Kültür SanatSesini ver bana!

Sesini ver bana!

05.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sesini ver bana!

Sesini ver bana


Bir dönemin dublaj kraliçesi olarak anılan buğulu ses Adalet Cimcoz’un yaşamöyküsü Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. Bu buğulu sesten öyle bir yaşam çıkmış ki ortaya, yaşayabilene aşkolsun!


Adalet Cimcoz, isminden çok sesiyle hafızalarda yer etmiş bir sanatçı. Sesi kendisinden daha fazla öne çıkmış, bizim için ise sadece sesten ibaret bir kadın o. Buğulu, hafif burundan gelen, pırıl pırıl Türkçesi ile Filiz Akın’dan Türkan Şoray ve Fatma Girik’e kadar uzanan yıldızların sesi olmuştu Cimcoz. İlerlemiş yaşına rağmen, gencecik oyunculara ses veren Cimcoz’un hayatı Mine Söğüt tarafından “Adalet Cimcoz, Bir Yaşam Öyküsü Denemesi" adıyla kaleme alındı. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitapta, Söğüt, Adalet Cimcoz’un bölük pörçük bırakılmış anılarını, çok yönlü ve sanatsal kişiliğini ortaya çıkarıyor ve o dönemlerde inanılmaz işler çeviren Cimcoz’u bize tanıtıyor. Dostlarının kısaca “Ada" dediği Cimcoz’un keşfedilişi ve “Dublaj Kraliçesi" olması, diğer Yeşilçam karakterlerinde olduğu gibi yine tesadüflere dayanıyor. Söğüt’ün belirttiğine göre ağabeyi Ferdi Tayfur tarafından keşfediliyor Cimcoz: “Ferdi Tayfur, o dönemlerin çok ünlü dublaj sanatçısı. Karısı Melek hastalanıyor ve bir King Kong filmi için bir sese ihtiyaç duyuluyor. Evden Adalet çağırılıyor. Cimcoz’un tesadüfen keşfedilişi de böyle oluyor. Küçük küçük seslendirmelerle başlıyor ve bir süre sonra başoyuncuları seslendirmeye başlıyor."

“Herkes için farklı biri"
Ama Cimcoz’un hayatı sadece seslerle ve seslendirmeyle geçmiyor. Sanatsal anlamda birçok ilke de imza atıyor. İzini bir hafiye gibi sürdüğünü söylediği Cimcoz için şunları söylüyor Söğüt: “O sadece bir ses değil. Sadece ses olarak tanıyoruz ama Cimcoz, ilk sanat galerisi sayılan Maya’nın kurucusu. Bence bu her şeyin önüne geçiyor. Tüm ressamlar, yazarlar ve sanatçılar kadar önemli bir kişilik. Ayrıca bir çevirmen. Tibor Dery’den B. Traven’e kadar birçok ünlü yazarı Türkçe’ye o kazandırdı."
Sanatsal kişiliğinin yanında, Türkiye’nin ilk dedikodu yazarı olarak da tanınmıştı Cimcoz. Dedikodu yapıyor, ama kendi özel hayatını bu dedikodunun dışında tutmasını biliyordu. Kimilerine göre melek, kimilerine göre şeytandı. İşte kitap biraz da Söğüt’ün dediği gibi o tuhaf kişilik üzerine kurulu: “Cimcoz’u tanıyabilmek için elliye yakın insanla konuştum. Herkesin hafızasında, anısında bir Cimcoz var, bir Cimcoz biçimlenebiliyor. Çok otoriter, aynı zamanda çok yumuşak. Çok şefkatli, aynı zamanda acımasız. Uçlarda yaşıyor. Ve herkesin farklı bir Adalet’i var. Bence çok önemli bir kadın. 1940’lı, 50’li yıllarda yapılamayacak birçok şeyi yapmış ve yapılabileceklerin de öncüsü olmuş bence."
Bir dönemin ünlü milletvekillerinden Selah Cimcoz’un yeğeni Mehmet Ali Cimcoz’la evliydi Adalet Cimcoz. Hiç çocukları olmadı. 60 yaşında kanserden öldü ve hayatı unutuldu, savruldu. Fotoğrafları sahaflardan bulundu. O yüzden bu kitap, başkalarının hayatlarına ilgi duyan insanlar için ilginç bir biyografi oluşturuyor. Bu kitap ayrıca derin bir araştırmacı gazetecilik ürünü olarak, o dönemin sanatsal ve politik hayatına dair küçük ayrıntılar içeriyor.
Arkasına düşülen ses, ilginç bir yaşama açılıyor, daha doğrusu savrulmuş bir yaşam Mine Söğüt’ün araştırmalarıyla derlenip toplanıyor.




KEŞFETYENİ
Eleme sonrası olay paylaşım! 'Buna kalleşlik denir'
Eleme sonrası olay paylaşım! 'Buna kalleşlik denir'

Cadde | 01.05.2025 - 23:23

Pınar Saka, Yiğit Poyraz'ın elenmesine tepkisiz kalamadı. İşte, çok konuşulacak o paylaşım...

Yazarlar