Siyaset 'İşe yanlış bilgi veren TÜİK’ten başlamalıyız'

'İşe yanlış bilgi veren TÜİK’ten başlamalıyız'

28.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yanlış bilgiler vererek yatırımcıyı yanlış yönlendirdiğini savunan İnce, “Yunanistan’daki İstatistik Kurumu’nun Başkanı hapse girdi. TÜİK’i gözden geçirmeliyiz, yanlış bilgiler verdiği için hesap sormalıyız” dedi

İşe yanlış bilgi veren TÜİK’ten başlamalıyız

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, işsiz sayısından büyüme rakamlarına, mülteci sayısından harcanan paralara, öğrenci sayısından kazalardan yaşamını yitirenlere tüm istatistiklerde Ali Cengiz oyunları olduğunu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verdiği bu yanlış bilgilerin Türkiye’nin yatırım gücünü kırdığına savundu. Yunanistan İstatistik Kurumu Başkanı’nın yanlış istatistiklerden dolayı tutuklandığını belirten İnce, “Belki de en fazla sorgulanması gereken kurumlarından biri de TÜİK’tir. Türkiye’nin kaynaklarını yanlış kullandırdığı için, yanlış bilgiler verdiği için hesap sormalıyız. Buralardan başlamalıyız” dedi. İnce ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la başa baş bir oranda gideceklerini iddia ederek, “Ama ikinci turda hiç şansı yok çünkü oyunu artıracağı yer yok” iddiasında bulundu.

Haberin Devamı

Muharrem İnce gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı, Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç, Eğitim Müdürü Abbas Güçlü ve Yazar Tunca Bengin’in seçim sürecine ilişkin sorularını yanıtladı. İşte İnce’nin açıklamaları:

GELİR-GİDER TABLOSUNA BAKARIM: (İlk icratlarınız ne olacak?) Kamudaki ekonomi kurmaylarıyla, kendi ekonomi kurmaylarımı toplayıp ekonomi toplantısı yapacağım. Merkez Bankası’nın durumu... Talimatla yönetilen bir Merkez Bankası değil. Önce buradan başlayacağız. Acil olmayan kamu yaptırımlarını durduracağız. (Orada genelleme yapıyorlar. Acil olmayan derken. Mesela havalimanı?) Yani ona kurmaylar karar verecek. Bir göreceğiz önce. İdeolojik saplantılardan uzak duracağız. ‘Bütün bürokratları görevden alırım’ gibi bir yaklaşımım asla olmaz. O sonraki iş. Gelir gider tablosuna bir bakmamız lazım. Gider fazlaysa iki tane iş var yapılacak. Ya para basacaksınız, ya borç alacaksınız.

Haberin Devamı

İşe yanlış bilgi veren TÜİK’ten başlamalıyız

DIŞ GÜÇLER NİYE BATIRMAK İSTESİN?: 450 milyar dolar borç var. Şu mantık yanlış bir mantık. Dış güçler bizi batırmak istiyor. Adamın benden 450 milyar dolar alacağı var. Niye beni batırmak istesin ki. Alacağını alamaz o zaman. Bu 450 milyar doların 320 milyar doları 16 senede Ak Parti döneminde olmuş. Yani millet Ak Parti’ye güvendiği gibi, yabancılar da güvenmiş. Adam bu parasını almak ister, seni batırmak istemez. Erdoğan’la anlaşamadığım yerlerden birisi bu. Sürekli bir üst akıl var. Ona ortak aklı teklif ediyorum. Gel ortak akılla üst aklı yenelim. Neymiş bu üst akıl yani. Merak ediyorum, yok böyle bir şey. Gel bu üst akılı ortak akılla yenelim, ortak akla inanmadığı için üst akla yeniliyor bence.

GÜÇ YAZILIMDA: Erdoğan Erzurum’da ‘Biz otomobil yapacağız, o hala bisiklete binmeye devam etsin’ demiş. Çağı tanıyamadığı, çağını bilmediği buradan belli. Bir otomobili yapan, iki otomobili yapan robotu yapan, üç robotun yazılımını yapan. Güç kimin? Otomobili yapanın mı, robotu yapanın mı, yazılımı yapanın mı? Güç yazılımı yapanın. Erdoğan hala kaportaya talip, tekerleklere talip, direksiyona talip, şanzımana talip, hala bunlara talipler.

Haberin Devamı

5 MİLYON GENÇ KAYIP: (Yazın 10 milyon insan sınav ve kayıt derdinde oluyor. Ekonomi önemli ama okullar da) Eğitimde en kolay şey bina yapmak. En kolay şey tablet almak. Bunlar kolay, parayı basarsın yaparsın. Zor olanı yapacağız. Eğitimin niteliğini yükseltmek. O olmuyor Türkiye’de... 15- 29 yaş arasında 18 milyon gencimiz var. 5 milyonunun kaydı yok. Okulda değil, kursta değil, işte değil.

(Açık lise uygulaması kaldırılmalı mı?) 5 milyon genç kayıp. Açık lisede de değiller. (Temel eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkınca istatistiklerde bir karmaşa oluyor... YÖK Başkanı açıkladı ‘Üniversitelerde 7.5 milyon kayıtlı öğrencimiz var. Bunun 3 milyonu örgünde, 4- 4.5 milyonu açık öğretimde.’ Sizin döneminizde de açık ve uzaktan eğitim olacak mı?) Hayır olur mu öyle şey. Bir kere bu çocukları kayıt altına alıp görmemiz lazım. Birinci işimiz bu. Bu çocuklar ne yapıyor, devlet bunu bilecek.

İşe yanlış bilgi veren TÜİK’ten başlamalıyız

İSTATİSTİKLERDE ALİ CENGİZ OYUNU: Türkiye’de mülteci sayısı da tam bilinmiyor, Suriyeli sayısı da tam bilinmiyor, Suriyelilere harcanan para da tam bilinmiyor, eğitimde olmayan gençler de bilinmiyor. Hesaplama yöntemlerini değiştirerek işsizliği nasıl düşük gösteriyor. Adam 5 senedir iş arıyor, 6’ncı senede umudunu kesmiş. Müracaat etmiyor, onu işsiz saymıyor. Trafik kazalarını nasıl yapıyor. Kaza oldu 3 kişi öldü 2’si yaralı. Yaralılar hastaneye gitti, hastanede öldüler. Onlara eceliyle ölmüş muamelesi yapıyor. Bütün istatistiklerde Ali Cengiz oyunu var. Türkiye’nin belki de en fazla sorgulanması gereken kurumlarından biri de TÜİK’tir. Yanlış bilgiler verdiği için Türkiye’nin yatırım gücünü kırıyor. Yanlış bilgilerle yatırımcıyı yanlış yönlendiriyor. Yunanistan’daki İstatistik Kurumu’nun Başkanı hapse girdi. Türkiye’de TÜİK’i gözden geçirmeliyiz. Türkiye’nin kaynaklarını yanlış kullandırdığı için, yanlış bilgiler verdiği için hesap sormalıyız. Buralardan başlamalıyız. TÜİK’ten başlamalıyız, uzun vadeli eğitimden başlamalıyız, yargıdan, sağlıktan başlamalıyız. Sağlıkta binaya yatırım yapıyorsun, insana yatırım yapacağız. Önceden muayene olamıyordu insanlar Ak Parti’den önce, şimdi muayene oluyor tedavi olamıyor. Bir şey fark etmedi. Doktorun önünden geçip gidiyorsun iki dakikada. Ama tedavi olduğun yok. Bütün bunları masaya yatıracağız.

Haberin Devamı

‘Gençler eğitimli olsa AB bizi havada kapar’

Haberin Devamı

(Avrupa Birliği ile ilişkileri geliştirmek için hızlıca atılmasını düşündüğünüz adımlar var mı?) Büyükelçilerle görüştük. Çok mutlu olduklarını, beni tanımak istediklerini söylediler. Biz ülkemizde AB karşıtlarına teslim olmazken, siz niye Türkiye karşıtlarına teslim oluyorsunuz, Türkiye Erdoğan’dan ibaret değildir dedim.

