Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önceki gün Gaziantep’te üniversite adayları ile uzun uzadıya geleceklerini konuştuk. Popüler meslekleri mi yoksa sevdikleri meslekleri mi seçmeleri gerektiğini sordular. Bir yanda işsizlik öte yanda hayaller! İkisi arasında sıkışıp kalmışlar.
Akılları ve gönülleri farklı mesleklerde, tercihleri ise çok farklı yönlerde. Peki niye istediğiniz mesleği seçmiyorsunuz diye sorgulamaya kalktığınızda da size yüzlerce örnek sayıyorlar. Onlar gibi işsiz mi kalalım diye!..
Gazikent Üniversitesi’nin düzenlediği “Doğru Tercih, Doğru Gelecek“ konferansı çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz konferansa üniversite adayları kadar veliler de ilgi gösterdi. Salon, tıklım tıklım doluydu ve soruların ardı arkası kesilmedi. Üstelik tercih formlarını teslim etme sürecinin tamamlanmasına saatler kala.
Peki bu kafa karışıklığı niye? Ve en çok hangi meslekleri istiyorlar? Daha da önemlisi, tercihleri devlet mi yoksa vakıf üniversiteleri yönünde mi?

Sistemden herkes şikâyetçi?
Mevcut üniversiteye giriş sistemini, bugüne kadar beğeneni görmedik. Ama hâlâ gençleri mutsuz etmeye devam ediyor. Muhtemelen 10 gün sonra, bu yılın kazananlar listesi açıklandığında, bırakın hiçbir yere giremeyenleri, kazananların yarıdan fazlası yine mutsuz olmaya devam edecek...
Adayları ve anne babaları dinledikçe içiniz kararıyor. Sizin anlattıklarınızı dinledikçe de onların moralleri altüst oluyor. Ama konuştukça, sohbet ilerledikçe, sorulara cevap bulundukça, karamsarlığın yerini umut alıyor. Dün buna bir kez daha şahit olduk.
Konferans salonuna, kafası karışık ve gelecekten umudunu kesmiş bir şekilde gelen yüzlerce adayın yeni bir umutla evlerine döndüklerini gördük.
Çünkü üniversiteye girişte, her aday için sadece birkaç üniversite ve birkaç meslek yerine, onlarca üniversite ve mesleğin olduğunu keşfettik. Mezuniyet sonrasını da düşünüp ona göre kararlar aldık...

İlla başka kent
Pek çok kentte olduğu gibi Gaziantep’teki gençlerden önemli bir bölümünün de gözü dışarıda. Yani başka şehirlerde. Oysa kentlerinde çok iyi üniversiteler var. Gaziantep Üniversitesi özellikle mühendislikte çok iyi. ODTÜ kurdu, onlar geliştirdi. Gazikent ve Zirve üniversiteleri de yeni olmalarına rağmen fazlasıyla iddialılar.
Peki öğrenciler neden illa da farklı kentleri istiyor?
Biraz aile baskısından kurtulmak biraz da komşunun tavuğunun kendilerine horoz gibi görünmesinden kaynaklanıyor.
Size öylesine farklı meslek, üniversite ve kent alternatifleri sunuyorlar ki, “Gidip o üniversiteyi ya da kenti gördünüz mü? Seçmeyi düşündüğünüz meslekle ilgili hiç kimse ile görüştünüz mü?” diye sorduğunuzda, aldığınız cevaplar çok şaşırtıcı olabiliyor.
Peki o zaman hiç bilmediğiniz bir kente, hiç tanımadığınız bir mesleğe nasıl bu kadar kolay karar veriyorsunuz diye çıkıştığınızda da yeni soru işaretleriyle karşılaşıyorsunuz.

Kararsızlar tercih yapmasın
Anadolu liseleri ve kolejlerde olduğu gibi üniversiteye girişte çok sayıda yedek kayıt dönemi yok. Sadece bir kez ek yerleştirme yapılıyor, o kadar.
Ama ondan da, birinci kayıt döneminde herhangi bir programa yerleşenler yararlanamıyor. İşte bu yüzden kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri yazarak, ek kontenjan şansınızı zora sokmayın.
Bu arada YÖK’ün de bu kuralı bir kez daha gözden geçirmesinde yarar var. Çünkü faturası sadece adaylara çıkıyor.
Örneğin birinci yerleştirmede herhangi bir yeri kazanıp da kayıt yaptırılmadığında o kontenjan boş kalmıyor. Ek yerleştirmede yerine başka öğrenci alınıyor. Yani üniversitenin bir kaybı söz konusu olmuyor. Ama öğrenci hem bu yılı, hem de ortaöğretim başarı puanı gelecek yıl yarı yarıya düşeceği için iki yıl kaybediyor.

Ek yerleştirme şansı?
YÖK şimdi bir karar alarak, birinci kayıt döneminde kazanıp da kayıt yaptırmayanlara da ek kontenjan hakkı tanıyabilir. Böylece, daha az kontenjan açığı kalabileceği gibi öğrenci memnuniyeti daha da artacaktır.
Bu o kadar zor mu?
Kesinlikle hayır!
Sistemi zora sokar mı?
Kesinlikle hayır!
Peki YÖK bunu kabul eder mi?
Kesinlikle hayır!
Özetin özeti: YÖK konusunda, bu kez yanılmak istiyoruz. Ek yerleştirme konusunda süratli bir şekilde bir karar alır ve bizi şaşırtırsa alkışlamaya hazırız...