Fen ve anadolu liselerinde meslek liselerine, özel Türk liselerden yabancı kolejlere kadar tüm liselere giriş SBS puanlarıyla gerçekleşecek. Ama tercih ve kayıt takvimleri yine farklı zamanlarda olacak. Bu yüzden de önceki yıllarda yaşanan kayıt kaosu, bu yıl da aynen yaşanacak. Binlerce kontenjan yine boş kalacak. Çünkü okullar arasındaki geçişler, hiçbir şekilde durmayacak. Örneğin herhangi bir anadolu lisesine kaydını yaptıran bir öğrenci, iyi bir özel okula girme şansı yakaladığında anında kaydını alacaktır. Yine aynı şekilde girdiği koleji beğenmeyen bir öğrenci anadolu liselerinde kendisine şans doğduğunda yatırdığı ilk taksitin bir bölümünün yanacağını hiç düşünmeden bu okula gidecektir.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZI DİZİSİ VE 7. SINIFLAR İÇİN SBS DENEME SINAVI MİLLİYET'TE...
Özel okulların kayıt takvimi görünen o ki bu yıl da fazlasıyla kafa karıştıracak. Sınavlar birleştirildi. Ama kayıtlar yine ayrı yapılıyor. Fen ve anadolu liseleri ile sınavla öğrenci alan liselere, 6, 7 ve 8’inci sınıf SBS sonuçlarına göre öğrenci alacaklar. Kolejler ise sadece 8’inci sınıf sonuçlarına göre öğrenci seçecek. Bunu de merkezi kayıt sistemi ile değil tek tek kendileri ön kayıt ve kesin kayıt sistemi uygulayarak yapacaklar. İşte özel okullara yönelik başvuru koşulları:
* 5 Haziran Cumartesi günü yapılacak SBS’ye 8. sınıfların girmeleri gerekiyor.
* Özel okulların ayrı ayrı açıklayacağı taban puanları tutturmaları şart.
* Kayıtlar ön kayıt ve kesin kayıt yöntemi ile yapılacak. Yani merkezi kayıt değil, her okul için ayrı ayrı kayıt söz konusu.
* Adaylar puanlarının tutması halinde birden fazla okula önkayıt yaptırabilecekler. Kesin kayıt yaptırıp sonra bir başka okula gitmek için kaydını alan öğrencilerden alınan ilk taksidin yüzde
20’si iade edilmeyecek. Özel okullara bu yıl 40 bin civarında adayın başvurması bekleniyor. Anadolu liseleri için ise bir milyondan fazla aday yarışacak...
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI MİLLİYET'TE...
KPSS’nin içeriğinin tümüyle değişeceğine yönelik ciddi işaretler var. Muhtemelen gelecek yıldan itibaren herkesin kendi mesleğine yönelik sorulara ağırlık verilecek. Başbakan Erdoğan’ın 2002’de, KPSS’ye kaldıracağız yönünde söz vermesine rağmen, bugüne kadar bunun hâlâ gerçekleşmemesi de manidar. Ama Milli Eğitim Bakanı Çubukçu bu konuda kararlı gözüküyor. En azından öğretmenlerin KPSS belasından kurtulması için çok yönlü çalışmalar yaptırıyor.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI MİLLİYET'TE...
Sınavlarla o kadar iç içeyiz ki çoğu zaman ayrıntılarda kayboluyoruz. Sanıyoruz ki giriş sınavları sadece bilgi ölçüyor. Ve bu yüzden de harıl harıl ders çalışıyoruz. Testlerin dışında gözümüz hiç bir şey görmüyor.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI MİLLİYET'TE...
Adeta işkenceye dönüşen üniversite ikinci basamak sınavı LYS başvuruları, iki kez uzatmadan sonra dün nihayet sona erdi. KPSS ve DGS başvuruları ise dün öğle saatlerinde donduruldu. Başvurular bugün saat 10’dan itibaren yeniden başlayacak.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI MİLLİYET'TE...
Anaokulundan üniversiteye özel öğretim kurumları el yakacak. Kolejleri ya da vakıf üniversitelerini düşünen velilerin, ortaya çıkan yeni fiyatlar çerçevesinde bu kararlarını bir kez daha gözden geçirmelerinde sonsuz yarar var.
ABBAS GÜÇLÜ'NÜN YAZISI MİLLİYET'TE...
Temmuzda yapılacak KPSS için yüz binlerce genç harıl harıl ders çalışıyor. Yeni mezunlar gibi eski mezunlar da daha yüksek puan alabilmek için dershane, özel öğretmen takviyesi ile ellerinden gelenin daha fazlasını yapma gayreti içerisindeler.
Ama ne yaparsa yapsınlar, ne kadar yüksek puan alırsa alsınlar yine yüz binlercesi açıkta kalacak. Çünkü atanacak öğretmen ve personel sayıları ortada. Peki bu durumda, atanmamız imkânsız diye pes etmek mi gerekiyor? Yoksa şansı zorlamak mı en iyisi?
Tabii şansı zorlamak en doğru olanı. Sayılar ne kadar büyük olursa olsun, her zaman için bir adım öne geçmek mümkün. Örneğin fazladan bir soru yaparak, binlerce hatta bazı puan dilimlerde on binlerce adayı geride bırakmak mümkün. Temmuzda KPSS’ye girecek adaylara en büyük önerimiz, yapabileceklerinin üzerinde birkaç soru daha fazladan yapmak olmalıdır.
Ben zaten Matematik’ten, Türkçe’den, Hukuk’tan hiç anlamam diye bu soruları sakın pas geçmeyin. Herkesin yapabileceği sorular mutlaka var.
ÖSYM Başkanı Yarımağan’ın bu konudaki en önemli önerisi, “Her soruyu mutlaka okuyun” yönünde. Bu çerçevede anne, babalara ve aday yakınlarına da bir önerimiz olacak. Ne olur adaylar üzerinde, bak falanca
Milli Eğitim Bakanlığı son aylarda karar üzerine karar değiştiriyor. Bugün ne söylüyorsa yarın tam tersini açıklayabiliyor.
Örneğin sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmelerine yönelik yasa tasarısı. Bu konuda sadece bakanlık değil neredeyse hükümetin tamamı söz verdi. Ama bir türlü arkası gelmiyor.
Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, söz konusu yasanın hazirandan önce çıkacağını defalarca dile getirdi. Biraz gecikince “Araya anayasa oylaması girdi, bu yüzden gecikti” açıklamaları yapıldı. Ama gelinen nokta, yasanın bir başka bahara ertelendiği yönünde. Çünkü, öğretmenlere kadro verileceği söylentisi, diğer sözleşmelileri de ayağa kaldırdı. “Öğretmenlere kadro veriliyorsa, biz de isteriz“ baskıları artınca, Maliye’nin tepesi attı. Sonunda da, birilerini sevindirip diğerlerini üzmektense, tümüyle ertelensin noktasına gelindi...
Anlayacağınız 70 bine yakın sözleşmeli öğretmenin kadro umudu yine suya düştü gibi.
Hani artık alınmayacaktı?
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, göreve geldiği ilk andan itibaren artık sözleşmeli öğretmen alınmayacağını ve tek atama dönemi olacağını dile getirdi. Ama her defasında da tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Önce aralıkta sözleşmeli