13.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Efkan Kula
Sinemaya gitmek yerine sinema keyfini evde yaşamaya ne dersiniz? "Dijital çok yönlü disk" anlamına gelen Digital Versatile Disc (DVD) sayesinde bu artık mümkün.
Piyasada ev sineması kuran birçok şirket var. Ürünlerini sergiledikleri showroom'ları gördüğünüzde bunun çok pahalı bir iş olduğunu düşünüyorsunuz. İstanbul Ulus'ta bulunan ve evlere sinema sistemleri kuran Şamdan Home'un satış sorumlusu Murat Özarslan bütçelere göre paketler oluşturduklarını ama bu işin küçük bütçelerle de yapılabileceğini söylüyor. Yani DVD seyretmek için illa çok komplike sistemler kurmak gerekmiyor, eğer işe düşük bir bütçeyle başlamak isterseniz sadece bir DVD player satın alıp bunu evdeki televizyonunuza bağlamanız yeterli... Yalnız televizyonun video girişi olması gerekiyor. Bu, bir arşiv oluşturmak için başlangıç sayılabilir. Çünkü bütçeniz elveriyorsa sistemi büyütmenin sonu yok. Görüntü olarak televizyon yerine projeksiyon üniteleri kullanabilirsiniz. Ses olarak da televizyon üzerindeki hoparlörler yerine çok ciddi sinema sistemleri kurulabilir. Ama bunlara mecbur değilsiniz.
Seçme şansı veriyor
DVD'nin video, laser disc veya diğer medyalara göre farklılıkları var. Bir filmde birden çok lisan ve görüntü seçme şansına sahipsiniz. On altı değişik lisan ve altyazıda filmi izleyebiliyorsunuz. Türkçe dublaj henüz yok. Sadece altyazı mevcut, dublajın maliyetini kaldırabilecek film satışı yapılmadığından Türkçe seslendirme yapılmamış. Şu an filmler 100 - 150 kopya satılıyor, satış binli rakamlara çıkınca dublaj yapılabilecek. DVD filmleri 10 milyon civarında satılıyor. Amerika'da 8 bin filmlik bir arşiv var. Avrupa ve Türkiye'de ise 100'lü rakamlarda... Filmlerin sinemalarda gösterilen filmlerle çakışmamasına ithalatçılar çok dikkat ediyor.
DVD'nin kullanıcısına filmi izlemenin dışında sağladığı başka şeyler de var. Örneğin sinema filmlerinin yüzde 90'ı geniş açı çekilir. DVD filmleri üzerinde hem geniş açı çekimleri hem de normal televizyonda seyredebileceğiniz format mevcut. Ayrıca pek çok yapımcı koleksiyoncuların hoşuna gittiği için CD'lerin üzerine filmin fragmanlarını, yönetmen ve sanatçılarla olan konuşmaları yüklüyor. Bazı filmleri birkaç açıdan seyretme şansınız oluyor. Sahneler 6 - 7 kamerayla çekildiği için değişik yönlerini görebiliyorsunuz. Ayrıca bazı sahnelerin çekilen alternatif görüntüleri ve kesilmiş sahneleri de izlenebiliyor. Artık interaktif filmler de yapılmaya başladı. Yani filmin belli noktalarında size seçenekler sunuyorlar. Mesela adam kavga etsin mi, etmesin mi gibi... Tercihe göre film farklı bitiyor. Murat Özarslan kendi deneyimini şöyle anlatıyor: "Bir filmde, trafikte adamın arkasından araba çarpınca inip kavga etsin mi, etmesin mi diye seçenekler çıktı. Ben kavga etsin demiştim. Adamı bıçakladılar, film bitti."
DVD'de ses manyetik bir kayıt olmadığı için kaset ve videodaki gibi kayba uğramıyor. Dolby Digital ses sistemi kullanılıyor.
Basit bir sistem kurmak için 1000 - 1200 dolar yeterli oluyor. Bu, 400 - 500 dolarlık sinema amfisi ve buna uyan 600 - 700 dolarlık bir hoparlör paketini kapsıyor. Buna sadece bir DVD player ve televizyon eklemeniz yeterli. Yani 1800 dolarla sistem kurmuş oluyorsunuz. Mesela buna 155 ekran televizyon eklerseniz bütçe 4 - 5 bin dolara çıkabiliyor.
DVD Player: 350 - 450 milyon lira.
Dolby dijital amplifikatörler: 250 milyon - 1 milyar lira.
71 - 81 ekran TV: 650 milyon - 1 milyar lira.
Hoparlör setleri: 250 milyon - 2 milyar lira.
Video projeksiyon cihazları: 1.5 milyardan başlayıp 50 milyara kadar çıkabiliyor.
Video Player (Hi Fi Stereo): 150 - 250 milyon lira.