Kıbrıs ‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

13.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, vefatının 8’inci yılında anılıyor.

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin en önemli isimlerinden Denktaş’ı Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıslı mücahitler anlattı. Rauf Denktaş’ı lise çağlarındayken tanıdığını söyleyen Derviş Eroğlu, kendisinin o zaman da Kıbrıs Türkü’nün lideri pozisyonunda olduğunu hatırlattı. Eroğlu, 1976’da Denktaş’ın kurduğu Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) siyasete katıldığını, Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Bakanlığı görevine geldikten  sonra Denktaş’ı çok daha yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirterek “Kendisi (Denktaş) inandığı davaya ve Türkiye’ye ölümüne bağlıydı” dedi. Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkının kararlılığının bir devletle taçlandırılması gerektiğini peşinen tanıyan bir lider olduğunu vurgulayan Eroğlu, onun bu hedefinden hiç şaşmadığının altını çizdi. Eroğlu, “Denktaş Bey, birçok kez müzakere masasından ‘uzlaşmaz’ şeklinde anılsa da orada zaman zaman uzlaşmasını da bilmiş ve Rumların uzlaşmazlığını dünyaya anlatmaya çalışmıştır. Rumların bir anlaşma istemediğine masaya oturduğu günden beri inanmış birisiydi” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Ailesinden üstün tuttu’

Eroğlu, “Denktaş’ın inandığı davada sonuna kadar ısrar eden, bu davanın bugünlere gelmesi için mücadele eden ve bu uğurda evlatlarını kaybettiğini de göze alırsak, ailesinden üstün tuttuğu mücadelesini sonuna kadar sürdürmüştür. Denktaş, ölmeden önce KKTC’yi kurmuş ve bu devletin cumhurbaşkanlığını yapmıştır. Dolayısıyla hayattayken mücadelesinin sonucunu görmüş liderlerdendir” dedi. Merhum lider Denktaş’ın çok kararlı ve mücadeleci olduğuna dikkati çeken Eroğlu, Denktaş’ın iyi bir lider olduğunu ve liderliğini de herkese kabul ettirdiğini söyledi. Eroğlu, zaman zaman Denktaş ile iç politikada görüş ayrılıkları yaşadıklarını ancak ulusal davada hiçbir zaman ters düşmediklerini söyledi.

Haberin Devamı

‘Daima halkın içindeydi’ 

Denktaş’ın her zaman halkın içinde olduğunu belirten Eroğlu, “Denktaş, protokolün dışında olmayı severdi. Kendi arabasıyla köyleri gezip, fotoğraflar çeken, normal bir vatandaş gibi kahvede oturup, köylüyle sohbet eden birisiydi” ifadelerini kullandı. Eroğlu, Denktaş’ın yolda durarak ansızın fotoğraf çektiğini ve fotoğraf çektirdiği kişilere en fazla 10 gün içinde fotoğrafları yolladığını söyledi. Eroğlu, “Denktaş tamamen halkın içerisinde olmuştur. Ulusal davada ölünceye kadar beraberdik” dedi. Denktaş’ın vefatından önce hastaneye kaldırıldığını duyduğunda şoke olduğunu belirten Eroğlu, son nefesini verirken Denktaş’ın yanında olduğunu ve bunu hayatı boyunca unutamayacağını söyledi.

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

‘Görevi Küçük’ten devraldı’

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk mücadele tarihinin en önemli figürlerinden biri olduğunu söyledi. Denktaş’ın mücadelesine Dr. Fazıl Küçük ile başladığını, sonrasında ondan görevi devraldığını kaydeden Talat, Denktaş’ın Annan Planı gündeme gelinceye kadar Kıbrıs politikasını şekillendirdiğini vurguladı. Talat, “Denktaş, Kıbrıs sorununu bir noktaya kadar getirmiş, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin tescilinde önemli roller üstlenmiştir” dedi. Talat, Denktaş’ın son derece iyi, saygı ve sevgiyle davranan bir kişilik olduğuna işaret ederek “Bütün politik kavgamıza rağmen aramızda hiçbir zaman ciddi bir insani sorun olmadı. Olma eğilimi olduğunda ben veya o bir şekilde engelledik” ifadesini kullandı.

