20.02.2010 - 00:09 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR Ankara
Ankara Dikmen’de 25 Şubat 2009’da aracında ölü bulunan ve intihar ettiği gerekçesiyle kapatılan, Özel Harekât eski Daire Başkanı Behçet Oktay’ın dosyası yeniden açıldı. Oktay’ın kızkardeşi Şule Oktay’a gönderilen imzasız ve isimsiz bir ihbar mektubu dosyaya girdi. Mektupta, “İntihar etmedi. Durumu iyi değildi. İki kişi ayakta zorla tutuyordu. Sonra yere yatırıp öldürdüler. Polis arabayı çekiciyle çekti. Bir polis kürekle herşeyi alabora etti. Katillerden ikisi elini kolunu sallaya sallaya ambulansa, polisin arabasına bindi” denildi.
Silah sesi değişikti
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Oktay’ın ölümüyle ilgili dosyayı intihar olduğu gerekçesiyle kapatarak, takipsizlik kararı vermişti. Oktay ailesinin itirazı üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, takipsizlik kararını kaldırmıştı. Kararın kaldırılmasının ardından olay sırasında Oktay’ın yanında bulunan Halil Kesici ile Oktay’a hastanede müdahalede bulunan doktor Özgür Doğa tanık olarak dün talimatla ifade verdi. Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Oktay ailesinin avukatı Ülkü Gedikli katıldı. İki tanık daha önce verdikleri ifadelerini tekrarlarken, Kesici’nin çelişkili ifadeler verdiği öğrenildi.
Gedikli, Oktay’ın kızkardeşi Şule Oktay’a gönderilmiş bir mektubun aslını mahkemeye sundu. Hâkim Erdal Işık, 2 yüzü de el yazısı ile yazılı mektubun dosyaya eklendiğini söyledi. Dosyaya giren mektupta çok çarpıcı iddialar yer aldı. Oktay’ın intihar etmediği, öldürüldüğü iddia edilen mektup şöyle:
“O gece orada olanları gördük. Arabayı sanki birileri bile bile kara sapladı. Apartmandan çıkan bir kişi arabayı bekliyordu. Arabadan 4 kişi indi. Arabanın arkasında iki kişinin arasında ya baygın yaralı birisi vardı. Sonra o perişan görünümlü kişiyi sürükleyerek arabanın sol tarafına götürdüler. Hepsi birden eğilip bir süre bir şeyler yaptılar. İki kişi hızla uzaklaştı. Biri apartmana diğeri başka bir yöne gitti. Çok kısa bir süre sonra bir silah sesi duyduk. Silah sesi bir değişikti. Sanki biraz daha uzaktan geldi gibi. O kişi asla intihar etmedi. Oraya getirildiğinde durumu iyi değildi. Ayakta o iki kişi zorla tutuyordu. Sonra yere yatırıp öldürdüler. Polis yarım saat sonra arabayı çekiciyle çekti. Bir polis de kürekle her şeyi alabora etti. O gece oraya gelen polisler bizim bildiğimiz polislere benzemiyordu. Gazete haberlerinin hepsi yalan. Böyle büyük bir adamı öldürdüler. Göz göre göre gözümüzün önünde bir adam öldürüldü. Cinayet var. Katillerden ikisi elini kolunu sallaya sallaya ambulansa polisin arabasına bindi.”
Kuşkular giderilemedi
Oktay, 25 Şubat günü saat 02.00 sıralarında Dikmen Keklikpınarı Mahallesi 50. cadde 29 numaralı apartmanın önünde bulundu. Hastaneye kaldırılan Oktay, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Adli Tıp ve otopsi raporlarındaki tespitler, ailenin şüphelerini artırdı ve karara itiraz edildi. İtiraz dilekçesinde, olay sırasında Oktay’ın yanında bulunan Kesici’nin elinde de barut izi bulunduğu, Kesici’nin “Oktay dışarıda ateş etti” demesine rağmen raporlarda Oktay’ın araç içerisinde yaralı biçimde bulunduğunun belirtildiği, Oktay solak olmasına rağmen sağ elinde de barut izi çıktığı belirtildi.