The OthersMudi Abdülhamit, 'burjuva' hükümdar

Mudi Abdülhamit, 'burjuva' hükümdar

09.01.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mudi Abdülhamit, 'burjuva' hükümdar

Mudi Abdülhamit, burjuva hükümdar

Osmanlı Bankası'nın arşivini bir sergi ve bir kitapla gün ışığına çıkartan Edhem Eldem : Osmanlı iktisat tarihinde makro dengeler konusunda pek eksiğimiz kalmadı, ama mikro düzeyde sisler içindeydik. Daha ampirik düzeyde sondaj yapıp insana inmek istersek, bu arşiv eşsiz bir veri tabanı oluşturuyor."

Osmanlı Bankası arşivini açtı, Tarih Vakfı malzemeyi değerlendirdi. Ortaya zengin bir sergi, önemli bir kitap ve eşsiz bir araştırma merkezi çıktı. Arşivi tasnif etmek için dokuz yıldır iğneyle kuyu kazan tarihçi Doç. Dr. Edhem Eldem, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi. Doktorasını 18. yüzyılda İstanbul'da Fransız ticareti üzerine yapmış. Halen Beşinci Murat'ın oğlu Selahattin Efendi'nin özel arşivde kalan Çırağan anılarını yayına hazırlıyor. Artık kendi tekelinden çıkmak üzere olan bu muazzam arşivin anahtar teslim aşamasında, bilimsel izlenimlerini bizimle paylaştı.

