Zor bir hafta olacak!

17 Ekim 2017

Liselere girişin nasıl olacağı hâlâ belli olmadı.
Üniversiteye giriş arapsaçına döndü.
Atamalar konusunda çıt yok.
Ya iş, ya eş konusunda hâlâ mağduriyetler yaşanıyor.
Yardımcı doçentliğe yeni bir düzenleme geliyormuş.
Okullarda hemen her gün yeni bir şey için para toplanıyor.
100 bini aşkın ortaokul mezunu hâlâ okulsuz.

Yazının Devamı

Hatadan dönmek erdemdir!

15 Ekim 2017

Türkiye günlerdir yeni üniversiteye giriş sistemini konuşuyor. Çünkü milyonları ilgilendiriyor. Çok daha önemlisi, ortaya öyle bir sistem konuldu ki hemen herkesin bu konuda söyleyeceği bir çift sözü var...
YÖK Başkanı Saraç yeni sistemi açıkladı ve ortadan kayboldu.
Şu ana kadar yapılan eleştirilere yönelik olarak, olumlu ya da olumsuz tek satırlık bir açıklama yok.
Bu yüzden de tartışma süreci uzadıkça uzuyor.
Konulara vakıf olan olmayan herkes konuşuyor ve eğer böyle giderse, yeni sistem, daha uygulamaya girmeden miadını doldurmuş olacak.
Belki ertelenecek, belki de biz yaptık oldu denilerek, eleştiriler tümüyle göz ardı edilerek, hayata geçirilecek.
Bu da tıpkı ÖSYM gibi, YÖK’ün de yıpranma sürecini hızlandıracak. Yaptıkları onca olumlu icraatı bizzat kendileri gölgelemiş olacak...

Yazının Devamı

YÖK yeni sistemi seneye ertelemeli

14 Ekim 2017

YÖK’ün yeni sınav sistemi görünen o ki dershaneciler dışında hiç kimseyi sevindirmedi!

Sanki biraz aceleye getirilmiş ve üzerinde düşünülmesi gereken daha pek çok ayrıntı var.

İşte bu yüzden yamalı bohçaya dönüşmeden, gelecek yıla ertelenip, üzerinde daha detaylı çalışılırsa, sanki çok daha iyi olacak.

Yoksa uzun ömürlü olması mümkün değil!

Peki, bu ayrıntılar neler?

Bunları biz söylediğimizde, “Hep eleştiriyorsun” gözüyle bakılıyor ama iki gündür adeta mesaj bombardımanına tutulduk ve iyi olmuş diyen neredeyse yok gibi. Twitter’da yaptığımız ankette de açık ara memnuniyetsizlik söz konusu!

Soru sayısı az!

İşte gelen mesajlardan bazı satır başları:

Yazının Devamı

YÖK yine kafa karıştırdı!

13 Ekim 2017

Yediden yetmişe sınav manyağı olduk.

TEOG’da, Milli İzleme Sınavı (MİS) tartışılıyor. Daha şimdiden alay konusu oldu.

YÖK Başkanı Saraç’ın dün açıkladığı yeni üniversiteye giriş sisteminin ne olduğunu ise anlayan yok!

Üçte biri sınavdan önce, tamamı da birkaç yıl içinde tümüyle kalkarsa, hiç şaşırtıcı olmaz!

Peki, önceki sınavlardan ne farkı var?

YÖK Başkanı Saraç sadeleştirdik diyor ama ölçme ve yetkinlik açısından bakıldığında, çok yüzeysel denilebilir.

Neden kalıcı olmaz?

İşte bazı tespitler:

Yazının Devamı

Nasıl marka olunur?

