TPAO, Marmara'dan geçen fayların haritasını çıkardı. Işıkara, "İstanbul biraz rahatladı. Faylar 50 - 60 km. uzakta' dedi. Bilim adamları açıklamayı tartışıyor
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nca (TPAO) çıkarılan Marmara Denizi taban haritalarında, fay hattının İstanbul'a uzaklığının 50 - 60 kilometreyi bulduğunun ortaya çıktığını bildirdi.
Prof. Işıkara, Kandilli Rasathanesi'nde dün düzenlediği basın toplantısında, TPAO'nun 4500 kilometre yol katedilerek yapılan petrol arama çalışmaları sonucu ortaya çıkan haritanın gerçek sonuç olduğunu savundu. Işıkara şunları söyledi:
"Burada net bir durum var. Hep ne söyleniyordu? Marmara'nın fay hattını bilmemiz lazım. İşte biliyoruz. Bu çalışma gizli yürütülmesine rağmen, genel müdür ve ilgili bakanın izniyle açıklandı. Bu verilerden sonra, deprem araştırmalarına ayrılacak kaynakların daha akılcı ve daha da rasyonel yönlendirilmesi gerçeği ortaya çıkmıştır. İşte bugün Marmara'nın fay haritası veya geniş tabanlı tomografisi önümüzdedir. Artık böyle tartışmalar yapmamamız gerekiyor. Fayın İstanbul'a uzaklığı 50 - 60 kilometreyi bulmuş görünüyor. Epeyce uzaklaştı. Buna göre, paniğe kapılmadan normal yaşantımızı sürdürmemiz gerekir. Bundan sonra, tartışmalar yerine, olası bir depremde meydana gelecek zararları en aza nasıl indireceğimizi konuşmalıyız. Bunun iki yolu vardır: Bir tanesi güvenli konut, diğeri de eğitimdir. Zaten her iki konu özellikle de
eğitim konusunda çok önemli çalışmalar içerisindeyiz. Onları da sizlere yakında açıklayacağız."
Beş gemi dokuz araştırma
TPAO Genel Müdürü ve Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Osman Demirağ da toplantıda şöyle konuştu:
"Marmara Denizi'nde 1968 yılından beri sürdürülen jeofizik araştırmalarda, yabancı bayraklı beş gemi tarafından dokuz kez yapılan çalışmalar sonucunda bu harita çıkarıldı. Tam
teknolojik donanımlı gemilerle yapılan bu çalışmaların verilerine çok ciddi olarak güveniyorum. Marmara Denizi'nde 4500 kilometreden fazla yerde yapılan ölçümler yeniden proses edilerek deniz dibi fay haritası çıkarılmıştır. Bu çalışmalar dün akşam tamamlandı ve verileri ilk olarak Kandilli Rasathanesi'ne getirdik. Aslında gizlilik arz eden bu çalışmaları, İstanbul'un deprem tehlikesi içinde bulunması nedeniyle bütün araştırmacıların hizmetine sunduk."
Sismik 1 de katıldı
Demirağ, bu çalışmaların ne kadara mal olduğunun sorulması üzerine, maliyetini söylemesinin mümkün olmadığını, bu çalışmaların 1968 yılından beri gerek görüldükçe yapıldığını, Sismik -1'in de bu çalışmalara katılarak 900 kilometre katettiğini anlattı. Deniz tabanı fay haritasının sadece depreme yönelik olduğunu, ellerinde veriler bulunduğu için de rahatlıkla hazırlayabildiğini kaydeden Demirağ, "Aynı çalışmanın tekrarlanmaması için, bunlara tekrar kaynak ayrılmaması, ayrılacaksa çok daha rasyonel yönlendirilmesi için bu haritayı çıkardık" dedi.
Doç.Taymaz: Yeni bilgi değil
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tunca Taymaz, Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın İstanbul'u etkileyecek fayın Adalar'ın çok daha güneyinden geçtiğini, olası bir depremden daha az etkilenmesi anlamına geldiği açıklamalarının yeni bilgi olmadığını bildirdi.
Işıkara'nın açıklamalarını, "Toplumun çok hassas olduğu bir dönemde deprem paniğini yok etmek için yapılmış bir basın toplantısıdır" diye değerlendiren Taymaz, "İstanbul'un içinden geçen yıkıcı bir fay olmadığını, şehrin yakınında deniz içerisinde hasara yol açacak fayların var olduğunu biliyoruz. Bunlar hep söylendi. Bu kargaşa içerisinde bazı mesajlar yanlış anlaşılmış olabilir. Olmayacak demek en büyük gaflet. Olacak ama zamanını bilemiyoruz."
