Ne içinde ne büsbütün dışında

Seray Şahinler - Eserlerinde kişisel alan ve kentsel peyzaj konularını araştıran Nuri Kuzucan, Galerist’teki yeni sergisi “Bir Resmin Bütün Parçaları”nda izleyiciyi mekânla kurulan görsel ve düşünsel diyaloğun içine davet ediyor. Parçanın bütünde, bütünün ise parçada ne denli belirleyici olduğunu düşündüren bir sergi “Bir Resmin Bütün Parçaları”. İzleyici kendi referansında arkasına neyi alırsa o.

Galerist’in içinde bulunduğu bina ve galerinin iç mekânı Beyoğlu’nun hafızasındaki yerini kendi içinde muhafaza etmiş. Kuzucan da sergiyi mekânın hem mimarisine hem hafızasına göre kurgulamış. Mekâna hiyerarşik bir düzen içinde hükmetmek yerine, ona eşit bir unsur olarak yaklaşmış. Alanın bağımsız varoluşuna duyulan saygı, serginin temelinde konumlanıyor.

Sergide yönlendirici olmayan ama kendini hissettiren düalite, bir resmin bütün parçalarından hem çok bağımsız hem çok eklektik. Sanatçı, işlerinde bir resmin kendini çoğaltmasıyla ilgili noktalara temas ediyor.

Yanındakiyle değerli

Nuri Kuzucan kent mekânlarıyla ilintili detaylarla da çalışıyor, zira kent demek manzara demek. Sanatçı, sohbetimizde manzarayı, kendi resim kodlama yöntemine uygun yaptığını söylüyor. Yani mekân sabit bir model olsa da bakış açısına göre çeşitli, matematiksel yapısı çok değişmiyor. Manzaranın görüntüsü bazen tanıdık olsa da peyzaja yakın formlarla hem benzer hem iç içe görüntüler sunuyor.

Galerist’in odalarında gezerken resimler, açılarıyla birlikte değişerek başka form ve referanslarla izleyiciye yer yer illüzyonist bir his de veriyor. Serginin hatırlattığı mekânın tüm parçaları, sabit bir perspektif noktası ve diğer alanların tanımlamasına göre değişebilir. Duvardaki yerleştirmeler başlı başına resim değeri taşırken parça bütün ilişkisi içinde kendi biricikliğini başarıyla koruyarak bütüne hizmet eden bir ögeye dönüşüyor. Kuzucan’a göre de resimde bütün alana yayılan odak noktaları aynı değerde ve özende, kendi başına ayakta durabilmeli ama resmin ayrılmaz bir parçası olarak da durabilmeli. Çünkü her bir parçanın varlığı diğerini değerli kılıyor.

Nuri Kuzucan, mekânın katılımını sağlamaya yönelik bir yapı kurmuş sergide. Mesafeler eserlerle beraber işliyor. Bütün-parça ilişkisini mimari ve sanat dışında hayatımızdaki tüm okumalarda sorgulayabiliriz. “Bir Resmin Bütün Parçaları” da tarihsel yapılar, sosyolojik yaşam alanları, tarihsellik ve döngüsellik içindeki çağrışımları miras olarak bırakıyor izleyiciye.

Sergi 21 Haziran’a kadar Galerist’te görülebilir.

‘Birbirinden ayrılamaz’

Nuri Kuzucan’a sergiyi gezerken “Sizin için parça mı bütün mü daha belirleyici” sorusunu sordum. Sanatçının yanıtı şöyle: “İkisi beraber çalışıyor. Duruma göre değerler sistemi kendi içerisinde değişiyor, o yüzden ikisi birbirinden ayrılamaz. Birbirini oluşturan bir süreç bu. Resmin temsili sanatın içinde işlemesi konusu diğer angajmanları kapsayabilir, çağrıştırabilir. Hafızada sürekli çok değerli olan konuları referans göstererek sadece ona bir temsiliyet vermek doğru bir yer gibi görünmüyor.”