Abbas GÜÇLÜ
EĞİTİMİN ticareti olur mu? Elbette olmalı. Ama kesinlikle insaf ölçülerini aşmamalı. Eğer yatırımcı çok para kazanmak istiyorsa, bunu eğitim kurumları üzerinden değil, daha kar getirici başka alanlara yönelerek yapmalıdır.
Tabii bu arada eğitim kurumlarının da, ayakta kalabilmeleri için, ekonominin kurallarına uymaları gerekir. Aşırı kar amacı gütmemek koşuluyla, ücretlerini istedikleri şekilde belirleme hakkına da sahip olabilmeliler. Zaten yıllardır yapılan da bu.
Ama öylesine gelişmeler oluyor ki, insana zorla "bu kadarı da olmaz" dedirtiyorlar.
Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim müdürleri, sabah akşam televizyona çıkıp,
"kesinlikle bağış alınmayacak" derken, İstanbul'un göbeğinde haraç gibi senetli, sepetli, dövizli zorunlu bağışlar alınıyor. Hem de herkesin gözünün içine baka baka...
Herkes parasız eğitim yardakçılığı yaparken, velinin de eğitime katkıda bulunması gerektiğini savunan biri olarak, sonunda ben de zıvanadan çıktım. Çıkartanlar da, yeni açtıkları anaokulu ve ilköğretim okulu kurasına katılmak için 5 bin dolar isteyen
Üsküdar Amerikan Lisesi. Daha önce örneklerini İstanbul Erkek, Galatasaray, Kemerköy İlköğretim gibi okullarda görmüştük. Ama böylesine abartılı olanına ilk defa şahit oluyoruz.
Sağlık ve Eğitim Vakfı diye bir vakıf ortaya çıkıyor, "Üsküdar Amerikan Lisesi için Kızıltoprak'ta bir okul açacağım ve kurayla öğrenci alacağım" diyor ve karşılığında da, kuraya katılmak için 5 bin dolar, kazandığında da öğretim için ayrıca bir 5 bin dolar istiyor. Yani es kaza çocuğunuz bu anaokulu ya da ilkokulun kurasını kazanırsa bir hafta içinde 10 bin doları tık ödemeniz gerekiyor.
İçinizden
"parası olmayanın bu okulda ne işi var" diyenleriniz çıkabilir. Ama öylesine cazip bir teklif sunuluyor ki, herkes bir an için de olsa şartlarını zorluyor. Sundukları teklif şu:
Çocuğunuz ilk 5 yılı bu okulda okuyacak daha sonra da 6. sınıftan itibaren Üsküdar Amerikan Lisesi'ne devam edecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nın böylesine bir saçmalığa izin verdiğini sanmıyorum. Aynı kandırmacayı İstanbul Erkek Lisesi de yaptı ve hala hiçbir sonuca ulaşamadı.
Parayı bastıranın kuraya katılabildiği, parayı bastıranın okula girebildiği bir düzen, yabancı okulları yıpratmaktan öte bir işe yaramaz. Bugün yabancı okulları cazip kılan yaptıkları eğitimden çok, Türkiye'nin kaymak tabakası olan öğrencilerin bu okullarda bulunmalarıydı. Şimdi onların yerini
"para" alırsa, kendi iplerini, kendileri çekerler. Böyle bir saçmalığa da, velilerin sırtından vakıf ağalığı yapan, çirkin örneklerini de gördüğümüz bizim uyanıklar teşebbüs etse de, yabancıların müsaade etmemesi gerekir...
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr