09.06.2025 - 12:47 | Son Güncellenme:
Evrenin 2,8 milyar ışık yılı ötesinde, iki dev galaksi kümesi yeniden kucaklaşmaya, yani kafa kafaya çarpışmak üzere. Yaklaşık bir milyar yıl önce ilk kez çarpışan bu galaksi, adeta mücadelenin ikinci raundu için karşı karşıya gelmiş durumda.
Bu kozmik kapışmanın kahramanları, PSZ2 G181 adlı birleşik bir sistemin parçaları. Nisan ayında The Astrophysical Journal’da yayımlanan bir çalışmaya göre, bu iki küme tekrar çarpışmak üzere hizalanmış durumda.
Galaksi kümelerinin bu çapta çarpışmaları zaten nadir görülürken, aynı kümelerin ikinci kez birbirine çarpacak olması daha da sıra dışı. Üstelik bu sistemin toplam kütlesi, benzer birleşik yapılara göre oldukça düşük, ki bu da işi iyice ilginç hale getiriyor.
Astronomlar, PSZ2 G181’in daha önce çarpıştığını radyo gözlemleri sayesinde biliyorlardı. NASA’nın açıklamasına göre, kümenin kenarlarında parantez şekline benzeyen, yayılmış radyo dalgaları tespit edildi. Bu radyo parlamalarının, ilk çarpışmanın izleri olduğu düşünülüyor.
Yeni araştırma, Harvard & Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden doktora sonrası araştırmacı Andra Stroe liderliğinde yürütüldü. Ekip, PSZ2 G181’e dair yeni X-ışını gözlemleri yaptı. NASA’nın Chandra ve Avrupa Uzay Ajansı’nın XMM-Newton teleskoplarından elde edilen veriler, iki küme arasında uzanan soğuk gazdan oluşan bir köprü ortaya koydu. Bu köprünün, ilk çarpışma sırasında gazın yerinden koparılmasıyla oluştuğu tahmin ediliyor.
İlk çarpışmanın ardından geçen yaklaşık bir milyar yıl içinde bu iki küme birbirinden uzaklaşmış ve şu anda aralarında 11 milyon ışık yılı gibi rekor bir mesafe var. NASA’ya göre, bu tür yapıların arasında gözlemlenen en büyük ayrılık bu.
Ama işin ilginç kısmı burada bitmiyor. Ekip, önceki çarpışma ekseniyle aynı hizaya gelmiş üç yeni şok cephesi daha tespit etti. Bu da ikinci bir çarpışmanın yaklaşmakta olduğuna işaret ediyor olabilir.
Bu nadir olay, düşük kütleli galaksi kümeleri arasındaki çarpışmaların dinamiklerini anlamamız açısından büyük önem taşıyor. Araştırmacılar, düşük kütleli sistemlerden gelen radyo sinyallerini yakalamanın zor olduğunu söylüyor. Ancak yeni nesil radyo teleskoplar ve gözlem projeleriyle birlikte, bu tür çarpışmaların sadece “buzdağının görünen kısmı” olabileceğini de belirtiyorlar.