28.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
AK Parti MKYK, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
VATAN SAVUNMASI: Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde ‘Türkiye sonuna kadar Azerbaycan’ın yanında olacaktır.’ Oralar herkesin kabul ettiği gibi Azerbaycan’ın toprağıdır. Ermenistan orada işgalcidir ve Azerbaycan’ın yaptığı şey bir vatan savunmasıdır.
KKTC’DE YENİ DÖNEM: Tatar’ın ifade ettiği siyasi tezler, KKTC, Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs davası için yeni ve çok daha pozitif bir dönemin işaretini veriyor. Sayın Tatar’ın şimdiye kadar sadece bir oyalama olarak kullanılan bir takım mekanizmaların bundan sonra yürümeyeceğini ifade etmesi ve gerçeklere dayalı bir çözümün altını çizmesi KKTC’nin bilhassa da Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması açısından yeni bir döneme işaret etmektedir.
CEVABI VERİRİZ: (Doğu Akdeniz) Türkiye hukuki temelde haklı tezleri savunmaktadır, Yunanistan ise sadece maksimalist ve radikal tezlerin peşinde koşmaktadır. Yunanistan, eğer sahada fiili durum yaratmak gibi bir tutumdan vazgeçerse müzakere kapısı her zaman açıktır. Ama sahada fiili durum yaratıp bir dayatma ortaya koyacakları zaman kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti gereken cevabı verecek kudrete, deneyime ve kararlılığa da sahiptir. Yunanistan, Girit Adası’nın güneyine doğru birtakım çalışmalar yapacağını söyleyerek Libya’nın hak ve menfaatlerini de ihlâl etmeye çalışıyor. Önce fiili durum ilan edip, sonra oraya hukuki kılıf giydirmeye çalışıyorlar. Tabii Türkiye’nin Libya ile yaptığı anlaşma BM’ye de bildirilmiştir ve esastır.
MÜSTAKİL KULLANILACAK: S-400 tedariki bir tercih olarak değil Türkiye’nin güvenliğinin bir gereği olarak, bir zorunluluk olarak önümüze gelmiştir ve şu anda da deneme ve sistem kontrolleri planlandığı şekilde devam etmektedir. Türkiye’nin S-400’leri NATO’nun komuta ve kontrol sistemlerinin altyapısına entegre edilmeyecek. Yunanistan’da S300 örneğinde olduğu gibi NATO kontrol sisteminden ayrı bir şekilde, müstakil olarak kullanılacak. Dolayısıyla bu, Türkiye’nin NATO üyeliğiyle çelişmiyor.
O CÜMLELERİ KURAMAZ: (Macron ile gerilim) Sistematik olarak, takıntılı bir şekilde her meselede Cumhurbaşkanımıza karşı gerilimi tırmandırma politikası izliyor. Zaman zaman konuşmalarında, ‘Ben Sayın Erdoğan’ı şöyle uyardım, şunu dedim’ gibi cümleler kuruyor. Sayın Macron Cumhurbaşkanımıza herhangi bir şekilde o cümleleri hiçbir zaman kurmamıştır, kuramaz. Cumhurbaşkanımızı kapalı veya açık bir ortamda uyaramaz.
DEAŞ’A İDEOLOJİK MÜHİMMAT SAĞLIYOR: Macron, kendi kafasına göre dinleri, insanları bir mühendislik faaliyetinden geçirerek farklı formlara sokabileceğini düşünüyor. Macron’un sözleri DEAŞ gibi örgütlere ideolojik mühimmat ve lojistik sağlıyor. Laik devlet kavramına bu kadar referans verilen bir ülkede çıkıp da ‘Fransa İslam’ı üretileceğinden bahsetmesi ya da İslam’ı terörle yan yana kullanan bir metni terörle mücadele yasası aldı altında bakanlar kurulundan geçireceğini söylemesi büyük bir basiretsizliktir. ‘İslamcı terör’ meselesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Macron’u defalarca uyarmıştır. Maalesef bu yanlışı kasten yapmaya devam etmektedir. Avrupalı Müslümanlar, Avrupa demokratik toplumlarının ayrılmaz bir parçasıdır, onlarsız bir Avrupa toplumu düşünülemez.
PROVOKASYON: Peygamber Efendimize yapılan saldırılar, ırkçı Wilders’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığı saldırılar, sadece Müslümanların değil, Avrupa demokrasileri üzerinde hassas olan herkesin titizlikle izlemesi gereken konular. Bugün İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaptıkları soykırımın aynısını Müslümanlara yapmak isteyen faşistlerin kendileri için bir alan açma çabasıdır bu. Macron’un tutup da kamu binalarına o çirkin ve asla kabul edilemez karikatürleri yansıtması provokasyondur, kışkırtmadır. Bunun fikir özgürlüğü ile ilgisi yoktur.
‘Amanoslar temizlendi’
TÜRKİYE’NİN BİLGİSİ DAHİLİNDE: (İskenderun’daki terör saldırısı) Hazırlık, büyük bir katliama imza atmak üzere yapılmış. Teröristler ‘paramotor’ adı verilen bir hava aracıyla bölgeye ulaşmışlar ve bunun için eğitim almışlar. Bu eğitimin PKK içerisinde gerçekleşmesi mümkün değil. Onlara bu cihazları ve bunları kullanma eğitimini kim veriyor, bu tabii ki Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgisi dahilindedir. Terör örgütü, uzun süredir Amanoslar’a girmek için mücadele veriyor. Ancak bölgenin tamamına yakını PKK’dan temizlendi. Dolayısıyla PKK burada yeni bir hat oluşturma imkânına kavuşamadı.
HAKARET EDİYOR: (Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya yönelik sözleri) Bir siyasetçinin dil haznesi, anlatma kabiliyeti bu kadar zayıf olabilir mi? İstanbul Valisi çok deneyimli bir arkadaşımızdır, çok iyi bir kamu yöneticisi ve çok iyi bir validir. Yanlış bulduğu bir şey varsa sayın Kılıçdaroğlu tabii ki eleştirebilir. Ama eleştirmiyor, doğrudan hakaret diline kaçıyor.