The Othersİstemem, yan cebime koy!

İstemem, yan cebime koy!

29.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

İstemem, yan cebime koy!

İstemem, yan cebime koy
29 Kasım 1998
Melek DERMAN
İstemem, yan cebime koy
35 yaşına basan Yonca Evcimik kadınlığını keşfetmekle keşfetmemek arasında asılı kaldı. Çapkınlık yapsın mı yapmasın mı kestiremedi. Çocuk hayranları mı? Onları çoktan geride bıraktı. Şarkılarında dinleyicilerini günaha davet etti, ama bu daveti değerlendirecek olanların da kafasını "kötü niyetlisiniz" suçlamasıyla allak bullak etti.

Hani gazetelerde okuruz ya, assolistler küçükken deodoran ya da saç fırçasını mikrofon olarak kullanarak aynanın karşısında şarkı söylerler diye. Yonca tam da böyleymiş işte! Üstüne üstlük senaryolar yazar, arkadaşlarına rol verir, onları yönetirmiş. Söylediğine göre daha ünlü değilken bile ona "Yerli Madonna" derlermiş...
1963'te dünyaya gelen Yonca memur çocuğuymuş. Çok yaramazmış. Babaannesini ve ablası Mine'yi mutfağa kilitleyip parka kaçtığı geceleri zevkle anlatıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Bale Bölümü'nden mezun. 1979'dan başlayarak Şan ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda, aynı zamanda birçok gazinoda oyunculuk yapmış. Figüranlık yaptığı filmleri de var. İlk olarak Şan Müzikholü'nde sahnelenen "Yedi Kocalı Hürmüz" müzikalinde dikkat çekmiş. "Hisseli Harikalar Kumpanyası", "Şen Sazın Bülbülleri", "Hababam Sınıfı", Sezen Aksu, Ajda Pekkan şovlarında sahneye çıkmış. 1989'da Gülhane etkinliklerinde dans edip, sunuculuk yapması onu müzik dünyasıyla tanıştırmış. 1991'de Şahin Özer Plakçılık'tan "Abone" adlı ilk albümü çıkan Yonca'nın o dönemlerde kimse yüzüne bakmıyormuş. Hatta plakçısı bile kaseti önceleri yapmak istememiş.

Çocukların sevgilisiydi
Yonca, "Abone" albümündeki değişik makyajı, kostümleri, dansları ve hareketli şarkılarıyla önce çocukları yakaladı. Hatta anaokul ve ilkokula giden çocuklar sayesinde kaseti 2.5 milyon satarak müzik dünyasında rekor kırdı. Oysa Yonca'ya 'Yoncimik' diyen, onun gibi giyinip dans eden minikler kısa bir süre sonra yetim kalacaktı. "Çocuklara yönelik şarkım hiç olmadı. Ben hiçbir zaman çocuklar sevsin diye müzik yapmadım. Onlar benim gözümün içinden çıkan sahici duyguları seviyorlar," diyen Yoncimik, "Kendine Gel" ve hemen ardından müzik dünyamızın ilk single'ı olarak kabul edilen "8.5 Vapuru" çalışmalarıyla minik hayranlarını bırakmak istediğinin işaretlerini veriyordu.
Evlenmeden önce annesiyle oturduğu evi bir ilkokulun yanında, birinci kattaydı. Kapısına gelen ya da penceresinin önünde "Yonca dışarı çıksana. Seni çok seviyoruz," diyerek koro halinde bağıran çocuklar için "Ayyy! Bıktım artık bunlardan. Sıktılar," dediği, kapısının önüne gelen miniklere "Yonca evde yok," dedirttiği biliniyor. Basın danışmanı aracılığıyla gazete yazılarında "çocukların sevgilisi" tanımlamasının yapılmamasını rica ediyor, basın bültenlerinde böyle bir yakıştırmaya asla yer vermiyordu.
Yonca Evcimik'in üçüncü kaseti "Bandıra Bandıra" idi. Seksiliğe doğru yelken açan Yonca yalnızca çocuklardan kopmakla kalmamış, 'seksi bir kadın' olduğunun da altını - kendisi reddetse de - iyice çizmişti. Şarkısında "Bandıra bandıra ye beni / Doyamazsın tadıma / Bütün numaralar bende gizli" diyordu. Bunları söylerken klipte karpuz ısıran, armut yiyen bir Yonca izliyorduk. O dönemde "Şarkı sözlerimi yanlış yorumlayanların seksle ilgili problemleri olduğunu düşünüyorum. Kendimi seksi bulmuyorum, ben bir cüceyim," demişti. Hollanda'da çıkardığı "I'm Hot For You" şarkısının İngilizce sözlerinde ise şunlar vardı: "Senin için yanıyorum. Senin bana yapmak istediklerini ben kendime yapıyorum." Burada ne ima etmek istediğini soranlara ise cevabı hazırdı: "Belki kendime kahve yapıyorum. Ne malum." Seksiliği kabul etmemekte ısrarlıydı. O döneminde insanları saflığa davet ediyordu. Ağustos 1998'den bu yana ise günaha...

