Siyaset ‘Türkçemiz katliama maruz kaldı’

‘Türkçemiz katliama maruz kaldı’

21.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreni’ne katıldı.

‘Türkçemiz katliama maruz kaldı’

Burada konuşan Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:

MEDENİYET KAVŞAĞI TÜRKİYE: Ödüle layık görülen Odunpazarı Modern Müzesi, Antakya Medeniyetler Korosu, Hisart Canlı Tarih ve Diaroma Müzesi, Mim Sanat Akademisi, İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi’ni kuran sanat ve sanatçı dostlarını cani gönülden tebrik ediyorum. Tarih boyunca medeniyetlerin kavşağında yer almış bir ülkede yaşıyoruz. Tek başına bir değer olan İstanbul’un yanında Hatay, Kayseri, Ürgün, Hasankeyf, Hattuşaş’a kadar ülkemizin dört bir tarafında medeniyete beşiklik yapmış olan yerlerimiz var.

İHMAL EDİYORUZ: Kültürümüze ve kültür mirasımıza hakkıyla sahip çıkma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadık. Bir dönem ülkemizin kültür sanat dünyasını esir alan kısır ve bağnaz bakış açısı, binlerce yıllık medeniyet mirasımıza da sırtını döndü. Kültürle ilgili tartışmalarda maalesef o kültürün taşıyıcısı olan dili ihmal ediyoruz. Caddelerde dolaştığınız zaman, dükkanlara, marketlere baktığınızda bizim dil nerede? Bambaşka şeyler var tabelalarda. Milli kimliğimizin, hafızamızın nişanesi olan Türkçeye hak ettiği ihtimamı (özen) göstermiyoruz. Dilde sadeleştirme niyetiyle çıkılan yolda, Türkçemiz tarihimizin en büyük kelime katliamına maruz bırakılmıştır. Asırlar boyunca kullana kullana Türkçeleştirdiğimiz kelimelere getirilen yasaklar, dilimizi yabancı boyunduruğundan kurtarmaya yetmemiştir. Bilakis, dil cellatlarının eliyle dilimiz Gazi’nin ifadesiyle bir çıkmaza saplanmıştır. Boşluğu bir dönem Fransızca, son dönemde de İngilizce kökenli ifadeler doldurmuştur.

SOSYAL MEDYA ELEŞTİRİSİ: Bugün gelinen noktada, gençler bir asır önce vefat eden dedelerinin mezar taşını dahi okuyup, anlayamaz durumdadır. Üniversite mezunu insanlarımız, 80 sene evvel yazılan eserleri okurken zorluk çekiyor. Çoğu insan bırakın Yahya Kemal’i, Ömer Seyfettin, Fuat Köprülü, Necip Fazıl’ı, Peyami Safa’yı, Tanpınar’ı dahi sözlük yardımı olmadan anlayamıyor. Bu vahim tablo, son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan sosyal medya dili ve plaza dili ile daha da kötüleşmektedir. Forward etmek, set etmek, aksiyon almak gibi ne İngilizceye ne de Türkçe’ye uyan bir dil ortaya çıkmıştır. Ne olduğu bilinmeyen harf yığınları sosyal medyayı istila etmiştir. Dilde müstevlilerin adeta mahkumu durumundayız. Bizim bir kültür davamız varsa işte öncelikle Türkçe’den başlamamız gerekiyor. Dilimize sahip çıktığımız ölçüde kültürümüze, kimliğimize, tarihimize sahip çıkabileceğimize inanıyorum. Bu konuda siyasetçilerden, bilim adamlarımıza, gazetecilerden üniversite hocalarımıza, ailelerden öğretmenlerimize kadar birçok kesime önemli görevler düşüyor.