Siyaset ‘Azerbaycan bizim gönül ve kader coğrafyamızdır’

‘Azerbaycan bizim gönül ve kader coğrafyamızdır’

29.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Türkiye her zaman maddi, manevi bütün gücüyle Azerbaycan’ın yanındadır. Bir an tereddüt göstermeden her zaman yanında olmaya devam edecektir” diye konuştu.

‘Azerbaycan bizim gönül ve kader coğrafyamızdır’

Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde düzenlenen ‘Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu’”nun açılışında konuşan Şentop, Ermenistan’ın kardeş Azerbaycan’a yönelik saldırılarıyla başlayan hadiselerin tam da Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan tabloyla buradaki çıkar çatışmalarıyla ve Türkiye’nin duruşu, hamleleri ve varlığıyla da doğrudan alakalı olduğunun altını çizdi. Şentop şunları kaydetti: “Bütün dünyanın, bilhassa Ermenistan’ın, devlet terörüne ortak olanların bilmesi gereken şudur; Azerbaycan, Türkiye için dost bir ülke, sadece yakın bir coğrafya değildir. Aynı zamanda gönül coğrafyasıdır, kader coğrafyasıdır, ortak ülkelerin ve hedeflerin coğrafyasıdır.”

Haberin Devamı

Dost ve kardeş Azerbaycan’a yönelik her saldırıyı Türkiye’ye yapılmış saymalarının içi boş bir hamaset olmadığını vurgulayan Şentop, “Azerbaycan ve Türkiye’de sık sık kullandığımız tek millet iki devlet sözü bir türkü değildir. Türkiye her zaman maddi ve manevi bütün gücü ve kudretiyle Azerbaycan’ın yanındadır. Bir an tereddüt göstermeden her zaman yanında olmaya da devam edecektir.” dedi.

‘Adil paylaşım’

Şentop Doğu Akdeniz’deki sorunlara değinirken de özetle şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, kendi haklarını aradığı kadar, bu alanda ve sahada, adil bir paylaşımın, hakça bir dağılımın olmazsa olmaz bir barış zemininde gerçekleşmesi için vardır.. Uluslararası adalet ve barış, tek taraflı değil, ilgili herkes için arzu edilen bir zemindir. Türkiye bugün bu zemin üzerinde kurulacak masada kendi haklı görüşlerini net biçimde ifade edecek yeterli doktriner birikime sahiptir... 1977 yılında sonuçlanan Manş Denizi’nde kıta sahanlığı sınırlarının tespitine ilişkin İngiltere-Fransa ihtilafında ortaya çıkan tez bugün Türkiye’nin, adaların yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair savunduğu teze yakındır. Bu tezi Manş Denizi ihtilafında kabul eden Fransa, kendisini hiç alakadar etmeyen Doğu Akdeniz’deki gelişmelerde bunun tam tersini savunmaktadır. Bu samimiyetsiz ve ikiyüzlü yaklaşımlarla uluslararası hukuku işletebilmek mümkün olamaz.”