Tartışmalı bomba davası

TARİHİ Mısır Çarşısı'nın girişindeki büfede geçtiğimiz Temmuz ayında 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayla ilgili davanın ilk duruşması önümüzdeki Çarşamba günü yapılacak. Sosyolog Pınar Selek, Mısır Çarşısı'na bomba koymak suçundan idam istemiyle yargılanacak. Ancak polis raporları, tutunaklar ve ifadeler "Mısır Çarşısı patlamasında bomba bulgusuna rastlanmadığını" gösteriyor. Ayrıca yaklaşık 6 aydır önce gözaltında, daha sonra tutuklu olarak cezaevinde bulunan Pınar Selek'e bugüne kadar olayla ilgili soru sorulmadı. Pınar Selek'e patlamayla ilgili ilk soruyu Milliyet sordu ve "Eğer çarşıdaki patlamanın nedeni bomba ise bu bir cinayettir. Ancak ifadem bile alınmadan beni böyle bir suçlamayla karşı karşıya bırakmak da bana karşı düpedüz cinayettir" yanıtını aldı.
Tarihi Mısır Çarşısı'nın girişindeki Ünlüoğlu büfesinde 9 Temmuz günü saat 14.00 sıralarında meydana gelen patlama, 7 kişinin ölümüne, 100'e yakın kişinin de yaralanmasına yolaçtı. Patlamadan sonra gözler polis soruşturmasına çevrildi. Ancak patlamanın nedenini belirlemeye yarayacak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Polis patlamanın bombadan kaynaklanmadığını açıklayınca, büfedeki "tüp gaz" sanık olarak ilan edildi. İkinci sanık ise patlamadan yaklaşık bir ay sonra yine polis tarafından açıklandı: PKK üyesi olmak ve patlayıcı madde taşımak suçundan gözaltına alınıp tutuklanan 27 yaşındaki Pınar Selek.
Pınar Selek'i mahkemede babası avukat Alp Selek savunacak. Selek, kızının gözaltına alınıp tutuklanmasının üzerinden 6 ay geçtiğini belirterek, "Hakkında iddianame hazırlandı, idamla yargılanıyor ancak bugüne dek bir kez bile Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili sorgulanmadı, çarşı girişindeki patlamanın bombadan kaynaklandığını gösteren rapor olmadığı halde, benim kızım bombacı ilan edildi" dedi.
Pınar Selek şöyle diyor: "Eğer Mısır Çarşısı'ndaki olay bomba sonucu patlama ise bu cinayetle ilgili bir davada hiçbir zaman kendimi sanık olarak görmem. Ne derlerse desinler o davaya sanık olarak girmem. Asıl sanık olacaklar bu işi benim üstüme yüklemek isteyenlerdir. Çünkü Mısır Çarşısı'nda patlayan eğer bir bomba ise cinayettir. Bunların bana yaptığı ise böyle bir suçlamayla karşı karşıya bırakarak doğrudan doğruya cinayettir. Ben araştırmacıyım. Bütün yaptığım sosyolojik bir araştırmadır."
Pınar Selek tutuklandığı sırada "Kürt sorunu" üzerine bir araştırma yapıyordu.

Alp Selek: Dosya çelişkilerle dolu

"27 yaşında genç bir insan işlemediği bir suçtan dolayı idamla yargılanıyor. Bu bir cinayettir. Nasıl Mısır Çarşısı'na bomba atmak bir insanlık suçu ise Pınar'a karşı yapılan da bir insanlık suçudur. Pınar, halka dönük İRA tipi eylemlere karşıydı. Şimdi o karşı olduğu türden bir eyleme karışmakla suçlanıyor. Dosya çelişkilerle dolu. Bütün suçlama bir ifadeye dayandırılıyor. Ancak ifadeyi veren Azat kod adlı kişi poliste ve savcılıkta `Ben bu bombalama işi ile bağlantım kurulursa idam edilmeye razıyım' diyor. Bu ifadeden sonra polislerin yanına veriliyor ve savcılık tutanağına göre 15 dakika bile geçmeden geri getiriliyor bu kez `Mısır Çarşısı'na bombayı Pınar Selek ile ben koydum' diyor. Oysa bugüne dek olay yerinin incelenmesi sonrasında hazırlanmış 5 ayrı polis tutanağında `bomba bulgusuna rastlanmamıştır' deniliyor. Şu anda Mısır Çarşısı patlamasının bombadan kaynaklandığını belirten bir bulgu, işaret, rapor bulunmuyor. Sadece DGM'nin bomba uzmanı olmayan, Adli Tıp'tan bağımsız kişilere hazırlattığı raporda `Nitroselüloz içerir patlayıcı maddenin infilakının yol açtığı kanaatine varmıştır' denilmektedir. Ancak nitroselüloz gübrede de bulunuyor. Ve patlamanın yanıbaşında Çiçekçiler Çarşısı'nda gübre satılıyor. Bomba kanaati ile kızım, tek bir soru bile sorulmadan idamla yargılanıyor. Bu 1999 Türkiyesinde herkesin gözü önünde işlenen bir demokrasi ayıbıdır. Genç bir kızın yaşamı karartılmaktadır."

"Bombaya rastlanılmadı"

Bomba İmha Amiri Başkomiser Nuri Çelik'in olay günü ve olaydan bir gün sonra hazırladığı raporlarda sırasıyla "Bahse konu yerde yapılan ilk araştırma ve fiziki inceleme neticesinde herhangi bir bomba unsuruna veya patlayıcı maddeye rastlanılmamıştır" ve "Bahse konu yerde ikinci defa yapılan fiziki inceleme neticesinde konumuzla ilgili herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır" deniliyor. Ayrıca olay yeri tespit tutnağında da bombalamayla ilgili bir kanıta raslanılmadığı bildirildi.