İkinci Abdülhamit'in gayet "burjuva" bir padişah ve işini bilen bir yatırımcı olduğunu biliyor muydunuz? Ya Kasımpaşa Mevlevihanesi şeyhi Kamil Bey'in vefat eden eşine dua okunması için vakıfta bulunurken son derece modern bir yol seçtiğini, yani tahvil vakfettiğini? Yahut da Şeyhülislam Esat Efendi'nin karısı İffet Hanım'ın banka hesabı bulunduğunu?
Osmanlı Bankası'nın arşivlerinden renkli bir kesit sunan "Tarihten İzler" sergisinde, 19. yüzyıl Osmanlı toplumundan böyle ilginç portrelere rastlamak mümkün.
Anadolulu bakkaldan, Fener Patrikhanesi'ne, Saray'daki harem ağalarından müfris ( ve müflis) paşalara kadar, bankanın o dönemdeki müşterilerinin profili, son derece zengin bir toplumsal doku çıkartıyor karşımıza.
Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Edhem Eldem, 1989 yılından beri bu muazzam arşivin tasnifiyle uğraşmış. Sergi için "Banka arşivindeki zenginliğin vitrini, buzdağının sadece ucu" diyor. Sergideki belgelerden kasalarda daha binlercesi var.
Ama araştırmacılara iyi haber: Bu sergi, Osmanlı Bankası'nın arşivini kamuoyuna ve tabii tarihçilerin kullanımına açacağı Tarihi Araştırma Merkezi'nin de kuruluşunu müjdeliyor.
Bankanın eski Beyoğlu şubesinin bulunduğu binanın giriş katı sergi mekanı, ikinci katı belgelerin kullanılabileceği kütüphane ve en üst katı da bu belgelerin taranarak bilgisayar ortamına geçirildiği laboratuar ya da "mutfak" olarak 1998 sonunda hizmete giriyor.
Sergi gibi arşivin de düzenlenmesini "müteahhit firma" olarak Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı üstlenmiş. Projenin yöneticisi olan Eldem, bir yandan bankanın kurumsal tarihini kaleme alırken, diğer taraftan da serginin uzantısı olan bir kitap hazırlamış. "135 Yıllık Bir Hazine: Osmanlı Bankası Arşivinden Kesitler" adlı bu çalışma, her ne kadar yazarı tarafından büyük tevazuyla "Kahve sehpası kitabı" diye tanımlansa da, tarih ve kültür meraklılarının kütüphanesi için vazgeçilmez bir belge olacak kuşkusuz.
***
Osmanlı Bankası 1863'de Fransız ve İngiliz sermayesiyle kurulmuş. Osmanlı Devleti'nden aldığı imtiyazla, para basma yetkisi bulunan, bir tür "merkez bankası" işlevi görmüş. 1914 yılında İttihatçılar tarafından "düşman" yöneticiler sınırdışı edilip, emisyon hakkı elinden alınıyor. Cumhuriyet'in kurulmasından sonra, 1924'de Bank - ı Osmani - i Şahane'nin "şahaneliği" gidiyor. "Ama Osmanlılığı kalıyor" diyor Edhem Eldem. " Cumhuriyet'te Osmanlı adını kullanmasına izin verilen tek kurum. Bir tür yumuşak geçişi temsil ediyor. 1930'larda TC Merkez Bankası kurulana kadar da özel bir işlev görmüş."
Dünya bağlantısı ve yabancı sermayesi yakın zamana kadar sürüyor Osmanlı Bankası'nın. "Statüsü hala imtiyaznamesine bağlıydı. 1970 - 80'lere kadar bir dinozor gibiydi, hukuki bir garabetti." Nihayet 1992 yılında hukuki değişme ardından, 1996'da Doğuş Grubu, eski sahibi Paribas grubundan bankayı zatın alıyor. Osmanlı Bankası artık alelade bir banka. Şubeleri ve mudileri var, ama profili giderek yatırıma doğru yükselen bir kurum.
"Ve hakkını vermek lazım" diyor Edhem Eldem. "Birçok kurumun arşivi olabilir, kendi tarihini yazdırmaya meraklı olabilir, ama Osmanlı Bankası toplumsal - ekonomik tarihe ışık tutacağını düşünerek kısıtlama olmadan arşivi kamuya açmaya karar verdi."
Hangi tarihe kadar? "Tahminim elli yıllık bir tahdit konur. Bilhassa özel kayıtlar için bu bir mecburiyet."
Böylece 1863 - 1947 gibi önemli bir dönemden büyük bir bulmaca parçası yerine oturuyor.
***
Ama gerçekten ne kadar ışık tutacak bu arşiv tarihçilere? Yakın dönem osmanlı tarihinin en iyi araştırılan bölümü iktisat tarihi olduğuna göre, bilmediğimiz bir şey kaldı mı?
"Makro dengeler konusunda çok fazla bir eksiğimiz kalmadı. Ama mikro seviyeye indiğinizde durum farklı. Mikro düzeyde sisler içindeydik. Şahısa yahut kuruma, mesela ticarethaneye inebilmek önemli. Üstelik makro düzeyde de Anadolu pek bilinmiyordu" diyor Edhem Eldem.
