Şişli Belediyesi’nden içeri girdikten sonra sol tarafta bulunan halı ve kilimler dar bir alanda sergilenmesine rağmen el emeğinin samimiyetiyle hemen dikkatinizi çekiyor ve ayaklarınız onlara götürüyor sizi. Davetiyede yer alan "İğneyle halı dokumak, çölde kuyu kazmaya benzer," sözünü ancak o el dokumalarına ellerinizle dokunduktan sonra anlayabiliyorsunuz. Hem sıcak hem soğuk tonlarla dokunmuş yörük ürünleri kök boyasıyla boyanarak yapılıyor. Kök boyasına "Osmanlı Geleneği" ya da "Uyutma Boya" da denildiğini Sergi Sorumlusu Emrullah Akbaş ile konuşurken öğreniyoruz. 36 derece sıcak suda 48 saat bekletilerek rengini kazanan yörük ürünlerinde solma olmuyor. Kimyasal boyamada ise renkler pastelleşip çabuk eskiyor. Kilimler soldan sağa, sağdan sola iplerin sıkıştırılmasıyla, halılarsa düğüm atılıp uçlarındaki iplerin kesilmesiyle ayaklarımızın altına seriliyor.
Tabii düğüm atmaktan bahsederken İran halılarına değinmeden geçemiyoruz. Bir çoğumuzun çok değerli olarak bildiği İran halıları için Akbaş aynı şeyi düşünmüyor: "Ben araştırdım ve bir yörük kiliminin bir İran kiliminden çok daha uzun süre kullanılabileceğini öğrendim. İran halı dokumaları sine dokumasıdır. İlmikler atabilir. Bizimkilerse, Türk düğümü de dediğimiz hekim düğümüdür. Bunlarda ilmikler atmaz. İran halısının bilinmesinin nedeni reklamının çok yapılması, iyi tanıtılmasıdır".
Metre karesinin 100 milyon ile 250 milyon lira arasında değiştiği el dokumalarının ülkede yeteri kadar değerinin bilinmediğinden şikayet eden Emrullah Akbaş "Dokuyoruz satamıyoruz, satıyoruz yerine koyamıyoruz," diyerek üzüntüsünü dile getiriyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Türki Cumhuriyetler’de halı ve kilim ihracatının arttığını ve rekabetin pazarı daralttığını vurgulayan Akbaş, tanıtım yapılması gerektiğini söylüyor.
Yörenin tütün ve hayvancılık dışındaki geçim kaynağı olan kilim ve halı dokumacılığı bu sergi ile Balıkesir motiflerini İstanbul’a taşıyor.
Bitiş tarihi: 8 Ağustos 2002
Şişli Belediyesi giriş katı
(0212) 288 75 76