Siyasetin gündeminde niye bilim yok!

4 Ekim 2015

Bilim olmadan bir ülkenin kalkınması mümkün değil.

Dünyanın en iyi üniversitelerine ve en iyi araştırma merkezlerine sahip olan yani dünya bilimine en fazla katkıda bulunan ülkeler, aynı zamanda, hemen her alanda en iyi ülkeler arasında yer alıyor.

Refah düzeyi, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, fırsat eşitliği, vergi adaleti, işsizlik ya da hangi kriteri alırsanız alın, eğitim ve bilim her şeyi beraberinde getiriyor.

Eğer bilim toplumu olamadıysanız, petrol ya da doğal gaz zengini de olsanız, bir yere kadar!..

İşte bu yüzden, Atatürk’ün 80 yıl önce altını kalın çizgilerle çizdiği şu sözlere bir kez daha kulak vermeliyiz:

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir!

İstemek yetmiyor

Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne, iktidara gelen tüm partiler, eğitime de, bilime de fazlasıyla önem verdiler.

Yazının Devamı

Bu gerginlikle nereye kadar?..

3 Ekim 2015

Ahmet Hakan’a yapılan çirkin saldırıyı kabullenmek mümkün değil.

Gazeteci olmasaydı bu kadar abartılmazdı diye de hiç kimse düşünmesin.

Benzer bir saldırı bir parlamentere, yargıca, rektöre ya da kamu adına mücadele veren herhangi birine yapılsaydı yine aynı çirkinlikte karşılanırdı.

Önemli olan, kime olduğu değil, niye olduğu!

Şiddetin her türlüsüne uzak kalmamız gereken bir noktada, şiddete maruz kalmanın mazereti olamaz. Olmamalı da.

Ahmet’e bir kez daha geçmiş olsun diyor ve böylesi hareketlerin artık son bulmasını diliyoruz...

Meclis’teki görüntü

TBMM açıldı ve kapandı. Eğer demokrasiye inanıyorsak, meclisleri, demokrasilerin Kâbe’si olarak kabul edip, sonuna kadar ona saygı göstermemiz gerekir.

Yazının Devamı

Üniversitelerimizin isimsiz kahramanları

2 Ekim 2015

Önceki gün iki üniver- sitemizi ziyaret ettim.

Önce Gebze Teknik Üniversitesi’nde doktora öğrencilerinin yarıştığı bir sunum projesinde jüri üyeliği yaptım. Öğleden sonra da Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde yeni öğretim yılının ilk dersini verdim.

Her iki üniversiteyi de kuruldukları günden bugüne yakından izliyorum ve her ikisi de benim kriterlerime göre Türkiye’nin iyi 20 üniversitesi arasında. Hatta Sakarya ilk 10’da bile yer alabilir.

Gazetelerde yayımlanan dünya sıralamaları elbette önemli ama çok daha önemlisi, ilgili ülkelerin kendi kriterleri!

Gelelim Sakarya Üniversitesi benim için neden çok önemli sorusuna:

Çok yakında Avrupa Kalite Ödülü’ne aday üniversiteler ve ödül alanlar açıklanacak.

Çok önemli bir ödül çünkü A’dan Z’ye attığınız her adım, uzun süreli olarak denetleniyor. Yani hak etmeyene kesinlikle verilmiyor.

Bugüne kadar ülkemizden bu ödülü alan tek üniversite dahi çıkmadı.

Yazının Devamı

Hangi okullar niye boş kaldı?

30 Eylül 2015

Yeni öğretim yılı öyle ya da böyle başladı.

Kısmi boykotlar var ama o da yakında biter.

Esas önemli olan, okul çağındaki çocuklarımızdan ne kadarının okula başladığı.

Görünen o ki fire oranı bu yıl çok daha fazla olacak.

Daha şimdiden on binlerce öğrenci okuldan kopmuş durumda.

Bazı okul gruplarında yüz binlerce boş kontenjan var.

Nakil sürecinde istediği okula gidemeyen öğrenciler ve vaizlikiçin okulu bırakanlar da bu kervana eklenirse, bu sayı olağanüstü boyutlara ulaşabilir...

Yazının Devamı

Okullar açılırken bu soruyu bir kez daha kendimize soralım!

29 Eylül 2015

Eğitimin öncelikli amacı ya da hedefi ne?

Bu soruyu, hem devlet hem de bireysel olarak, kendinize ya da başkalarına daha önce hiç sordunuz mu?

İsterseniz gelin, bu zor sorunun cevabını aramadan önce, Almanya’da bir lise müdürünün, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine gönderdiği söylenen şu mektuba bir kez daha göz atalım:

“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim.

Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.

İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.

Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.

Sizlerden isteğim şudur:

Yazının Devamı

Ve nihayet okullar açılıyor

27 Eylül 2015

Uzatmalı yaz tatilinden sonra okullar yarın yeni öğretim yılına merhaba diyecek.
Milyonlarca öğrenci öğretim hayatına yeni bir başlangıç yapacak.
Kimi ilkokula başlayacak, kimi de ortaokul, lise ya da üniversiteye...
Hepsinin ortak özelliği, yeni bir okul, yeni bir çevre ve yeni öğretmenlere karşı tedirginlik içerisinde olmaları.
Yeni okul sendromu öyle kolay kolay atlatılacak bir durum da değil.
Her şeyden önce sabır gerekir.
Aileler de öğretmenler de bu konuda öğrencilere yardım etmek zorunda.

Yazının Devamı

En büyük zenginlik nedir?

26 Eylül 2015

Dünyanın en zengin ve en güçlü insanları, hep en yalnız olanlarmış!
Peki, para ve güç herkesi yalnızlaştırıyor mu?..
Bir başka tespit ise insan biriktirmek yani dost edinmek, para biriktirmekten çok daha büyük bir zenginlikmiş.
Bu bir züğürt tesellisi mi yoksa gerçek zenginlik paraya değil de, dostluğa yapılan yatırım mı?
Çok derin bir konu!..
Bir de paraya ve güce tapanlar ve bu buna kendini kaptıranlar var ki, en vahim durumda olan, sanki onlar!
İlk sırada da politikacılar geliyor. Hele bir de kırmızı plakalı pahalı otomobilleri biniyorlarsa, bu saltanat hiç bitmeyecek sanırlar.

Yazının Devamı

Bir yağmurla yerle bir olduk! Almanlar imajı nasıl çizdirdi?

25 Eylül 2015

Bayramlarda güzel yazılar yazmak adettendir.

Sabun köpüğü kıvamında, havadan sudan yazılar yazarsın, ne sen gerilirsin ne de başkaları üzülür!

Bu kez ben de havadan sudan yazacağım. Çünkü iki gün yağan yağmur, hayatımızı altüst etmeye yetti de arttı.

Nasıl ki, deprem değil, duyarsızlık öldürüyorsa, yağmurla gelen faciaların tek nedeni de belediyelerimizin yetersizliği.

Şurası ya da burası söz konusu değil.

Türkiye’nin dört bir yanında durum farklı değil.

İstanbul’un göbeğinde bile yağmur suyunu denize dökemiyorsak, gerisini artık siz düşünün.

Seçilmek için can atan siyasiler, göreve geldikten sonra niye bu kadar vurdumduymaz olurlar?

Yazının Devamı