası yaptığı Alaattin Yamaç, 5 yıl önce hizmete açtığı işletmesinde yaptığı pide çeşitleriyle müşterilerin ilgi odağı oldu. 20 çeşit pide yapan Yamaç, en önemli pide çeşidinin Koçarlı'ya özel çam fıstığının içi olan künardan yapılan tahinli ve künarlı pide olduğunu söyledi. İSTANBUL'DAN DAHİ SİPARİŞ VAR İşini çok sevdiğini belirten Yamaç, "Aydın'ın ilçelerinin yanı sıra İzmir ve çevre illerden de çok gelen oluyor. Özel müşterilerimiz var. İstanbul'dan Didim'e gelen müşteri, uçağa binmeden önce bizi arayarak pide siparişini veriyor. İzmir'de indikten sonra Koçarlı'ya uğrayarak, pidesini alıp gidiyor. Bu şekilde çok müşteri var. İstanbul'dan dahi siparişimizi alabiliyoruz" dedi. 'İSTEĞE BAĞLI 20 ÇEŞİT PİDE YAPABİLİYORUZ' Çeşit fazlalığıyla müşterileri memnun ettiklerine değinen Yamaç, "Burada en çok tüketilen pide kıymalı, kıymalı yumurtalı, kuşbaşılı ve peynirli. Bunun yanında künarlı pidemiz var. Koçarlı ve bizim işletmemize özgüdür. Çam fıstığından olan künarlı pideyi, tahinli çeşitlerde kullanıyoruz. Dışarıdan gelen misafirlerimiz çok lezzetli olduğunu söylüyorlar. Künar sayesinde de pidemizi tatmış oluyorlar. Koçarlı pidesine dışardan çok büyük talep var. Bu çeşitler içerisinde kesitlisinden, peynirlisine, şekersiz tahinli ve vejetaryenler için kesikli pide yapıyoruz. 20 çeşide kadar çıkarabiliyoruz. Müşterinin isteğine göre yapıyoruz. Geldiklerinde çok lezzetli buluyorlar. Her yaşa hitap eden pide yapmaktayız" dedi.
11.09.2019 Haberler
240 kaz ile başladığı işte, binlerce civciv satışı yapıyor
240 kaz ile başladığı işte, binlerce civciv satışı yapıyor Muş’ta işçi olarak çalıştığı ekmek fırınından sıkılıp köyüne dönüş yapan vatandaş, evini satarak kendi kaz çiftliğini kurdu. Muş'ta fırın ustası olan 36 yaşındaki Fırat Çelik, kendi işini kurmak için evini satarak merkeze bağlı Derecik köyünde kaz çiftliği kurmaya karar verdi. Şehir hayatı ve stresten bunalan Çelik, bir süre kaz çiftliği araştırması yaparak köyünde kendi işini yapmaya başladı. Uygun doğa ve iklim koşullarında kurduğu çiftlikte kaz üretimi yapan Çelik, 240 kaz ile başladığı işte Kars, İstanbul, Ankara ve Doğu Anadolu illerine binlerce kaz satışı yapıyor. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Fırat Çelik, şehir hayatından bıktığı için mesleğini bırakarak, kaz çiftliği kurduğunu söyledi. İlk etapta Tekirdağ'dan getirdiği 240 kazla kurduğu çiftlikte hem üretim hem de satışını gerçekleştirdiğini ifade eden Çelik, "Muş'ta fırında çalışıyordum. Artık şehir hayatından bıktım. Bıktığım için de köye yerleşmek istedim. Ne iş yapabilirim diye düşünürken, aklıma kaz fikri geldi. Araştırdım ve ondan sonra evimi satıp köye geldip yerleştim. Tekirdağ'dan 240 tane kaz getirdim. 240 kaz ile bu işe başladım. Şu anda yumurta zamanı geldi. Bu işe başlayalı bir sene oldu. Şimdi hem yumurta hem de civciv zamanı. Kuluçka makinesi aldım. Yumurtaları kuluçkaya bırakıyorum. Her gün gidip soğutmasını yapıyorum. Şimdi civcivler de çıktı. Hem üretim hem de satış yapıyorum. Bir kısım civcivi satıyorum bir kısım da büyütüp sipariş üzeri satıyorum. Yılda 3 ile 4 bin arasında kaz üretimi yapıyorum. Bu kazları bir kısım toptancılar gelip alıyor, bir kısmını da Kars, İstanbul, Ankara ve çevre illere satıyorum. Kazlarımız yumurta az verdiği için yumurta satışını yapmıyoruz, sadece civciv üretiyoruz. Yumurtaları değerlidir. Yumurtalarımızdan sadece civciv elde ediyoruz" dedi.