Prof. Dr. Görür: Güneydekiler ne yapsın?
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naci Görür, yeni açıklanan fay haritası konusunda "Çok faydalı olmuştur, yardımcı olacaktır. Ancak 60 kilometre güneydedir demek doğru değildir. Bu kez o bölgede oturanları İstanbulluların psikozuna sokuyorsunuz" dedi.
TPAO ve Kandilli Rasathanesi'ni önemli verileri açıkladıkları için tebrik ettiğini vurgulayan Görür, "Deprem potansiyelinin belirlenmesinde önemli ışık tutacak bir haritadır. Ama çok alelacele kamuoyunun önüne getirildi. Üzerinde keşke biraz daha düşünülseydi" diye konuştu. Açıklanan verilerden önce Marmara Denizi ve bölgesinin deprem potansiyeli ve riski neyse bugün de aynı olduğunu savunan Görür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir fark vardır. Bu veriler bizim bu deprem riskini belirlememizde daha yararlı; bize biraz daha ışık tutacak, yol gösterecek durumdadır. Bu harita kesinlikle hangi fayın canlı hangi fayın kırılacağını veya kırılmayacağını göstermez. Haritanın ham verileri de zaten buna müsait değildir.
Son noktayı koyacak demek doğru değildir. Ayrıca 60 kilometre güneydedir demek doğru değildir." Görür, açıklanan bölgede çok fay bulunduğunu, hangi faydan sözedildiğini, hangi fayın depremde kırılacağını söylemenin haritaya bakarak mümkün olmadığını öne sürdü.
Prof. Şengör: Halkla alay ediyorlar
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, yeni fay haritasını şöyle değerlendirdi:
"Tehlike aynen devam ediyor. Aral Okay'ın çizdiği haritaya benzer bir harita. Ancak çok daha detaylısı. Ama tehlike hiçbir şekilde azalmaz. Bunu söylemek halkla alay etmektir. Ayrıca bilgide bir değişiklik yok. Daha önceki bilgilerimiz neyse aynı. Bunun en güzel kanıtı bizim hazırladığımız haritadır. Işıkara'nın söyledikleri tüylerimi diken diken etti. 'Fay İstanbul'un epey güneyinden gidiyormuş da pek bir tehlike yokmuş'. Bu şehirde tarihte iki büyük deprem olmuş, peki bunları kim yaptı. Cahillik bu kadar olur mu?"
Doç. Ersoy: Bulgular sevindirici
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara Denizi'ndeki fay hattını gösteren haritanın açıklanmasının sevindirici olduğunu belirtti. "Birkaç senelik emeği bir anda önümüzde bulmamız çok sevindirici" diyen Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artık elimizde somut bilgiler var. TPAO ciddi bir kuruluştur, yeni haritada halkı rahatlatmak adına fayın güneye çekilmiş gibi gösterildiğini düşünmüyorum. Ciddi veriler olarak algılıyorum, ama bunlar şu anda ham veriler, zaman içinde TPAO'nun fayların detaylarıyla ilgili bilgi verince daha net anlaşılacak. Doğruya yakın şeyler söyleme, model kurma daha kolay olacak. İstanbul'a çok yakın olduğu söyleniyordu, şimdi tam ortadan geçiyor. Marmara'nın iki tarafının eşit şansı olacak. Yakın olsaydı İstanbul'u daha fazla etkileyeceği kaygısı vardı."
Prof. Barka: Olursa da 7.0'ı geçmez
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Erzincan ve Marmara bölümünde kırılmayan iki fay bulunduğunu belirtti.
Özel bir kuruluş tarafından İzmit'te düzenlenen "Deprem ve Yapı Güvenliği" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Barka, Marmara Bölgesi'nde, 7 şiddetinin üzerinde deprem beklemediklerini belirterek, "Özellikle Kocaeli için deprem tehlikesi sona ermiştir" dedi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda, Düzce depreminden sonra yapılan incelemelerin sonuçları hakkında bilgi veren Barka, şunları söyledi:
"Araştırmalarımız, Sapanca ve Gölcük'ün beş metre batıya doğru kaydığını ortaya çıkardı. Bir yıl içinde 5 ve 6 şiddetinde artçı sarsıntılar olabileceğini düşünüyoruz. Ama bu sarsıntıların bölgesini tespit etmemiz mümkün değil. Büyük ölçekli bir deprem ve özellikle de Kocaeli ve çevresinde 7 büyüklüğünde bir deprem beklemiyoruz. Bilim de bu tezimizi doğruluyor."