Bizim yönümüz batıya dönük, bunu net bir şekilde söylüyoruz. Sizin bizi istememenizin nedeni genç nüfusun eğitimsiz olması, onları da eğiteceğiz dedim. Genç nüfus eğitimli olsa havada kapacaklar bizi.

(Dış politikada nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?) Benim Cumhurbaşkanlığımda Yemen’de suikast silahları yakalanmayacak, başka devletlerin iç işlerine müdahale edilmeyecek.

‘Suriye’nin toprak bütünlüğü korunacak’

(Amerika ile ilişkilerinizin düzeleceğini söylüyorsunuz. Nasıl olacak?) Bugün hayır dedikleri, dün evet dedikleri. Tutarlı değil, yaptıklarını gizli yapıyor. Yapamayacağı şeylerin sözünü veriyor. Güvensiz bir ortam oluşturuyor. Biz Kürt sorununu parlemantoda çözeceğiz. Halkın gözünün önünde. Yapamayacağımız hiç bir şeyin sözünü vermeyeceğiz. Bazen Kürtler, bazen Türkler kızacak bize. Devlet olarak resmi dil, ana dil ve bir uluslararası yabancı dil öğreteceğiz.

BM GÖZETİMİNDE SEÇİM: (Sizin döneminizde Kürt devleti yapılanmasına Türkiye izin verecek mi?) Suriye’nin toprak bütünlüğü kornunacak, yeni bir anayasa, Birleşmiş Milletler gözetiminde bir seçim. Hedef bu. Tatile gidiyorlar, geri geliyorlar. Tatil yeri mi burası. Erdoğan bir ara besleme dedi Kıbrıs’a. Biz Kıbrıs’tan para kazanıyoruz. Kıbrıs bize bir yük değil. Oldu bittilere getirilemez. Kıbrıs’ın bir enerji koridorunda kaldığını herkes biliyor. Bunun bir enerji problemi olduğunu herkes bilmeli ve çözüm önerileri üretmeliyiz.

‘Erdoğan’ın hiç şansı yok’

(18 yaşında bir genç olsanız, neden Muharrem İnce’ye oy verirsiniz?) Muharrem İnce kavga etmiyor, gelecek vaadediyor, iyi eğitim diyor, uzlaşma diyor, barışma diyor, sosyal devlet diyor, parada pulda gözü yok. (Şu anki genel tablo nasıl?) Erdoğan’la kafa kafaya sonuç alacağımızı düşünüyorum. İlk turda 38 olur 40 olur ama aşan olmaz. İkinci turda hiç şansı yok çünkü oyunu artıracağı yer yok.

GÜÇ İNSANI BOZAR: (İki ayrı Muharrem İnce görüyorum. Geçmişte yaptığınız agresif konuşmalarınız, sert çıkışlarınız var. Fakat bugünkü konuşmalarınızda uzlaşmacı. Bundan sonra Hangi Muharrem İnce?) Konumuna göre. Milletvekili Muharrem İnce’yle Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce aynı tarzda kişi olamaz. 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım diyorsanız o zaman barıştan söz edeceksiniz. (Tek adam değil güçlü lider olacağım, güçlü liderden kasıt nedir?) Kararlı, bilime inanan, kamu çıkarını gözeten ve vicdanlı. O (Erdoğan) güçlü değil, o tek adam... Güç insanı bozar. Bozmaması için kuralların net olması gerekir. O kurallar şeffaf olmaktır. Siyasetçi ‘Ben hesabı Allah’a veririm’ diye işin içinden çıkmamalıdır. Hâkimin karşısına çıkmaktan korkmamalıyım...

