Tercih yaparken yaşanan sıkıntılar, sınav şampiyonlarını da zor durumda bırakıyor. Öğrenciler yüksek puan almalarına rağmen, AOÖBP'lerinin belli olmaması nedeniyle yanlış tercih yapmaktan korkuyor. AOÖBP'nin puanlara eklenmesini "saçmalık" olarak değerlendiren şampiyonlar, en azından AOÖBP'si eklenmiş puanların kendilerine ulaştırılmasını ve tercih formlarının teslim süresinin uzatılmasını istiyor.
ÖSS Sayısal puan türünde 190.217 puan alarak 74. sırada yer alan Avusturya Lisesi Mezunu Kerem Anbarcı, sıralamada eşitlik olmadığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: "Sıralamada eşitlik yok. Çünkü bir sözel öğrencisi önünde ne kadar sayısal veya eşit ağırlıklı puan türünden öğrencinin olduğunu bilmiyor. Bu diğerleri için de geçerli. Doğru bir sıralama bulabilmek için dershaneleri dolaştık. Fakat dershaneler bize yol gösteremedi. Tercihlerimi yaptım. Tercih formunu gönderdim. Tercihlerimi yaparken herhangi birinden yardım almadım. Çünkü iki tane tercihim vardı. 1. tercihim Boğaziçi Endüstri, ikinci tercihim Sabancı Üniversitesi oldu. Çünkü Sabancı Üniversitesi burslu. AOÖBP düşük gelecek. Çünkü diploma notum düşük. Bize diploma notunun önemli olacağı daha önceden söylenseydi, ben derslerime daha çok çalışarak bunu yükseltebilirdim."
Ayşe Cönüt: Tercih tarihleri uzatılmalı. AOÖBP katılmış yeni bir listenin bizlere gönderilmesini istiyoruz. Yüzdelik dilimler arasında uçurumlar var. Geçen senenin ÖYS puanları ile bu senenin yüzdelik dilimleri çok farklı. Örneğin, bir üniversite geçen sene 500 puanla öğrenci alıyordu. Ama bu seneki yüzdelik dilimi düşük. Başka bir üniversite 470 puanla öğrenci alırken, bu seneki yüzdelik dilimi daha yüksek görünüyor. Aradaki bu kopukluğun giderilmesini istiyorum. Tercihlerimi karşılıksız olarak dershanemdeki rehber öğretmenimle yaptım.
Üç puan türünde de derece yapan ve sözel sıralamasında 168.416 puanla 10. olan Murat Durmaz AOÖBP'nin saçmalık olduğunu düşünüyor. YÖK'ün ya kapatılması ya da kendini yenilemesi gerektiğini savunan Durmaz, "Bizleri hiç bilmediğimiz bir sistemle sınava girmek zorunda bıraktılar. Bizi kobay gibi kullandılar" dedi.
İsmail Atak isimli veli ise oğlu Kayın Atak'ın ÖSS'den 175 puan almasına rağmen, tercih yaparken rahat olamadığını ifade etti. Atak düşüncelerini şöyle dile getirdi: "Bizim asıl problemimiz oğlumun son sınıfta okurken sınav sisteminin değişmesi ve yapılan yanlışı devletin de onaylamasıdır. Tercih yaparken 150 puan seviyesinde tercih yaptık. Bunun nedeni ise, normal liseden mezun bir adayın AOÖBP'si hesaplanırken katsayısı 0.5'le çarpılıp benim oğlumun, Anadolu Ziya Kalkavan Denizcilik Meslek Lisesi'nden mezun olduğu halde, denizcilik fakültesini tercih ederken katsayısının 0.2'yle çarpılmasıdır. Bunun sonucu olarak da puanı düşeceğinden 150 puan seviyesinde tercih yaptık. Devlet bizi kandırdı. Zamanında bize bilgi verilmedi. Avukatlar bu olaya dava açmamız karşılığında bizi savunma karşılığında milyarlar istiyorlar."
Başbakan: İnceleniyor
Başbakan Bülent Ecevit, Öğrenci Seçme Sınavı'nda (ÖSS) başarılı olanların yerleştirilecekleri üniversitelere ilişkin tercih yapma süresinin ileri bir tarihe ertelenip yeni düzenleme yapılması isteklerinin incelendiğini söyledi.
