Anadolu'daki üniversiteler kıpır kıpır. Yüz binlerce genç, Ankara ve İstanbul dışındaki bu kurumlarda kendilerine parlak bir gelecek arıyor. Bir kısmında, taşlar artık yerli yerine oturmuş. Atatürk, Çukurova, Karadeniz Teknik, Ege Üniversitesi bunlardan bazıları. Bir de Pamukkale, Süleyman Demirel, 18 Mart, Dumlupınar, Sütçü İmam gibileri var ki, henüz emekleme dönemindeler. Öğrencileri çok, ama kaynakları yetersiz. Ne yeterince öğretim üyeleri var ne de derslikle laboratuvarları...
Cuma günü Çanakkale 18 Mart'ın konuğuydum. Yeni yapılan kampusu gezdik. Çanakkale Boğazı'na bakan yamaçta, geniş bir alana yayılmış. Bittiğinde, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en güzel kampuslarından biri olacak. Muhteşem manzarası var.
Öğrencilerle buluşmamız samimi bir ortamda gerçekleşti. Başka kentlerden alışık olduğumuz boş salonlar, burada tıklım tıklımdı.
Büyük hayaller kurup azla yetinenler gibi Çanakkale'ye gelen öğrencilerin çoğunun gönlünde de başka üniversiteler yatıyor. Ama gayretliler. Kabuklarını kırıp önce Türkiye'ye, ardından da dünyaya açılmak istiyorlar.
Sık sık yaşanan yönetim değişikliği nedeniyle, bugüne kadar onlarla ilgilenen pek olmamış. Ama onlar da bir an önce diploma alıp memleketlerine dönmenin ötesinde, kendilerini daha iyi yetiştirmek için, yoğun bir çaba içerisine girmemişler.
İki saati aşan sohbetimiz sırasında, önce Türkiye ve dünyadaki yaşıtlarının durumunu ortaya koydum. Ardından da, coğrafi sınırların artık önemini yitirdiği bir dünyada, gençlerden ancak yüzde 10'unun standart üstü bir yaşam sağlayabildiği müthiş bir yarışa var mısınız dedim. Büyük bir coşkuyla "Varız" dediler.
18 Mart Üniversitesi, yeni rektör Prof. Dr. Ramazan Aydın ile, yeni bir yolculuğa başlıyor. Umarız, ötekilerden farklı ve uzun ömürlü olur.
Özetin özeti: Üniversite sadece kentin entelektüel kimliğine değil, ekonomisine de yön verecek.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr