Kültür Sanat Barışı savunan kalem sustu

Barışı savunan kalem sustu

04.01.2009 - 00:24 | Son Güncellenme:

84 yaşında, bir bakımevinde ölen Avusturyalı J. Mario Simmel, üretken bir gazeteci, yazar ve senaristti. Simmel, yaşamı boyunca savaşa, faşizme ve ırkçılığa karşı durdu

Barışı savunan kalem sustu

Avusturyalı ünlü yazar Johannes Mario Simmel, İsviçre’nin Zürih kenti yakınlarındaki Zug kasabasında 1 Ocak günü, 84 yaşında öldü. Zug Belediyesi Özel Kalem Müdürü Irene Schwendimann tarafından bakımevinde öldüğü açıklanan yazarın, ölüm nedeni hakkında bilgi verilmedi. Yazarın cenaze töreninin önümüzdeki günlerde kasabada yapılacağı belirtiliyor.
Öte yandan, yazarın ölümü üzerine bir açıklama yapan, Viyana merkezli Avusturya Yazarlar Birliği sözcüsü Gerhard Ruiss, Simmel için “Hayatı boyunca hep doğru tarafta durdu ve inanılmaz bir dürüstlüğe sahipti” diyerek, yazarın başta Nazizm olmak üzere her tür totaliter sisteme karşı ve demokratik haklar için mücadele verdiğini vurguladı.
Simmel 1924’te Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Yahudi bir kimyagerin oğlu olarak doğdu. Simmel’in babasının Nazilerden kaçarak ailesiyle Londra’ya sığındığı bu yıllarda, baba tarafından akrabalarının büyük bölümü de toplama kamplarında can verdi. Bu deneyim, gençliği Viyana ve Londra’da geçen yazarın yaşamı boyunca savaşa, faşizme ve ırkçılığa karşı duruşunun zeminini hazırladı.
Simmel, yazma yeteneğini keşfetmeden önce babasının yolundan gidip kimya mühendisliği eğitimi gördü ve 1943’ten 1945’e kadar kimya alanında araştırmacı olarak çalıştı.

Savaş sonrası yazmaya başladı
2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avusturya’daki Amerikan askeri komutanlığı için çevirmen olarak çalışmaya başlayan Simmel, Viyana’da çıkan Welt am Abend gazetesinde kültür muhabiri olarak çalıştı ve ilk deneme, sinema eleştirisi ve öykülerini burada yayımladı. 1950’de Almanya’ya taşınan yazar, bu tarihten itibaren Münih merkezli Quick dergisi için Avrupa ve ABD’de muhabir olarak çalıştı.
İlk öykü derlemesini 1947’de yayımlayan Simmel, roman alanındaki ilk başarısını da 1960’ta, Quick’te tefrika edilen “Yalnız Havyarla Yaşanmaz” romanıyla yakaladı. Bir 2. Dünya Savaşı casus romanı olan bu romanın ardından gelen ve Soğuk Savaş’ı konu alan macera romanı “Vatan Sağolsun” da (1965) büyük beğeni kazandı.
Bu dönemden itibaren Simmel’in romanlarında öne çıkan konular olarak barış savunuculuğunun ve toplumsal adalet arayışının yanı sıra, iyi ve kötünün ne olduğu tartışması göze çarptı. Ayrıca yazarın pek çok eserinde otobiyografik öğerler de yer alıyordu.

Kitapları 73 milyon sattı
Toplam 35 roman kaleme alan -sadece “Yalnız Havyarla Yaşanmaz” 30 milyon kopya olmak üzere- kitapları dünyada 73 milyon satan yazarın, adı geçen iki romanının yanı sıra “Bırakın Yaşasınlar”, “Güneşten de Sıcak”, “Nina B. Olayı”, “Tanrı Sevenleri Korur” ve “Aşk Dediğin Laftır” gibi eserleri de Türkçe yayımlandı. Yazar, çocuk ve gençlere yönelik 6 kitap da kaleme almıştı.
Simmel, aynı zamanda başarılı bir senaryo yazarıydı. Özellikle 1950 ve 1962 yılları arasında Simmel, kendi öykülerinden veya başka yazarların öykülerinden yola çıkarak, aralarında “Stefanie”, “Hotel Adlon” ve başrollerinde Romy Schneider ve Horst Buchholz’un olduğu ‘Robinson Ölmemeli’nin de aralarında bulunduğu 36 filmin senaryosunu hazırladı. Yazarın pek çok romanı da ‘60 ve ‘70’li yıllarda, Alfred Vohrer ve Roland Klick gibi tanınmış yönetmenlerce sinemaya uyarlandı.