ROL MODELİM ECEVİT: (Bütün mitinglerde Ülkü Hanımı görecek miyiz?) Yüzde 80’inde olacak. Ailenin de işleri olduğu için hepsinde olamıyor. Ama çoğunlukla yanımda. (Siyasi liderlerden rol modeliniz hangisi?) Babam Demirelciydi ben Ecevitçiydim. Benim rol modelim Bülent Ecevit’ti. Hatta 79 seçimlerinde duvarlara yazı yazarken biri görmüş babama söylemiş. Bir tokat yemiştim bundan dolayı. Bu olayı Demirel’e de anlattım.

‘ASKERLE İLİŞKİYİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ’

(15 Temmuz’dan sonra TSK’nın son derece yıpratıldığı bir dönemden geçiyoruz. TSK’nın imajı için yapmayı düşündüğünüz bir şey var mı?) Güçlü bir ordumuz olmadan ayakta kalmamız mümkün değildir. Ama ordu gücünü siyaset kurumuna karşı değil dışa karşı kullanmalı. Çok yıprattılar. Er müebbet hapis cezası alırsa, askeri öğrenci ceza alırsa yıpranmaya devam eder. Bu güveni yeniden tesis etmemiz lazım. Genel Kurmay Başkanı aday olması düşünülen birinin evinin bahçesine helikopterle inmemeli, çay toplamaya gitmemeli, Erdoğan’ı taklit ediyor, bunlar yıpratıyor. Ordunun komutanı o il başkanı değil. Bunları düzenlememiz lazım. Kuleli Askeri Lisesi’nden FETÖ’cü çıktı diye kapatıyorsun, 5 bin tane FETÖ’cü hakim var o zaman hukuk fakültelerini de kapat. Yeniden gözden geçireceğiz, askerle ilişkileri.

‘Para güvenli liman ister’

Ekonomi politikaları, güven üstüne kurulmalıdır. Para, yatırımcı güvenli bir liman ister. Türkiye’nin mahkemesine güvenmezse, Türkiye’nin yargısına güvenmezse niye gelsin ki buraya, gelmez. Önce biz güven duyacağız. Önce 81 milyon bizim mahkemelerimize güven duyacak, sonra yabancılar. (Sizin ‘Seçildiğim zaman dolarda hızlı bir düşüş olacak’ söyleminiz var. Ama bunu İngiliz piyasaları, oradaki fon yöneticileriyle konuştuğumuzda 16 yıllık iktidar değişirse dolarda yukarı doğru hızlı bir hareket kesinlikle olur diyorlar.) Hukuk devleti, demokrasi, bağımsız mahkemeler, özgürlükler, Wikipedia’yı açacaksın, passoligi kaldıracaksın, Cumhurbaşkanını eleştiren tweetler atılacak, öğrenciler gerekirse boykot edilecek, polis sabah evinden almayacak. Böyle bir özgürlük ortamında dolar yükselecek, pazarcının bile telefonunun dinlendiğinden şüphelendiği Tayyip Erdoğan döneminde dolar yükselmeyecek öyle mi?. Böyle bir şey olmaz. O zaman ekonomi diye bir bilim yok dünyada demek ki. Olabilir mi mantıklı mı sizce. Bana mantıklı gelmiyor.

İNGİLİZ NE DİYORSA TERSİ DOĞRUDUR: (Batı’nın ille de Türkiye’de demokrasi olsun diye bir talebi yok. Onların amacı para kazanmak. Bu batıdan uzaklaşmak anlamına mı geliyor?) Ama demokrasiyle ekonomi arasında bir bağ var. Acaba İngilizler 16 yıldır kalanın tekrar kalmasını mı istiyor? Öyle bakmak lazım. Büyük ihtimal öyledir. Ellerinde bir tutsak varsa, onu devam ettirmek isterler. Yani bir emperyalist güç demokratik bir Türkiye mi ister, tek adam mı ister? Tek adam ister. Tek adamı ele geçirdiğin zaman bütün devleti ele geçirirsin. Oysa kuralları işleyen bir Türkiye olursa, sivil toplum bir taraftan mahkemeler, bağımsız yargı, özgür parlamento olursa o devleti ele geçirmek zor olur. Yani İngilizler halifenin olmasını ister. Niye koca Müslüman dünyasıyla uğraşacağına bir halifeyi ele geçirip İslam dünyasını ele geçirir. Yani İngilizler bu konuda ne söylüyorsa tersi doğru demektir.

