Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

Eğitimle ilgili bir panelde, "Daha iyi eğitim için gerekirse dilencilik yapmalıyız" dediğimde epey tepki almıştım. Öğretmen arkadaşlar "Bizim işimiz öğretmenlik, işin ekonomik tarafı biz ilgilendirmez" deyip işi devlete havale ettiler.
Onlara bunun doğru olmadığını, eğitimi tek başına devletin sırtına yüklemekle bugün geldiğimiz noktanın ortada olduğunu, başta öğretmenler olmak üzere herkesin olanağı ölçüsünde eğiteme katkıda bulunmasını, imamların cami ve Kuran Kursu yaptırılması için gösterdikleri çabanın enaz yarısı kadarını öğretmenlerin de göstermesi gerektiğini uzun uzun anlatım. Yarısı ikna oldu, yarısı ise klasik sol anlayışından zerre kadar ödün vermeyerek, her kademede parasız eğitimde ısrarcı oldular.
Kalkınan ülkeler arasında eğitim yükünü tek başına yüklenen ülke sayısı her geçen gün azalıyor. Ekonomik açıdan çok güçlü ülkeler bile "daha iyi eğitim" için veli ve sivil toplum örgütlerinin katkısını olmazsa, olmaz kural olarak görüyor.
Bugüne kadarki hızlı nüfus artışı ve parasız eğitimle 74 yılda geldiğimiz nokta, kişi başına düşün 3.7 yıllık eğitimdir. Bu, Türkiye için bir utançdır, yüz karasıdır.
Bugün dünya bilgi birikimine en fazla katkıda bulunan ülkelerden ABD ve Japonya'da, temel eğitimden sonra, her kademede eğitim yükünü vatandaş ve sivil toplum örgütleriyle birlikte paylaşılıyor. Almanya ise her kadamede parasız eğitimde hala ısrarlı. Ama iki Almanya'nın birleşmesinden sonra, daha iyi eğitim için onlarda da kıpırdanma başladı. İngiltere'de ise bizdekinin aksine bir sol parti paralı eğitime ivme kazandırdı. Blair bütün üniversiteleri paralı hale getirdi. Amacı da para kazanmak değil, bilgi üreten toplumlar sıralamasında İngiltere'yi daha üst sıralara çıkarmak. Her adımda tepki gördü ama, kararından vazgeçmedi.
"8 yıl için el ele" kampanyası çerçevesinde, eğitimle ilgili yaklaşımlarımızı, hem devlet olarak, hem de sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar olarak yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.
Katrilyonların döndüğü eğitim sektöründen, lüks tüketim harcamalarından, ordan, burdan, şurdan herkesten eğitime katkı bekliyoruz.
Daha iyi bir eğitim ve daha aydınlık bir Türkiye için katkıda bulunan herkese sonsuz teşekkürler...
Çığ gibi büyüyen bağışseverlerin listesini yarından itibaren yayınlamaya başlayacağız. Ayrıca çok önemli projeler var. Örneğin dört büyüklerin 8 yıl futbol şöleni, sanatçıların sdatyum konserleri ve daha neler neler. Hepsinin geliri de çağdaş bir Türkiye için.
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr