Siyaset Yargıtay o hükümleri bir günde bozabilir

Yargıtay o hükümleri bir günde bozabilir

06.01.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan görüşmesinde aktardığı Balyoz ve Ergenekon davalarının yeniden görülmesi için çözümünü Milliyet’e anlattı. ’Taraf değiştirdi’ suçlamasına ‘Demokrasi ve hukuk devletinin tarafındayım’ yanıtı veren Feyzioğlu, insan haklarına uygun yargı kararları verilmesi için tartışılacak bir öneride bulundu.

Yargıtay o hükümleri bir günde bozabilir

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyziolu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin içeriğini Milliyet’e anlattı.
Feyzioğlu, “Taraf değiştirdi” eleştirilerine “Benim tarafım belli” diyerek, temaslarına ilişkin eleştirileri yanıtladı. Feyzioğlu özetle şunları söyledi:
‘Çözüm üretmeliyiz’
“Söylenmek, sızlanmak yerine, hem sözümü sakınmıyor hem çözüm üretiyorum. Cumhurbaşkanı ve ardından Başbakan’la gerçekleştirdiğimiz görüşmelerden sonra yapılan yorumları okudum. Bazı yorumlarda, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la niçin görüştüğüm sorgulanıyor. Cevap vereyim: Ben yargı erkinin en başındaki kişilerden biriyim. Yaşanan devlet krizinin, özünde bir adalet krizi olduğunu görüyorsunuz. Bu durumda, avukatlar ve barolar çözüm üretmeli. Sırada Meclis Başkanı ve TBMM’de Grubu olan siyasi partilerin genel başkanları var.”
‘Suspus duruyorlar’
Kiminle görüşmemi beklediklerini gerçekten çok merak ediyorum. Meksika Cumhurbaşkanıyla mı yoksa Yeni Zelanda Parlamentosuyla mı? Söylüyorum. Yıllardır konuşması gerekenler suspus dururken benim ne söylediğim, nasıl söylediğim ortada değil mi?
Ne dediğini ve kim olduğunu bilen insanlar, başka insanlarla görüşmekle birilerinin korktuğu gibi ‘taraf’ değiştirmezler. Benim tarafım belli: Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, hukukun üstünlüğü.”
‘Şike davasına da çözüm’
TBB Başkanı Metin Feyziolu, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la yaptığı, özel görevli mahkemelerin (ÖGM) kaldırılarak tartışmaları davaların yeniden görülmesinin sağlanmasına yönelik 5 adımdan oluşan, iki yasa değişikliği gerektiren projesini aktardığı görüşmeler için şunları söyledi:
“Çözümümüzün kapsamına sadece kamuoyunda çok konuşulan birkaç dava girmiyor. Antidemokratik olduğu doğrudan TBMM tarafından kabul edilmiş Özel Görevli Mahkemelerde görülen her dava giriyor. Soranlar için söylemiş olayım, Şike Davası dahil.
‘Kararlar bir günde bozulur’
ÖGM’ler kaldırılırken, kanuna konulan geçici 2. madde ile bu mahkemeler ellerindeki işlere sonuçlandırana kadar bakmaya devam ederler hükmü konuldu. Bu geçici 2. madde olmasaydı, söz konusu davaların hiçbiri özel görevli mahkemelerde görülmeye devam edilmeyecekti. O zaman öncelikle, geçici 2. madde kaldırılarak, ÖGM’ler kapatılmalı, ellerindeki işleri devretmeleri hükme bağlanmalı.
Böylece Poyrazköy ve Casusluk davası gibi henüz ilk derecede özel görevli mahkemelerde görülmekte olan davaların, genel görevli mahkemelere aktarılmasının sağlanması. İkinci olarak, ÖGM’lerin 5 Temmuz 2012’den sonra verdikleri ve halen Yargıtay’da bekleyen kesinleşmemiş mahkumiyet hükümlerinin başka hiçbir değerlendirme yapılmaksızın görev yönünden Yargıtay’ca bozulacağına dair mutlak bir düzenleme yapılması. Böylece bir gün içerisinde, Yargıtay’ın Ergenekon ve Şike davası gibi davalarda verilen hükümleri, hiçbir takdir yetkisi kullanmaksızın, bozmasının sağlanması. Üçüncü olarak, Balyoz gibi Yargıtay’da onararak kesinleşmiş davalar için düzenleme yapılması, bu davaların özel görevli olmayan mahkemelerde yeniden görülmesi.
‘Çözüm Ağır Ceza Mahkemesi’
İkinci kanuni düzenleme ise ÖGM’lerin yerine Terörle Mücadele Kanunu ile kurulmuş terörle mücadele mahkemelerinin kaldırılması. Böylece Ergenekon ve Şike davası gibi davalarda Yargıtay’ın bozma kararından sonra yapılacak yargılamaların ve Balyoz davası gibi kesin hükümle bitmiş davalarda yeniden yargılamanın genel görevli mahkemelerde, yani bildiğiniz ağır ceza mahkemelerinde yapılmasının sağlanması.

Savcılara bağlı adli kolluk

TBB Başkanı Feyzioğlu, mahkemelerden insan haklarına uygun kararlar çıkması için şu teklifte bulundu: “Gerekçesiz verilen mahkûmiyet kararları ve tutuklama kararları sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nce devlet aleyhine hükmedilecek tazminatların, bu keyfi kararları veren hakimlerden tahsil edilmesini sağlayacak kanuni bir düzenleme gerçekleştirilmeli. Bu yapıldığı takdirde, göreceksiniz hakimler süratle insan hak ve özgürlüklerini ve savunma hakkının vazgeçilmezliğini benimsemeye başlayacaklardır. Hemen ardından savcılara bağlı bir adli kolluk teşkilatı kurulmalı. Böylece savcının emrini dinlemeyen, soruşturmaları fiilen bağımsız yürüten yapı değiştirilmeli.”

‘İlk günden net tavrımı koydum’

TBB Başkanı Feyziolu, 17 Aralık operasyonuyla ilgili tartışmalara ilişkin ise şunları söyledi:
”Yolsuzluk soruşturmasında ilk günden itibaren tavrımı koydum: Soruşturma, gittiği yere kadar gitmeli, siyasi iktidar tarafından asla engellenmemeli, dedim. Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliği cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlandı, Pazartesi sabah 9.00’da iptal davamızı açmıştık bile. Danıştay, yürütmeyi durdurma kararını Türkiye Barolar Birliği’nin ve Ankara Barosu’nun bu davaları üzerinden verdi.
Bugün ülkemizde çok vahim bir devlet krizi yaşanıyor. Siyasi iktidar, devlet içinde paralel devlet kurulduğunu iddia ediyor. Bir yandan bu iddianın delillerinin ortaya konulmasını istiyoruz, diğer yandan ‘madem paralel devlet var diyorsunuz, bugüne kadar niçin buna izin verdiniz’ diye soruyor, sözümüzü sakınmıyoruz. Yalnız dikkat edin lütfen, “niçin izin verdiniz” diye sormak, iddianın ciddiye alınmasına ve delilleriyle ortaya konulmasını talep etmeye engel değil.”

‘Sapla saman ayrılmaz dedik’
TBB Başkanı Metin Feyziolu, “Ortada en yetkili ağızlardan dile getirilen büyük bir iddia var: Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve Poyrazköy davalarında Türk Silahlı Kuvvetlerine kumpas kurulduğu” diyerek açıklamasına şöyle devam etti: “Adil yargılama olmadan sap ile saman, doğruyla yanlış, suçluyla suçsuz birbirinden ayrılamaz, dedik. Esasen suçsuzluklarını haykıran insanlar da af değil, adil yargılama istiyorlar. Şu anda cezaevlerinde özgürlük bekleyen yurttaşlarımız için adalet istemek, nasıl olur da yolsuzluk soruşturmasını gölgelemek olarak takdim edilebilir?”

‘Namuslu hâkimler var’

TBB Başkanı Feyzioğlu, avukat, yargıç ve savcılara güvenini de şu sözlerle anlattı: “Sorulabilir: genel görevli mahkemeler adil yargılama yapacaklar mı? Nasıl emin olabiliriz? Olamayız. Bu ülkenin binlerce bilgili, namuslu avukatı, hakimi ve savcısı var. Daha kestirme bir yol yok mu? Yok. Önümüzde üç büyük seçim varken af söz konusu olmadığına göre, bu işi yine yargı çözecek.