Siyaset Tatar: Mücadelemizi görmezden gelmeyin

Tatar: Mücadelemizi görmezden gelmeyin

03.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), KOVID 19’a karşı adada aldığı önlemlerle mücadele ederken bir yandan da Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) üyelik mücadelesi veriyor. Geçtiğimiz günlerde DSÖ’ye yardımlardan faydalanabilmek için “ortak üyelik” başvurusunda bulunan KKTC’ye, DSÖ’den henüz yanıt gelmedi. KKTC Başbakanı Ersin Tatar, “DSÖ’ye üyelik, KKTC’ye uluslararası tanınırlık sağlayacak, Doğu Akdeniz’de elimizi güçlendirecek. Kısıtlı imkanlara rağmen verilen mücadele görmezden gelinemez. Türkiye’ye destekleri için teşekkür ediyorum” dedi.

Tatar: Mücadelemizi görmezden gelmeyin

 

Kampanya başlatıldı

Haberin Devamı

KKTC, DSÖ’ye üye olmaması nedeniyle koronavirüs salgını kapsamındaki yardımlardan faydalanamıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 25 Nisan’da DSÖ’ye başvurarak Kovid-19 salgını hakkında yayınladıkları istatistiklere Kıbrıs Türk tarafındaki gelişmeleri de ilave etmelerini istedi. Ancak DSÖ’den KKTC yetkili makamlarına henüz yanıt verilmedi.

Tatar, KKTC’nin 10 Mart’ta başlayan koronavirüs sürecindeki mücadelesi ve DSÖ’ye başvuru sürecini, DSÖ’ye üyelik için imza kampanyası başlatan YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler kampanyayı Milliyet’e anlattı.

KKTC’nin DSÖ’ye başvuruda bulunduğunu, ancak DSÖ’den henüz bir dönüş olmadığını ifade eden Tatar, şunları söyledi:

“DSÖ’ye üyelik, KKTC’ye uluslararası tanınırlık sağlayacak, Doğu Akdeniz’de elimizi güçlendirecek. DSÖ’nün burada göstereceği yaklaşım çok önemli, bu kuruluşun siyasetle bir alakası yok. İnsanlığın sağlığına önem veren bir kuruluş. Türkiye bu süreçte her zaman yanımızda oldu. Türkiye Sağlık Bakanlığı ile irtibat halindeyiz. Sürecin bilinmeyen yönlerinde hep birlikte hareket edildi, danışıldı. Türkiye’nin tecrübesi ve tıp alanındaki bilgisinin büyük katkısı var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başta olmak üzere tüm yetkililere destekleri için teşekkür ediyorum, kendileriyle sık sık iletişime geçmekteyim.”

Haberin Devamı

‘Siyaset alet olmasın’

Güney Kıbrıs’ın, koronavirüsle mücadelesinin kötüye gittiğini belirten Tatar, siyasetin bu duruma alet olmasını istemediklerini vurguladı. Tatar, “KKTC ise, bu süreci başarıyla yönetiyor. Yetkililer umarız en kısa zamanda dönüş sağlarlar. Şuan 100 vaka var, 30’u Alman turist ve çoğunluğu iyi. Hem biz siyasiler, hem de halk bu sürecin doğru yönetilmesi için büyük mücadele ediyoruz.

Kısıtlı imkanlara rağmen verilen mücadele, alınan tedbirler ve yerinde kararlar görmezden gelinemez. İlk olarak 800 Alman turisti karantinaya alarak sürece başladık. Ardından sınır kapılarını kontrol altına aldık ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın buraya getirilmesini sağladık ve sosyal izolasyonu öncelik haline getirerek kısmi sokağa çıkma yasağı ilan ettik” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘İkinci karantinaya dünya ortak oldu’

DSÖ’nün 1948’de ilan edilen kuruluş anayasasında ortak üyeliğin tarifinin yapıldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, 195 asil üyesi bulunan DSÖ’nün, uluslarası ilişkilerini kuramayan bölge veya bölgeler için “ortak üye” tarifi ile tanımlandığının altını çizdi. Hasgüler, şunları kaydetti:

“Bu üyelik Kıbrıs Türklerini tarif ediyor. BM’nin tarif ettiği şekliyle Kıbrıs Türk bölgesini ABD tanıyor, burada ofisleri var. BM üyesi bir ülke tarafından çok rahat bir şekilde ortak üye olabiliriz. DSÖ içinde önerildiği takdirde hiçbir ülkenin veto etme hakkı yok. Ortak üyeler salt çoğunluk ile seçiliyor. Üyelik alındığında oy hakkı dışında, Kıbrıs’a DSÖ’nün ofisi ve bürosu açılır. DSÖ’ye bağlı 7 bin sağlık personeliyle ekipman yardımı sağlanabilir. DSÖ’ye ortak üye olunması talebi, Türkiye ile birlikte milli bir mesele. Kampanyadan önce hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem de TBMM’de bulunan bütün parti başkanlarına mektup yazdım. 17 Nisan’da Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na da bilgi notu geçtim. 22 Nisan’da TBMM’ye verilmek üzere bir imza kampanyası başlattım.”

Haberin Devamı

Kıbrıs Türkleri’nin 15 Kasım 1983’ten beri karantina altında olduklarını belirten Hasgüler, şöyle konuştu: “Siyasi, ticari ve sportif faaliyetlerin yanında bir de sağlık karantinasından geçmekteyiz. Ancak tek bir farkla, bu kez dünya bizim ikinci karantinamıza ortak oldu. Dolayısıyla bunun bir çıkış olacağını düşünüyorum. Burada insani boyutlarda hareket edilmesi gerekiyor. Bu sorun bir sağlık hakkıdır. İlerideki alınacak çözümlere göre de üyelik farklı bir mesafeye geçebilir. Bizlerin dış dünyaya ulaşma şansı yok. Sadece Türkiye kapımız var” dedi.

Yazarlar