Dişiliğine güvenmeye başlıyor
Yonca, 24 Ocak 1994'te Bodrum tatili sırasında tanıştığı konfeksiyoncu Harun Özakıncı'yla evlendi. Dileği evliliğinin sanat dünyasındaki evlilikler gibi olmaması, uzun sürmesi yönündeydi. Şahidi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di. Çift, 22 Ocak 1998'de boşandı. Ayrılığın ardından Yonca "Aslında birbirimizi halen seviyoruz. Ancak toleransımız bitti. Harun keşke ailesine ve bana gösterdiği ilgiyi dengeleyebilseydi. Bana sorarsanız 'Onlara fazla ilgi gösteriyordu' derim. Onlara sorarsanız 'Eşine fazla ilgi gösteriyordu' derler," gibi bir açıklama yaptı. Özakıncı ise önce dost kalacaklarını söylemiş, ardından "Yonca zaten hiçbir zaman benim olmadı. Bir daha bir ünlüyle yan yana Kadıköy dolmuşuna bile binmem," demişti. Şimdi televizyon programıyla kendisi ünlü olma, böylelikle eski eşinden öç alma yolunda.
Yonca boşanmanın ardından önce hayatına uzun süre kimsenin girmeyeceğini, yalnızlığı seçtiğini ifade edip, "buruk kadın"ı oynadı. Hatta evde yalnız başına uyumaktan korktuğunu, yanında eşini aradığını, şöminenin demiriyle yattığını söylüyordu röportajlarında. "Günaha Davet" albümüyle birlikte sanki uymak zorunda olduğu bir dizi anlaşma maddesi varmış gibi hızla değişmeye başladı. Örneğin birden bire kadın olduğunu hissetmişti. Artık kendisine "seksi" diyenlere de kızmayacak, "Evet, dişiliğime de, kadınlığıma da güveniyorum," diyecekti. Yalnızca çocuklar mı, hepimiz şoke olduk. Yonca şöyle devam ediyordu: "Yüreğim ve bedenim hazır. Aslında bilinçaltımda yapmak istediğim bir sürü şey varmış. Herkes gibi. Sorumluluklarımdan dolayı bunları geri plana atıyormuşum. Yalnızlığımda bu duygular çıktı ortaya. Böyle küçük büyük bir sürü balon birleşti. Hissettiğimi göstereceğim. Ruhum coşkulu, hep sınırsız, uçacakmış gibi. Böyle bir değişimi ruhum istedi. Ayakkabımın topuğu, elbisemin yırtmacı, saçımın modeli değişince ruhum buna aykırı kalmadı tabii."
Karşımızda erkeklerin içini gıcıklayan bir kadın vardı artık. Gece yaşamına balıklama daldı Yonca. Önce popçulara imaj hazırlayan Zeki Doğulu ile birlikte olduğu dedikodusu çıktı. Ardından bir gece Pasha Disko'dan Kenan adlı bir gençle çıktı. Tarkan'la birlikte olduğu dedikodusu yalnızca kasetinin satışının artması için çıkarılmıştı. Şimdi de reklam ve sinema filmlerinde oynayan, aynı zamanda eski bir gazeteci olan Yaman adlı bir beyle birlikte görülüyor.
"Seksi kadın" Yonca konuşmaları ve demeçleriyle yazarlara da malzeme olmakta gecikmedi. Aktüel dergisinden Sinan Hıncal'ın hakkındaki yorumu şöyleydi: "Yonca Evcimik yatağa yatana kadar kadın cinsi mi, erkek cinsi mi, ne cins anlayamadığınız, anlasanız da bir şey farketmeyenlerden." Bu eleştiriden hiç hoşlanmayan Yonca'nın cevabı ise şu olmuş: "Benimle yatağa mı girmiş? Hiç olmazsa bir teşebbüs etse de sonra karar verip yazsaydı. Dişiliğime ve kadınlığıma güveniyorum."
35 yaşındaki Yonca Evcimik ruh haline göre bir gün seksi diğer gün seksi olmadığını söylüyor. Öte yandan davetlere açık olduğunu, çapkınlık yapacağını (bundan kastı birkaç cümle ve bakışmış, gerisinin gelmesi gerekmiyormuş), bundan sonra hiçbir erkeğin ona güvenmemesi gerektiğini açıkça dile getiriyor. Bu sözleriyle davet yapacak olanların da kafasını karıştırıyor.

