Böylesi bir soru sakın sizi şaşırtmasın. Çok yakında 100 gibi, 150 yaş sınırı da rahatlıkla aşılacak.
Peki, siz 150 yıl yaşamak ister misiniz?
Siz bir yandan bu soruya vereceğiniz cevabı düşünürken, ben de önceki gün bu konuda yaşadığım şoku anlatayım.
Çarşamba gecesi Kocaeli Üniversitesi’ndeydik. Genç Bakış’ta, konunun uzmanlarıyla, saatlerce kök hücreyi konuştuk. Söz bir ara dönüp dolaşıp, kök hücrenin yaşlılığa da çare olup olmayacağına geldi ve insan ömrünü ne kadar uzatacağı tartışıldı.
İşte tam da bu aşamada, salonu dolduran öğrencilerden, 150 yaşına kadar yaşamak isteyenlerin ellerini kaldırmalarını istedim.
Şaşırtıcı gelecek ama yaşları 18 ile 25 arasında değişen 500’ü aşkın üniversiteli arasında tek kişi dahi elini kaldırmadı.
Herhalde yanlış anladınız, kim daha uzun yaşamaz ki deyip sorumu bir kez daha yineledim. Yine tek el kalkmadı.
Bu kez yaş sınırını 100’e indirdim. Peki 150’den vazgeçtik, madem ki o kadar yaşamak istemiyorsunuz, 100 yaşına kadar yaşamak isteyenler elini kaldırsın dedim.
Bu kez ne kadar temkinli de olsam, salonun en az üçte birinin elini kaldıracağını tahmin ediyordum.
Sonuç yine çok şaşırtıcıydı. 500 kişilik salonda dalya demek isteyen 5 kişi bile çıkmadı.
Daha fazla da sorgulamadım. Üstlerine gitmedim. Ama program süresince de gençlerin neden daha fazla yaşamak istemediklerini düşünüp durdum.
Acaba aynı soruyu başka bir ortamda başkalarına sorsaydım, sonuç ne olurdu diye merak ettim.
Ve dün bu konuda farklı yaşlarda, çok sayıda kişiye yine aynı soruyu yönelttim. Gördüm ki yaş ilerledikçe uzun yaşama isteği daha da artıyor...
Gençler neden istemedi?
Kafam, gençlerin neden uzun yaşamak istemediğine takıldığı için, reklam arasında ve program bitiminde, yakaladığım gençlere, şakayla karışık, “Yuh olsun size! Neden daha çok yaşamak istemiyorsunuz?” dedim.
Çok farklı cevaplar geldi. Ama hepsi de aynı kapıya çıkıyordu. Çünkü önlerini göremiyorlardı. İşte gerekçelerinden bazıları:
- Biz yarınımızı göremiyoruz, 100 yıl sonrayı nasıl hayal edebiliriz?
- Önemli olan uzun yaşamak değil, iyi yaşamak ve bu koşullarda bu mümkün değil.
- Türkiye’de uzun yaşamak daha çok sürünmek demektir, bunu kim ister ki!
Umutlar yitirilmesin
Gençlerin uzun yaşamak istememelerinin altında yatan, yaşadıkları zorluklar. Üniversiteye girmek bin dert ise öğrenimlerini tamamlayıp hayata atılmaları on bin dert. Hele hele hayal ettikleri geleceği ve yaşam standardını yakalamaları ise milyon dert.
İşte bu yüzden geleceğe umutla bakamıyorlar. 150 yıllık bir ömrü, bırakın yaşamayı, hayal bile edemiyorlar.
Bu konuda da eğer bir kabahatli listesi yapılacak olursa, en son sırada onlar gelir.
Peki 150 yıl mümkün mü?
Bilim adamlarına göre 150 yıllık ömür hiç de uzak değil. Kök hücre yöntemiyle tüm organların yenilenmesi zamanla mümkün olabilecek. Zaten 100 yıl öncesiyle kıyaslandığında, ortalama ömür neredeyse iki katına çıktı. Her şeyin hızla geliştiği bu çağda, 20-30 yıl sonra bugünkü ömür niye ikiye katlanmasın diyorlar. Yani 70 olan ortalama ömür niye 150 olmasın!..
Peki uzun ömür her derde deva mı? Sağlayacağı yararlar kadar getireceği sorunlar da tahminlerin çok ötesinde. Onun için, uzmanlar şimdiden bu yönde çalışma başlatsalar hiç fena olmaz. Çünkü 150 yıllık ömür, hiç de uzakta değil.
Özetin özeti: Gençlere umut, yetişkinlere de uzun ömür diliyoruz...