The Others"Global açık toplum"

"Global açık toplum"

25.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Global açık toplum"

Global açık toplum

Özgürlükleri, insan haklarını, çevreyi, sosyal adaleti ve barışı koruyacak yeterli uluslararası kurumlara sahip değiliz. Mevcut kurumların çoğu devletlerarası kuruluşlar ve devletler kendi çıkarlarını ortak çıkarın üzerinde tutmakta.

Ünlü finansçı George Soros'a göre dünya toplumunu ayakta tutmanın yolu

Dünyaca ünlü finansçı George Soros'un birinci bölümünü dün yayımladığımız "Toward A Global Open Society / Global Açık Topluma Doğru" başlıklı makalesinin ikinci bölümünü sunuyoruz.

Global toplumumuz birbirinden çok farklı görenekleri, gelenekleri ve dinleri kapsıyor; onu birarada tutacak ortak değerleri nerede bulabiliriz? Global toplumumuzdaki çeşitliliği tanıyan, ancak ihtiyacımız olan kurumların dayanacağı kavramsal temeli sağlayan bir evrensel ilke olarak "açık toplumu" öneriyorum. Bir ilkenin evrensel kabul görmesini sağlamanın çok zor bir iş olduğunu biliyorum; ama bunsuz nasıl yaparız, bilemiyorum.
"Açık toplum" ne demek? En basit tanımıyla açık toplum, demokrasinin olumlu yönlerinin bir tanımlaması: sosyal adaletle bağdaşan en geniş özgürlük. Açık toplumun belirleyici özellikleri, hukuk devleti, insan haklarına, azınlıklara ve azınlıkta kalan görüşlere saygı; güçler ayrımı ve piyasa ekonomisi.
Açık toplumun Karl popper tarafından geliştirilen güçlü bir epistemolojik temeli var: Bilgilerimiz mükemmel olmaktan uzaktır. Nihai gerçeği, mükemmel toplum biçiminin ne olduğunu hiç bir zaman bilemeyiz. Bu nedenle mükemmel olmaktan uzak, ama iyileştirilmeye açık bir sosyal örgütlenme biçimine razı olmalıyız. Bu da bizi "Açık Toplum" kavramına, iyileştirilmeye açık olan toplum kavramına götürür. Koşullar değiştikçe (ki global ekonomi sürekli değişim getirir), bu kavramın önemi artıyor.
Ne var ki açık toplum fikri yaygın kabul görmüyor. Epistemolojik temelleri bile doğru dürüst tartışılmış olmadığı gibi, global açık toplum fikri birçoklarınca açıkça reddedilmekte. Örneğin bazılarına göre Asya'nın değerleri farklıdır. Elbette öyledir. Global toplumun temel özelliği, çeşitliliktir. Ama "yanılabilirlik" insan oğlunun evrensel vasfıdır. Bunu kabul ettiğimiz takdirde çeşitliliğe saygı duyan açık toplum için ortak temeli bulmuş oluruz.
Yanılabilir olduğumuzun kabulü, açık toplum kavramının yerleşmesi için gereklidir, ama yeterli değildir. Bunu, karşılıklılık ilkesi temeli üzerinde başka insanlarla dayanışmayla tamamlamamız gerekir.
Global açık toplum, (ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı gibi) yanılabilirlik ve başkalarıyla dayanışma evrensel değerlerine saygı gösterildiği sürece, herhangi bir (Asya veya diğer) değerler sistemiyle bağdaşabilir. Batı demokrasisis açık toplumun alabileceği tek biçim değildir. Açık toplumun farklı biçimler alabileceği dayandığı epistemolojik argümanın da bir gereğidir. Bu fikrin hem güçlü hem de zayıf yanıdır: özgül bir içeriklme doldurulması gereken bir kavramsal çerçeve sağlar. Hertoplum, her tarihsel dönem, özgüllüklerin ne olacağına karar vermelidir.
Kavramsal bir çerçeve olarak açık toplum, serbest rekabet dahil herhangi başka bir şablondan daha iyidir. Serbest rekabet piyasadaki tarafların ulaşamayacağı türden bir bilgiyi gerektirir; gerçekle ilgisi bulunmayan ideal bir dünyayı betimler. Piyasalar boşlukta işlemez ve dengeye varma eğiliminde değildir. Siyasal bir ortamda işlerler ve dönüşlü bir biçimde evrilirler.
