Başbakan Erdoğan, meğerse boşuna üç çocuk demiyormuş. Önüne konulan verilere bakılırsa, önümüzdeki kırk yıllık süreçte, doğum oranımız giderek azalacak, genç nüfusun yerini de yaşlı nüfus alacakmış.
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in öngörülerine göre, nüfusumuz, 2050’de 94,6 milyon olacak, nüfus artış hızı düşmeye devam edecek, yaş ortalaması 40 olacak, ortalama yaşam süresi ise 79’a çıkacakmış.
Peki, bu süreçte dünyanın en kalabalık ülkeleri hangisi olacak?
Şu anda 7 milyar olan dünya nüfusu 2050’de 9 milyarı aşacak ve Hindistan, Çin’i geride bırakıp dünyanın en kalabalık ülkesi olacakmış. Onu Çin ve ABD izlerken, bizim nüfusumuz 94 milyon olarak tahmin ediliyor ve 187 ülke arasında 19. sırada yer alması bekleniyormuş...
Hiç fena sayılmaz diyenler çıkabilir. Ama görünen o ki siyasiler gibi planlamacılar da bu durumdan memnun değiller. Çünkü, çocuk sayımız azalıyor, nüfus yaşlanıyormuş!.
Çocuk sayımız azalıyor
Fazla nüfus, çok çocuk iyi mi kötü mü? Görünen o ki, bu konu daha uzunca bir süre tartışılacak.
Aslına bakılırsa, çocuklar dünyanın en sevimli varlıkları. Ne kadar çok olursa, hayatımıza o kadar renk katarlar. Ama eğer onlara, en iyi eğitimi ve en güzel geleceği sağlayabiliyorsak.
Doyurabildiğin kadar çocuk dönemi artık çok gerilerde kaldı. Günümüzün ve geleceğin sloganı, en iyi şekilde eğitmenin de ötesinde, en iyi gelecek sağlayabileceğin kadar çocuk anlayışıdır.
Siyasiler, ille de çok çocuk yapın diyorlar. Ülkemizin geleceği açısından öngörülerinde de haklı olabilirler. Peki ama onlara en iyi bir şekilde gelecek hazırlayabiliyorlar mı?
İşte o tartışılır!..
Ortalama yaş 40
İsterseniz gelin TÜİK’in bu konudaki öngörülerine bir göz atalım:
- 2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünya nüfusunun artış hızı yüzde 1,1. Bu dönemde Türkiye’nin nüfus artış hızı yüzde 1,3 olup 187 ülke arasında 92. sırada yer alıyor.
- Ortanca (medyan) yaş, nüfusu oluşturan kişilerin yaşları, küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşını ifade etmektedir. Buna göre nüfusun yarısı bu yaştan küçük, diğer yarısı da bu yaştan büyüktür. Ortanca yaşın ileri yaşlarda bir değer alması, o ülkenin daha yaşlı bir nüfusa sahip olduğunu göstermektedir. Ortanca yaşın genç yaş grubunda olması, o ülkedeki çocuk ve genç nüfusunun fazla olduğunu göstermektedir. Ortanca yaşı 28,9 olan Türkiye, 186 ülke arasında 80. sırada yer almaktadır.
- Genellikle 1000 nüfus başına düşen doğum sayısı olarak ifade edilen kaba doğum hızı, 2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünyada binde 19,2’dir. Kaba doğum hızı binde 11,5 olarak tahmin edilen Türkiye’nin, 186 ülke arasında 106. sırada yer alması beklenmektedir. Toplam doğurganlık hızının 2050’lerde 1,8 olması bekleniyor.
- 2010-2015 dönemi tahminlerine göre, dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 2,5. Toplam doğurganlık hızı 2,1 olan Türkiye, 186 ülke arasında 114. sırada yer almaktadır.
- 2045-2050 dönemi tahminlerine göre dünyada kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının 2,2 olması beklenmektedir. Bu dönemde, toplam doğurganlık hızının 1,8 olacağı tahmin edilen Türkiye’nin, 186 ülke arasında 126. sırada yer alması beklenmektedir.
Bebek ölümü 5,3’e düşüyor
Bebek ölüm hızı, belli bir yıl içindeki her 1000 canlı doğan bebek için bir yaşını doldurmadan ölen bebek sayısıdır. 2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünyada bebek ölüm hızı binde 41,8’dir. Bebek ölüm hızı binde 12,2 olan Türkiye, 186 ülke arasında 120. sırada yer almaktadır.
- 2045-2050 dönemi tahminlerine göre dünyada bebek ölüm hızının binde 23,4 olması beklenmektedir. Bebek ölüm hızı binde 5,3 olarak tahmin edilen Türkiye’nin, 186 ülke arasında 133. sırada yer alması beklenmektedir.
2050’de ortalama yaş 7
2010-2015 dönemi tahminlerine göre dünyada ortalama yaş 69. Türkiye 74,6 ile 186 ülke arasında 75. sırada yer alıyor.
2045-2050’de dünyadaki ortalama yaşın 76 yıl olması bekleniyor. Türkiye’de ise bu süre ortalama 4 yıl artacak ve 78,5 yıl ortalama ile 186 ülke arasında 99. sırada yer alacakmış.
Olağanüstü durumla, elbette tüm bu öngörüleri altüst edebilir. Ama her şey normal seyrinde giderse, çocuk sayımız azalacak, nüfusumuz yaşlanacak, buna paralel olarak ortalama ömrümüz uzayacak ve en önemlisi de muhtemelen çalışma süresi artıkça artacak. Çalışmayı sevenler için hiç sorun değil, ama tatili sevenler için alarm zilleri çalıyor demektir...
Özetin özeti: 100 yıllık bir yaşama hazır mısınız?..