Arap şeyhini seçti
Yonca geçtiğimiz yıl Yeni Yüzyıl gazetesinde Kürşat Başar'ın kendisine yönelttiği "Zorunlu olsanız iki yılınızı nerede geçirmek isterdiniz?" sorusuna da hayli eğlenceli bir yanıt vermişti. Şıkları hemen verelim. a) Uzay denemeleri için kapalı bir odada b) Bir Arap şeyhinin hareminde c) Şevki Yılmaz'ın özel sekreteri olarak d) Tansu Çiller'in Türkçe öğretmeni olarak... Sizi bilmeyiz, ama Yonca'nın cevabı "b". Yeri gelmişken aynı pardon değişen Yonca'dan birkaç alıntı daha yapalım:
"Kendimi evlilik kurumu içinde değil, çok özgür hissediyorum." (1995)
"Evliyken bir sorumluluğun altındasın. Tek kişilik düşünmüyorsun. Evini, eşini düşünüyorsun." (1998)
"Eşimle ayrı kutuplardan insanlarız. Hiç monoton hayatımız yok." (1996)
"Baktık ki monotonluk başladı. Birbirimizi çok severken ayrıldık." (1998)
"Aşık olma arayışı içinde değilim". Bunu boşandıktan hemen sonra söylemişti. Birkaç gün sonraki sözlerine bakalım: "Başdöndürücü birini dört gözle bekliyorum. Keşke!"
"Kendimle barışığım." Kısa bir süre sonra başka bir röportajında: "Kendimle savaşıyorum."
Değişen Yonca'nın değişen dünyasında hızla ilerliyoruz. İşte çarpıcı bir konuşma daha: "Hayat bir yaprağın ağacın dalından düştüğü kadar kısa. O yüzden her istediğimi o dakika yapıp, kimseye hesap vermek istemiyorum. Hiçbir şey umrumda değil. Bana artık güven olmaz. Söz verir, yarın vazgeçebilirim."Kimse fikir değişikliğinden dolayı yargılanmaz tabii. Bu sözleri bu nedenle yan yana getirmiyorum. Ancak onun portresini çizmek adına yararlı olacağını düşündüm. Zira yıllar önce Ercan Saatçi - Aykut Gürel ikilisiyle samimi olduğu yıllarda Yonca, Sezen Aksu ve ekibine gizliden gizliye laflar atıyordu. Sezen'in çevresindeki Sertab Erener - Levent Yüksel çiftini de göstererek "Onlar bir çete olmuşlar. Sezen'siz hiçbir şey yapamazlar. Ama pop dünyasında bu gruba girmeden de ayakta duranlar var. Benim gibi. Müzikte böyle çeteleşmeler doğru değil. İtici buluyorum," demişti Yonca bir dost toplantısında. Şimdi ise "Günaha Davet" albümünü birlikte hazırladığı Sezen için başka düşünüyor: "Sezen'in yorumcu ve besteci kimliği farklı, bunu anlamayanlar çok önyargılı davranıp onu yıpratıyorlar. Arkadaşlık, dostluk tarafı da çok başkadır."
Yonca Evcimik boşanmasının hemen ardından Sezen Aksu'nun Ulus'taki stüdyosuna kapandı (Sezen Aksu da boşandıktan sonra bunu yapar. Boğaz'a nazır stüdyosuna kapanır). Aksu'yla önce "Yaşasın Kötülük" adlı bir şarkı hazırladı. Ardından "Günaha Davet" geldi. Bu kasette en çok hoşa giden şarkılardan biri de "Tatlı Kaçık" olmuş. Sezen Aksu'ya ait olan sözler şöyle; "Yeni bal gerek peteğe"... Yonca hemen yine akıllarımıza kötü bir şey gelmesini ve onun o saf duygularını bozmamızı istemiyor. Ve gerekli tercümeyi bir kez daha yapıyor: "Yanlış anlaşılmasın. Yeni enerji gerek kalbime demek istiyorum. Tabii bunun da ANAP'la ilgisi yok." Gerçekten de insan kendini Yonca'nın hareketleri, açıklamaları ve şarkı sözleri karşısında hep kötü niyetli hissediyor. Yok bence biz Yonca'nın günahını alıyoruz...

KEŞFETYENİ
Survivor ekibi akın etti! Kimler yok ki... 'Havuç' dünyaevine girdi
Survivor ekibi akın etti! Kimler yok ki... 'Havuç' dünyaevine girdi

Cadde | 02.06.2025 - 09:00

Furkan Kızılay ile Tutku Yılmaz dünyaevine girdi. Çifti, Survivor ekibi de yalnız bırakmadı.

Yazarlar