POLİSİYE TEDBİRLE EKONOMİ DÜZELMEZ: (Şu anda sermaye çıkışı var. Kaçan paraları nasıl geri getirmeyi planlıyorsunuz?): Güvence vererek. Polisiye tedbirlerle ekonomi düzelmez. Türkiye’nin güvencesi mahkemeleri olacak. Bir iş adamı yatırımlara başlıyor, 3 ay sonra kurallar değişiyor. Oyun başladıktan sonra kural değişmeyecek. Rüşvet mekanizması olmayacak. Kamu yöneticilerine pay veriliyor. Yüzdesi var bunun bu olmayacak. Bunu temizleyeceğiz, rahat edecek iş adamları. Kurallar oyun başladıktan sonra değişmezse, güven olursa neden gelmesin. TİSK’e kim genel başkanı olacak, TOBB’a kim genel başkanı olacak. Cumhurbaşkanı’nın ne umrunda olur böyle işler. Londra’da 3 gün kaldı, çok manidar. Hangi Anadolu kentinde 3 gün kaldı.

"BAŞTAN SONA PARASIZ EĞİTİM"

(Zorunlu eğitim çağındaki her çocuğun okula gitmesini sağlayacak mısınız?) Bunu mutlaka yapacağız. Hatta bundan sonraki hedefimiz şu. Başladığı andan son noktaya kadar parasız. Doktoraysa doktora. Yani hedef parasız ilköğretim, eski tarz söz konusu değil. Başlangıçtan bittiği yere kadar, hedef bu olmalı.

ÇOCUK KİMİN TARTIŞMASI: Hatta eğitimi Batı’da artık 4 yaş, 5 yaş, 6 yaş böyle tartışmıyorlar. Hamilenin sağlığı, hamilenin beslenmesi eğitimin bir parçasıdır diyorlar. Bir de Erdoğan’ın anlayamadığı yer şurası, dünyada 500 yıllık bir tartışma var. Çocuk kimin tartışması. Çocuk ailenin mi, devletin mi, toplumun mu? Hiç birinin değil. Ama ailenin de, devletin de, toplumun da çocuğa karşı görevleri, sorumlulukları vardır. Çocuk ailenin malı değil. Sizin küçük bir çocuğunuz var. Diyebilir misiniz ben trafik ışıklarını ona öğretmeyeceğim. Diyemezsiniz. Peki çocuğunuzu köpek ısırdı, kuduz aşısı yaptırmıyorum diyebilir misiniz. Öyle bir hakkınız yok. Bizim devlet, toplum, aile olarak çocuğa karşı sorumluluklarımız var. Dindar bir nesil yetiştirmek cumhurbaşkanlığı görevi değildir. Ama çocuğa kütüphane bulmak cumhurbaşkanlığı görevidir. Çocuk sayısını belirlemek cumhurbaşkanının görevi değil, ama çocuk bezindeki yüzde 18 KDV’yi düşürmek cumhurbaşkanının görevidir. “Sezaryenle doğum yapmayın” demek cumhurbaşkanının görevi değil, ama çocuk mamasındaki yüzde 8 KDV’yi düşürmek cumhurbaşkanının görevidir.

EĞİTİMDE UZLAŞMA OLACAK: Eğitimde bir dayatma olmayacak. 20 yılda 10 bakan değişmiş, 5 kez sınav sistemi değişmiş, böyle bir şey olmaz. Her gelen reform yapıyor. O masanın etrafında Abbas Güçlü olacak, AKP’li her kimse olacak, ülkücü olacak, HDP’li olacak. Eğitimde siyasal uzlaşmayı sağlayacağız. Hedefim bir yıl. Bizim kuracağımız sınav sisteminde herkes diyecek ki bu güvenilir, bu adil. Bir sınav sistemi adil güvenilir geçerli olacak. Benden sonra seçilen de bu sistemi devam ettirecek.