Ecevit, dün Bakanlar Kurulu'nda üniversite tercih sisteminde çıkan kargaşa üzerine Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'ndan bilgi aldı.
Konuya ilişkin dünkü ilk açıklamasını, Bakanlar Kurulu'nun çıkışında gazetecilerin tercih formlarının verilme süresinin ertelenip ertelenmeyeceği yönündeki sorusu üzerine yapan Ecevit, "Geri adım atılması söz konusu değil" dedi. Ecevit, Milli Eğitim Bakanı'nın bir çalışması olup olmadığı sorusuna da "Bu konuda Milli Eğitim Bakanı ile görüştüm. Fakat bu tabii sadece Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınacak bir karar konusu da değil" yanıtını verdi ve konuyla ilgili son durum hakkında bilgisinin olmadığını sözlerine ekledi.
"İnceleniyor"
Ecevit, Başbakanlık'ta akşam üzeri yöneltilen tercih bildirim süresinin uzatılması ve yeni düzenleme yapılması yönündeki taleplere ilişkin sorular üzerine de, "Şu sırada benim bildiğim bir gelişme yok. Sayın Hüsamettin Özkan dün (önceki gün) gerek Milli Eğitim Bakanı, gerek YÖK Başkanı ile görüştü. Henüz kesin bir durum yok" dedi. Başbakan, "Bu konuda bir inceleme mi başlattınız" sorusuna, "Bir inceleme yapılıyor. Bu konuda yetki sadece hükümette değil" yanıtını verdi.
Rektörler: Sistem doğru
Rektörler Komitesi'nin ardından toplanan Üniversitelerarası Kurul'dan da (ÜAK) sınav sistemine tam destek geldi.
Kurul Başkanı, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Kızıl, Türk üniversiteleri olarak sınav sisteminin arkasında olduklarını belirterek, "Kimse bizleri ve YÖK'ü yıpratmaya kalkmasın" dedi.
Sınav sistemiyle ilgili bazı konuların sürekli ısıtılarak sorunmuş gibi gösterilmeye çalışıldığını savunan Kızıl, "Üniversitlerarası Kurul'un ve rektörlerin oy birliğiyle desteğini almış olan üniversite giriş sisteminin arkasındayız" diye konuştu.
YÖK ve ÖSYM'nin yıpratılmasına, asla izin vermeyeceklerini vurgulayan Kızıl, şöyle devam etti:
"Yapılanın en iyisinin iyisi olan bu sistemle Türkiye'deki üniversiter eğitiminin sorunları halledilmiştir. YÖK ve ÖSYM'ye teşekkür ediyoruz. Bu yıpratma karşısında Türk üniversiteleri ve YÖK, bütün olarak hareket edecektir. Bizi yolumuzdan kimse çıkaramayacaktır.
Meslek liselilerine 'puan' darbesi
Üniversite sınav sisteminin değişmesinden en fazla etkilenen öğrencilerin başında meslek lisesi mezunları geliyor. ÖSS'de yüksek puan alarak
yüzde 1'lik dilimde yer alan öğrenci eğer meslek lisesi mezunuysa, yerleştirmede, binlerce kişinin arkasına düşecek.
Tercih alanları sınırlı olan bu grubun seçeceği birçok bölüm için AOÖBP'leri hesaplanırken 0.2 katsayısı kullanılacak. Elektrik bölümü mezunu bir öğrenci, her türlü teknik altyapıyı almasına karşın, elektrik mühendisliği için düz lise mezununa uygulanan katsayıdan yararlanamıyor. ÖSS puanıyla ilk 1000'e giren bir öğrenci, AOÖBP devreye girince 25 bininci sıraya düşebiliyor. Aynı puan diliminde çok yığılmalar olduğuna da dikkat çekilirken, bir sorunun sıralamada 1000 kişi geriye düşürdüğü de kaydediliyor.
Yeni sistemin haksızlıklar dolu olduğunu belirten öğrenciler, meslek lisesini tercih ettiklerinde kuralların böyle olmadığını, kendilerine bir dayatma şeklinde sunulan ÖSS nedeniyle ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar mühendislik fakültelerinin kendileri için hayal olduğunu söylediler.
Sayısaldan 185 puan aldığını söyleyen Avcılar Endüstri Meslek Lisesi Elektirik Bölümü öğrencisi Taner Selamioğlu, puanının yüksekliğine rağmen, sistem nedeniyle, kendinden daha düşük puanlı düz lise öğrencisinin yerleştirmede üst sıralarda yer alacağına dikkat çekti.