11 Ekim 2017

Kişi ya da firma, hiç fark etmez. Marka olmak zor iş.
Algı yönetimi, pazarlama ve bunları başarı hikâyelerine dönüştürmek çok daha zor olanı.
Günümüz dünyasında, dünyanın en iyi fikirlerine sahip olsanız da, en iyi ürünleri üretseniz de, eğer onu en iyi şekilde pazarlayıp satışa dönüştüremiyorsanız, hiçbir anlamı yok.
Çünkü popülist dünyada, reytingi, tık sayısı, tirajı, satışı olmayana, yani bir şekilde markalaşamayanlara yer yok.
Peki, marka nasıl olunur?
Eğer bu konulara meraklıysanız, Temel Aksoy’un yeni çıkan kitabı Pazarlama Nasıl Yapılır? Efsaneler ve Gerçekler’de kendinize ya da firmanıza yönelik çok önemli ipuçları bulabilirsiniz.
Hayatın içinden

Yazının Devamı

Eğitim sistemi hiç değişmemiş

10 Ekim 2017

Başlıktaki sözleri bir siyasetçi söylese, siyaset yapıyor diyebilir ya da eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan birisi söylese, onu da konuların çok uzağında diye ciddiye almayabilirsiniz. Ama eğer söyleyen MEB’de bakanlar üstü bir konumda olan ve bakanlar değişse de o asla değişmeyen Müsteşar Yusuf Tekin ise, uzun uzadıya düşünmeniz gerekir.

Eğitimin hiç değişmeyen hali bu ise, değişen hali kim bilir nasıl olacak?

Cumhuriyet’in ilanından bugüne eğitimde nelerin değişip nelerin değişmediğine geçmeden, gelin önce Müsteşar Tekin’in İzmir’de İmam Hatipliler Kurultayı’nda yaptığı konuşmaya bir göz atalım:

“Türkiye’de eğitim sistemi Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren hiç değişmemiştir. Bunu çok iddialı olarak söylüyorum. Sadece eğitimde bu ana felsefeye ulaşmak için kullanılan araçlar üzerinde minimal değişiklikler yapılmış. Asıl ulaşılmak istenen sonuca sistemi götürecek yolda ufak tefek değişiklikler yapılmıştır ve bu değişikliklerin hiçbiri eğitim sistemi değişikliği değildir. Eğitim sistemi değişikliği olarak algılanamaz.Bugünlerde gene tartışıyoruz. ‘Eğitim sistemi bir daha değişiyor’ Ne değişecek, ben anlamıyorum. 8. sınıf ve 9. sınıf, 12 yıllık zorunlu eğitimin parçası. 7’den

Yazının Devamı

Milli olan ne kaldı!

8 Ekim 2017

Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı derdik eskiden.

Okullarda adına haftalar düzenlerdik.

Şimdi ise yerli bir şey bulsak, öpüp de başımıza koyacağız!

Eğitimde bile milli olanı bırakıp, dışarıdan sistem ithal etmeye çalışıyoruz.

İhracatımız bile ithalata dayalı.

Peki, nasıl oldu da bu hale geldik?

Çok daha önemlisi, bu durumdan nasıl kurtuluruz?

Fazla uzağa gitmeye, uzun uzun araştırmalar yapmaya, mucizeler aramaya hiç gerek yok.

Yazının Devamı

3. havalimanı “en büyük” mü yoksa “en akıllı” mı olmalı?

7 Ekim 2017

Büyüklük konusunda bir takıntımız var, bir şey yaparken ya da sunarken, en büyüğü demeye bayılıyoruz.
3. havalimanı müthiş bir proje.
Onu anlatırken de çok daha önemli diğer özelliklerini bir kenara atıp, büyüklüğünü ön plana getiriyoruz.
Bir şey büyük olsa ne olacak, olmasa ne olacak!
İşin teknik tarafı şirketleri ve mühendisleri ilgilendirir, hizmet kısmı ise biz yolcuları.
3. havalimanı uçmayı bir eziyet olmaktan çıkaracaksa alkışlanır; yok, eziyeti daha da artıracaksa, eleştirilerin en ağırını alır.
Bu yüzden, büyüklük yerine, günümüz teknolojisiyle uyumlu akıllı bir havalimanı sadece akıl edenlere, yapanlara ve işletenlere değil, herkese ve en çok da ülkemize prestij kazandırır.

Yazının Devamı