10.01.2011 - 01:21 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER İstanbul
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. maddesinin 1 Ocak 2011’de yürürlüğüe girmesinin ardından tahliye edilen Hizbullah dahil birçok davanın sanıklarıyla ilgili tartışmalar devam ederken, yeni bir hukuki tartışma daha gündeme geldi. Adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilen sanıklar bu hükümlere uymazsa ne olacak? Bazı hukukçular, her gün karakola gidip imza vermesi gereken sanıkların bu şartı yerine getirmemesi durumunda tutaklanamayacağını belirtirken, bazı hukukçular sanıkların yeniden cezaevine döneceğini savundu.
CMK’nın 112. maddesi adli kontrol şartlarına uymayan şüpheli ya da sanıkların derhal tutuklanmasını öngörüyor. Fakat bazı hukukçular bu maddenin tutukluluk süresini doldurmamış ya da hiç tutuklanmamış kişiler için geçerli olduğunu belirterek, 102. maddeye göre tahliye olan kişilere bu maddenin uygulanamayacağını iddia etti. Halen görevde olan bazı savcılar ise bu sanıkların adli kontrol hükümlerine uymadıkları takdirde tekrar tutuklanmalarının mümkün olmadığını, ancak Kabahatler Kanunu’na göre idari para cezası verilebileceğini söyledi. Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesine göre de adli emirlere uymayan kişilere 100 TL para cezası öngörülüyor. Hukukçuların özetle görüşleri şöyle:
‘Aynı suçtan tutuklanamaz’
Emekli Savcı Mecit Ceylan: “Bu durumdaki bir kimse zaten 10 yıl tutuklu kaldığı için aynı suçtan tekrar tutuklanamaz. Hatta adli kontrol de uygulanamaz. Çünkü bu konumdaki kimse zaten tutuklulukta geçebilecek azami süreyi geçirmiş oluyor. Bu kişiyi tutuklayamadığınız için tahliye ediyorsunuz. Tekrar tutuklayamazsınız. Adli kontrol işlemi soruşturmanın başında uygulanabilecek bir işlemdir. Hiç tutuklanmamış bir kimse, eğer adli kontrol tedbirlerine uymamışsa o zaman bu hüküm uygulanabilir. Yani tekrar tutuklanır. Fakat şimdiki durumda kişi zaten çok fazla tutuklu kaldığı için tahliye ediliyor.”
‘Bir şey olacağını sanmam’
Hizbullah sanıklarının avukatı Sıtkı Zilan: “CMK’nın 112. maddesi azami tutukluluk süresini doldurmayanlar içindir. Bu sanıklar zaten 10 yıl boyunca tutuklu kalmışlar. Bundan fazla tutuklanamazlar. 102. maddenin çok açık amir bir hükmü var. İmzaya gitmezlerse birşey olacağını sanmıyorum. Adli Kontrol tedbiri bu durumdaki sanıklar açısından maalesef hukuksuzdur.”
‘Tekrar tutuklanırlar’
Ceza hukukçusu Prof. Dr. Köksal Bayraktar: “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 112. maddesinde açık bir hüküm var. Buna göre adli kontrol hükümlerine uymayan şüpheli ya da sanık hakkında hemen tutuklama kararı verilebilir.”
Prof. Dr. Hakan Hakeri: “Adli kontrol tedbirleri uygulanmak suretiyle serbest bırakılan veya tahliye edilen bir kişi eğer bu tedbirlere uymazsa ilgili mahkeme tarafından tekrar tutuklanır.”
Süreç böyle işliyor
CMK 112 kapsamındaki kontrol süreci şöyle işliyor:
* Mahkeme adli kontrol kararını sanıkların adreslerinin bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderir.
* Başsavcılık dosyayı İnfaz Savcılığı’na iletir.
* İnfaz Savcılığı da adli kontrol talebini Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili birimine gönderir.
* “Adli Kontrol ve Denetim” biriminde adli kontrol dosyası açılarak, ilgili kişinin imzaya gelmesi beklenir.
* Sanık ya da şüpheli adli kontrol hükümlerini yerine getirmek için gelmezse, polis durumu İnfaz Savcılığı’na bildirir.
* İnfaz savcılığı da bu durumu tahliye ve adli kontrol kararını veren mahkemeye aktarır.
* Mahkeme de CMK’nın 112. maddesi gereğince tutuklama kararı verir.