"Şu anda 1600. sıradayım. Ancak mühendislik fakültelerini tercih ettiğim takdirde katsayım 0.2 ile çarpılacağından bir anda binlerci kişinin ardına düşeceğim. Oysa eski sisteme göre şu anki puanımla en gözde bölümlere girme şansım vardı" diyen Taner Selamioğlu, "Geçen yıl yüzde 8'lik dilimde yer alıyordum. Ancak hedefim büyüktü. Bu sene çok çalıştım ve yüzde 1"lere kadar çıktım. Oysa oldu bitti şeklinde sunulan sistem nedeniyle geçen yılki tercihlerime yaklaşamıyorum bile' dedi.
Taner Selamioğlu'nun annesi Nevriye hanım da oğluna ve onun durumundaki binlerce meslek lisesi mezununa haksızlık yapıldığını savunuyor. Herkesin istediği bölümde okuma hakkı olduğunu,bunun da Anayasal bir hak olduğunu belirten Nevriye Hanım, "Yapılanlar ayrımcılıktır. Anayasayla verilmiş haklara aykırı bu. Ayrımcılık yapılıyor. Birisi çıkıp bu sistemin mantığını bize izah etmek zorundadır. Güdülen bu politikanın amacı ne. Çocuklarımızın ruh sağlığı bozuldu. Depresyona girdiler. Veliler olarak hem maddi hem de manevi yönden yıkıma uğradık" dedi.
Ümit Aksoy da, şöyle konuştu:
"Meslek liselilere yapılan haksızlık, ilkokuldan itibaren yaptığımız çalışmaların boşa gittiği anlamına geliyor. Ben meslek lisesini tercih ederken mühendislik fakültelerine girme şansım vardı. Oysa birdenbire bu hak elimden alındı. Yazık bize. İnsanların hayatıyla oynamaktan vazgeçsinler. Önceden bilsek ona göre davranırdık. YÖK Başkanı Kemal Gürüz çıkıp bu konuda neden tek bir söz etmiyor. Sorular çalındığında kanal kanal dolaşıyorlardı ÖSYM Başkanı ile birlikte. Şimdi sesleri çıkmıyor. Hele meslek liselerini durumundan hiç bahseden yok. Herşey oldu bittiye getirilmek isteniyor."
İbrahim Mert de tepkisini şöyle dile getirdi:
"Merkezi sınavın amacı yarışın eşit şartlarda olmasını sağlamaktır. Oysa biz meslek liseliler yarışa baştan geride başlıyoruz. Okulda oldukça ağır bir eğitim almamıza,fizik, matematik gibi dersleri çok daha yoğun olarak görmemize rağmen bu bölümlerle ilgili fakültelere giriş hakkımız engelleniyor. Sadece YÖK Başkanı bunun sorumlusu değil. Rektörler de yeni sistemi kabul ettiler. Adeta bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete."
YÖK'ten ilk geri adım
Dün toplanan Rektörler Komitesi Toplantısı'nda bir açıklama yapan YÖK Başkanı Kemal Gürüz, gelecek yıl yapılacak ÖSS'nin tarihini 18 Haziran olarak açıkladı. Böylece sınav sisteminde ilk geri adım da atılmış oldu.
ÖSS 2000'in daha önceden 9 Nisan olarak belirlenen tarihi öğrencilerden ve eğitimcilerden tepki görmüş, böyle bir tarihte sınav yapmanın lise 3. sınıf öğrencilerini okuldan uzaklaştıracağı savunulmuştu.
Başkan Gürüz'ün açıklamalarıyla sınav tarihinde değişikliğe gidilmesi, özellikle tercih karmaşasının yaşandığı şu günlerde öğrenciler için bir umut ışığı oldu. Üniversiteye giriş sınavıyla ilgili konularda oldukça katı bir tutum sergileyen YÖK'ün sınav tarihini ertelemesi "Diğer konularda da bir gelişme olabilir mi?" sorusunu akla getirdi.
Yükseköğrenimle ilgili kararların YÖK Genel Kurulu tarafından alındığı belirtilirken, pazartesi günü Ankara'da toplanacak Genel Kurul'dan tercihlerle ilgili öğrencileri sevindirecek bir haber çıkma olasılığına dikkat çekiliyor.