Ziraat Bankası dışında, bu tarih diliminde Anadolu'da şubeleri olan tek bankaymış Osmanlı Bankası. Üstelik zırai dünyaya açılan Garanti Bankası'nın da arşivleri yok ortada.Devletin hala tasnifi bitmemiş muazzam arşiv zenginliğinin yanında, özel alan adeta bomboş.
"Genel olarak Osmanlı ticaret dengesinin bağımlılığı biliniyor. Ama Anadolu'da küçük işletmelerin, sanayilerin bütün bu bağımlılığa rağmen devam ettiğini öğreniyoruz" Eldem'e göre; "Eski bağımlılık = sömürü = sanayisizleşme türünden denklemler artık sorgulanıyor ve bu arşivde yeni malzeme bulmak mümkün."
Bir başka ilginç kazanım, İstanbul'daki ticari piyasanın gerçek yapısını öğrenmek. Vasat insanların yatırımları. Tüketim örüntüleri. Aile bütçeleri.
"Zafer Toprak tüketim örüntüleri üzerine çok önemli çalışmalar yaptı. Ama genellikle tüketimin vitriniyle ilgili. Daha ampirik düzeyde sondaj yapıp insana inmek istersek, bu arşiv önemli bir veri tabanı oluşturuyor."
Bir başka ilginç alan personel dosyaları. "Fotoğraftan, nüfus kaydına kadar ve bankaya girişte yapılan sınavdaki sorular da dahil olmak üzere, insani boyut taşıyan, mükemmel bir sosyal veri deposu" diyor Edhem Eldem. hatta 1930'lardan bu yana kurumun öyküsü için sözlü tarihe de başvurulmuş, bugüne kadar elli mülakat yapılmış. "Resmi belgelerde sadakat kavramına rastlayamazsınız."
***
Son dönem Osmanlı toplumunun adeta bir anketini yapıyoruz Edhem Eldem'le. Demek ki özel mülkiyet o dönemde yerleşmiş? "Vakıf ile özel mülkiyet arası gidip gelmeler de olsa, evet. Bunun en belirgin örneği Abdulhamit. Hanedan içinde kendine tahvil, arazi, hisse senedi ve nakit para olarak şahsi servet ayıran ilk padişah. Bu açıdan çok burjuva bir hükümdar. Tahttan indirilince 52 bin altınlık şahsi parasını bankadan istediği mektup da bu arşivde."
Bugünün Sabancı ve Koç imparatorluklarıyla kıyaslanacak servetler var mışmış? "Mukayese çoz zor. Ama hisse senedi, tahvil ve emlakte büyük speküllatif servetler var."
İstanbul'da yüzyıl önce de muazzam bir borsa merakı varmış. Ve spekülasyon furyası. "Ama bu yüzeysel bir benzerlik" diyor Edhem Eldem. "Tarihin tekerrür ettiğini söylemek bence yalnış. Tarih bir mutfak kitabı değil. Dış borçlanma gibi yüzeyde benzerlikler bulabilirsiniz. Ama bu sergide gördüğünüz dünya artık yok. 1. Dünya Savaşı gerçekten müthiş bir kopuş olmuş."
Peki İslami bankacılık var mıymış o zaman? "Hayır kesinlikle yok. Üstelik faiz Osmanlı'da 15 - 16. yüzyıldan itibaren, adı pek konmasa da, uygulanıyor. Faiz 19. yüzyıl icadı değil Osmanlı'da. Faizi haram sayan, bankaya gelmeyip altına itibar ediyor, o kadar."
Altından söz etmişken, daha 1947'de Osmanlı Bankası'nın büyük kurumsal ciddiyetle, tedavülden kalkan banknotlarına karşılık altın verdiğini de hatırlatalım. Osmanlı Devleti'nin karşılıksız bastığı kaimeden daima daha itibarlı olmuş bankanın banknotları.
Sonuç olarak, nasıl bir toplum çıkıyor karşımıza? "Tanzimatla başlayan modernleşme ve hala süren muasır medeniyetleri yakalama projesinin mali kısmını görüyoruz" Edhem Eldem'e göre; "Osmanlı toplumu iki zamanlı yaşıyor. Tarıma dayalı bir kapalı toplum ve Batıyla nispeten entegre olmuş seçkin kesim. Osmanlı'nın mali kaynak yetersizliği, bağımlılığı ve Osmanlı Bankası'nın Avrupa'dan kaynak bulmak, borç toplamak işlevini görüyoruz."
Ve kuşkusuz Fransızca - Osmanlıca çift dilli bu arşivin kapısını Fransız araştırmacılar da epey aşındıracaklar. Şimdilik hazine ziyaretçilerin. İleride Ahadolu kentlerinde de bölümleri gösterilecek olan bu zaman tüneline girmeyi sakın ihmal etmeyin.
KEŞFETYENİ
Dünyanın en zengin üçüncü insanı evleniyor! Venedik'i resmen kapattı
Dünyanın en zengin üçüncü insanı evleniyor! Venedik'i resmen kapattı

Cadde | 23.06.2025 - 15:43

Milyarder Jeff Bezos ve gazeteci Lauren Sanchez, İtalya’nın Venedik kentinde milyon dolarlık düğünleri için geri sayıma başladı.

Yazarlar