11.09.2019 Haberler
Litresini 100 liradan satıyor
Litresini 100 liradan satıyor Konya'nın Akşehir ilçesinde 15 yıl önce yakalandığı gırtlak kanserini eşek sütünün katkısıyla atlattığına inanan Fevzi Taşçı, kurduğu çiftlikte eşek sütünü litresini 100 liradan satıyor.Eskişehir'in Gölçayır Mahallesi'nde yaşayan 61 yaşındaki Fevzi Taşçı, 15 yıl önce gırtlak kanseri teşhisinin konulmasının ardından başladığı tedavi sürecinde, bir arkadaşının kansere eşek sütünün iyi geldiğini söylemesi üzerine günlük eşek sütü içmeye başladı. Gördüğü tedavi sonrasında hastalığı yenen ve sağlığına kavuşan Taşçı, eşek çiftliği kurmaya karar verdi. Kıbrıs'tan getirdiği 10 eşeği evinin ahırında beslemeye başlayan Taşçı, günlük 5 litre süt elde ederken, gelen talepler üzerine eşek sayısını 90'a çıkardı. Hayvanlarına yaz aylarında kuruyan Akşehir Gölü'nde bakan Taşçı, sütün litresini 100 liradan satıyor. Taşçı yaptığı açıklamada, tarım ve hayvancılıkla uğraştığı mahallede eşek sütü üretimi yaptığını söyledi. Eşek sütünün kanser tedavisinde olumlu etkisi olduğu inancının işlerini artırdığını anlatan Taşçı, besin değeri bakımından bu sütün çok faydalı olduğunu dile getirdi. "SAĞIMDAN HEMEN SONRA TÜKETİLMELİ" Taşçı, hastalığını atlatmasına karşın günlük süt tüketmeye devam ettiğini belirterek, "Cilde de çok iyi geliyor. En az 10 yaş gençleştirdi. Akranlarıma göre daha genç göründüğümü söylüyorlar" dedi.
11.09.2019 Haberler
100 tavuk alıp çiftlik kurdu, talebe yetişemiyor
100 tavuk alıp çiftlik kurdu, talebe yetişemiyor Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Uysal, 3 ay önce son maaşı ile aldığı 100 cibi tavuğu ile çiftlik kurarak, yaşadığı ilçeye yumurta yetiştirmekte zorlanıyor. Antalya’nın Aksu İlçesi Macun Mahallesi’nde yaşayan 68 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Uysal, yazın mevsimlik olarak çalıştığı otellerden kış aylarında sezon kapandığı için ayrıldı. Kışın yaklaşık 6 ay otellere çalışmaya gidemeyen Uysal, kendisine yeni bir ekmek kapısı aradı. Kasım ayında çalıştığı otelden ayrılan ve son maaşı olan bin 600 TL’ye internet üzerinden 100 tane cibi tavuk alan Uysal, kendisine orman içerisinde küçük bir çiftlik kurdu. Burada yaklaşık 3 aydır büyüttüğü tavuklardan günlük yumurta almaya başlayan Uysal, 70 bin nüfusa sahip ilçeye yumurta yetiştiremediğini kaydetti. “Tavuklarımın yumurtasına çok talep var” Mehmet Uysal’ın hedefinde destek verilmedi durumunda çiftliğini daha da büyütme hedefi var. Öte yandan Uysal, kuş bakışı görünüme sahip bir konumda olan çiftliğinden orman ve arazi yangınlarını anında görerek itfaiyeye haber veriyor. 140 tavuğuna hergün çocuğu gibi ilgi gösteren Uysal, “Yaz aylarında otelde çalışıyordum. Son maaşıma internet üzerinden tavuk aldım. Başka bir gelirim yok. Orman içerisinde kendime küçük bir çiftlik yaptım. Kimseye zararımız da yok. Bir duman gördüm mü hemen itfaiyeye haber veriyorum. Tavuklarımın yumurtasına çok talep var. Bir alan bir daha istiyor. Bir çok kişi sıraya geçti. 24 saat ben bunların yanında duruyorum. İmkanım olmadığı için ancak bu kadar yapabildim. Destek bulursam çiftliğimi büyüteceğim” açıklamasını yaptı.
11.09.2019 Haberler
Kadın girişimcinin, solucan işçileri
Kadın girişimcinin, solucan işçileri BALIKESİR’in Bandırma İlçesi’nde, KOSGEB’ten aldığı kredi ile solucan gübresi üretimine başlayan İlknur Pazarcık, bu gübreyi kilosu 4 liradan satıyor.
11.09.2019 Yaşam

Benzer Haber Etiketleri