Haberin Devamı

Rauf Denktaş’ın espri anlayışının üst düzey olduğunu söyleyen Talat, fotoğrafa çok düşkün olduğunu ve zaman zaman vatandaşla çektiği fotoğrafları onlara göndererek büyük bir jest yaptığını hatırlattı. Talat, şunları kaydetti: “Birlikte çekildiğimiz fotoğrafları bana da yollardı. Teknolojiye de meraklı birisiydi. Onun yaşındaki birçok insanın akıllı telefonun ne olduğunu bilmediği zamanlarda tablet bilgisayardan bilgisayara birçok teknolojik aleti kullanırdı. Fotoğrafta da dijitale geçildiği dönemde hemen dijital kamera sahibi olduğunu hatırlıyorum. Dijital kamerayı önce ben almıştım, sonra o almıştı.”

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

Beraber savaştığı mücahitler anlattı

‘O olmasaydı, Kıbrıs Türkü de olmazdı’

Rauf Denktaş’ın Kıbrıs Türk davası için yürüttüğü mücadele yıllarının büyük bir bölümünde yanında olan Kıbrıslı mücahitler, merhum Denktaş ve döneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mücahit Fadıl İncirli, Rauf Denktaş’ın en büyük liderler ve komutanlarından birisi olduğunu kaydetti. Denktaş’ın son liderleri olduğuna işaret eden İncirli, “Kıbrıs Türkü’nün ayakta kalmasının en büyük nedenlerinden birisi Rauf Denktaş’tır, o olmasaydı belki Kıbrıs Türkü de olamazdı. Çok vatansever, milliyetçi ve halkına her türlü yardımı yapan en büyük mücahitlerden birisiydi” dedi. İncirli, Denktaş’ın halkın tüm kesimlerine yardım ettiğini belirterek, 1964’te Erenköy Direnişi’ne katıldığını ve 10 gün birlikte savaştıklarını söyledi. “Tüm savaş uçakları, hatta Yunan uçakları, bizi bombalarken onların resmini çekerdi” diyen İncirli, Denktaş’ın kahraman ve cesur biri olduğunu vurguladı. İncirli, “Denktaş, yanına kim gelirse yardım ederdi. Bilhassa şehit aileleri ve yakınlarına. Herkesi çok severdi ve kucaklardı” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

‘Yokluğunu hissediyoruz’

Mücahit Veli Hakkı da Kıbrıs Türkü’nün milli mücadele yıllarının Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş iş birliğiyle başladığını, o dönemde genç arkadaş grubuyla bu direnişe katıldıklarını kaydetti. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT), Rumların kurduğu terör örgütü EOKA’yı durdurmak için kurulduğunu hatırlatan Hakkı, “TMT, Kıbrıs’ta namusumuzu, şerefimizi, malımızı, halkımızı, sınırlarımızı korumak için kuruldu. Bunun önderi Denktaş idi. Kıbrıs Türk halkının yüzde 99’u Denktaş’ı severdi. Halen de seviliyor, Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Denktaş’ın yokluğunu hissediyoruz. Her zaman aramızda olması büyük bir şeref ve mutluluktu.”

Haberin Devamı

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’

Mücahit Erdoğan Volkan ise Kıbrıs Türklerinin davasını Denktaş gibi müdafaa eden bir liderin bir daha gelmediğini söyledi. Volkan, “Rumların bütün korkusu Denktaş’ın Cumhurbaşkanı olmasıydı, çünkü her toplantıya gittiğinde Türkiye ile beraberdi. Rumların en korktuğu şey, Denktaş’ın yaptığı müzakerelerdi çünkü Rum’a hizmet edecek herhangi bir şey kabul etmezdi” diye konuştu.

‘İnandığı davaya ölümüne bağlıydı’