Açık toplum daha kapsayıcı bir çerçevedir. Piyasa mekanizmalarının üstünlüklerini, bunları idealize etmeden kabullenir, ama toplumda piyasa değerlerinden başka değerlerin rolünü de kabul eder. Aynı zamanda, çok daha belirsiz bir kavramdır. Ekonomik, siyasi, sosyal ve öteki alanların birbirinden nasıl ayrılacağı ve birbiriyle nasıl bağdaştırılacağını belirleyemez. Rekabet ile işbirliği arasındaki sınırın nereden geçeceğine dair görüşler değişebilir. Açık toplumun iki büyük savunucusu olan Karl Popper ve Friedrich Hayek, tam da bu noktada farklı düşünüyorlardı.
Global açık toplumun tarihin bugünkü aşamasındaki gereklerini özetleyeyim. Bazı yetersizliklerden muzdarip olan bir global ekonomiye sahibiz. bu yetersizliklerin en belirgin olanı, finansal piyasalardaki istikrarsızlık, merkez ile çevre arasındaki eşitsizlik ve sermayenin vergilendirilmesindeki güçlük. Ne mutlu ki bu sorunlarla başa çıkmamıza imkan verecek bazı kurumlar mevcut, ancak bunların güçlendirilmesi ve belki bazı yenilerinin kurulması gerekecek. Finansal piyasaları düzenleyen uluslararası bir kurum bulunmuyor ve sermayenin vergilendirilmesi için yeterli uluslararası işbirliği yok.
Ancak esas yetersizlikler ekonomi alanı dışıda. Devlet artık eskiden oynadığı rolü oynayamıyor. Bu birçok bakımdan iyi birşey ise de, devletin gördüğü bazı işlevlerin yeri doldurulmuş değil. Bireysel özgürlüklerin, insan haklarının ve çevrenin korunması için ya da sosyal adaletin veya barışın korunması için yeterli uluslararası kurumlara sahip değiliz. Sahip olduğumuz kurumların çoğu devletlerarası kuruluşlar, ve devletler çoğu zaman kendi çıkarlarını ortak çıkarın üzerinde tutmakta. Birleşmiş Milletler'in yapısı, dayandığı sözleşmenin önsözünde belirtilen vaadleri yerine getirmekten uzak. Üstelik, daha iyi uluslararası kurumlar oluşturulması gereği üzerinde bir mutabakat da yok.
Ne yapmalı? Yozlaşmayı önlemek, adil çalışma kuralları koymak ve insan haklarını korumak için belirli davranış standartlarını yerleştirmeliyiz. Bunu nasıl başarabileceğimizi düşünmeye daha yeni başladık.
Güvenlik ve barış için, liberal demokrasiler B.M. ile birlikte veya onsuz çalışabilecek global ittifaklar ağı kurulmasına öncülük etmeli. NATO bunlardan biri. Bu ittifakların öncelikli amacı, barışı korumak olmalı; ama krizlerin önlenmesi çok önemli. Devletlerin içinde olup bitenlerin, komşuları üzerinde ve bütün dünyaya etkileri var. Bu ittifakların içinde ve çevresinde özgürlük ve demokrasinin geliştirilmesi önemli bir politik hedef olmalı. Örneğin, demokratik ve müreffeh bir Rusya, bölge barışına NATO'nun yapacağı sınırsız askeri harcamadan çok daha büyük bir katkı yapar. Başka ülkelerin içişlerine müdahalenin büyük güçlükleri vardır, ama müdahale etmemek daha tehlikeli olabilir.
Şimdilerde golabel kapitalist sistem hem kapsam hem yoğunluk açısından büyük bir canlılıkla genişlemekte. Sunduğu faydalar dolayısıyla büyük bir çekicilik taşıyor ve aynı zamanda dışında kalmaya çalışan ülkelere büyük cezalar veriyor. Koşullar böyle sürüp gitmeyecek, ancak sürdükçe global açık toplumun temellerinin atılması için harika bir fırsat sağlıyor.
Zaman geçtikçe, yetersizlikler kendilerini daha çok hissettirebilir ve büyüme yerini çöküntüye bırakabilir. Ancak yetersizlikleri zamanında saptayabilirsek çöküşten kaçınabiliriz. Global kapitalist sistemin ayakta kalabilmesi için, sürekli olarak yetersizliklerini düzelten bir topluma, yani global açık topluma ihtiyacı var.
KEŞFETYENİ
Survivor ekibi akın etti! Kimler yok ki... 'Havuç' dünyaevine girdi
Survivor ekibi akın etti! Kimler yok ki... 'Havuç' dünyaevine girdi

Cadde | 02.06.2025 - 09:00

Furkan Kızılay ile Tutku Yılmaz dünyaevine girdi. Çifti, Survivor ekibi de yalnız bırakmadı.

Yazarlar