10.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Ömer Çelik, özetle şunları kaydetti:
NE YAPSAK AZ: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne girerken maalesef canımızı çok yakan kadın cinayetleriyle, vahşi eylemlerle sarsıldık. “Kadına şiddete karşıyız” dediğimizde birileri hemen çıkıp ‘Kadın erkek diye niye bölüyorsunuz? Bir ayrımcılık ortaya koyuyorsunuz’ diyorlar. Sistematik olarak yüzyıllar boyunca negatif ayrımcılığa uğramış kadınların haklarının altının çizilmesi neden insan haklarıyla çatıştırılsın? Bunun altını daha çok çizmek gerekiyor ki ataerkil kültürden kaynaklanan yanlış yaklaşımların ortadan kalkması için daha büyük duyarlılık oluşsun. Tabii ki pozitif ayrımcılık yapılacak; yıllardır negatif ayrımcılığa uğramışlar. Bununla ilgili yeni bir komisyon da kuruyoruz. Bu konuda ne yapsak azdır.
AŞILAMA BÜYÜK KAPASİTEYLE DEVAM EDİYOR: Bütün dünyanın gıptayla baktığı bir aşılama sürecini güçlü bir şekilde devam ettiriyoruz. Bütün dünyadaki bu işle ilgili kurumlar Türkiye’nin bu organizasyon yeteneğini takdir ediyorlar ama maalesef muhalefet partilerinden hala ‘3-4 maskeyi dağıtamadınız’ gibi gerçeklikle ilgisi olmayan, tamamen bir saplantıyla ortaya konulan birtakım eleştiriler görüyoruz. Türkiye bu konuda son derece başarılı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Aşılama süreci büyük bir kapasiteyle yerine getiriliyor.
MÜDAHALEMİZ KAÇINILMAZ OLUR: Arap Birliği’nin Türkiye’ye dönük olarak yayınladığı bildiriyi doğru bulmuyoruz. Türkiye ile ilgili alınan kararların tamamı mesnetsizdir. Türkiye’nin terörle mücadele hakkı çerçevesinde yaptığı girişimlerin Arap topraklarının bütünlüğüne bir saldırı gibi sunulmasının hiçbir mesnedi yoktur. Türkiye her zaman Arap devletlerinin egemenliğini, esenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmuştur. Ama eğer komşumuz terör unsurlarını temizleyemiyorsa, Türkiye’ye yapılan saldırıların cevabını veremiyorsa bizim müdahale etmemiz kaçınılmazdır.