Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

ATATÜRK için çocuklar ve gençler çok önemliydi. Türkiye'nin geleceğini onlara emanet etti. Onunla da kalmadı; hem çocuklara, hem de gençlere birer bayram armağan etti.
Atatürk, çocuk ve gençleri çağdaş ölçülere göre yetiştirmeden modern Türkiye'nin kurulamayacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden yaşamı boyunca onlara ve öğretmenlere çok önem verdi. Bugün hala Türkiye Cumhuriyeti her türlü badireye rağmen bazı değerlerinden ödün vermiyorsa, bunun nedeni, onun döneminde atılan adımlar ve kazandırılan etik değerlerdir.
Bakın ne diyor:
"Çocuklarımızı artık düşüncelerini hiç çekinmeden, açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılık da başkalarının samimi düşüncelerine saygı beslemeye alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile, yurttaş sevgisiyle beraber, doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı ilgi uyandırmalıyız"
Atatürk'
ün her çocuk için, dolayısıyla her Türk vatandaşı için istediklerinin altına hangimiz imza atmayız ki? Eğer çocuklarımız için istediklerini, ondan sonra da çocuklarımıza verebilseydik, Türkiye bugün farklı noktalara yönlenir, demokrasimiz tartışmalı hale gelir miydi?
Atatürk'ün yukarıdaki görüşlerini, hangi lider kendi ulusu için istemez ki?..
Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu'nu okuduğunuzda da benzer ifadelerle karşılaşırsınız. Ama bunlardan ne kadarı okullarımızıda veriliyor, işte o tartışılır.
Temel eğitimin öncelikli amacı, tartışmasız her ülke için, öncelikle iyi bir insan, iyi bir vatandaş yetiştirmektir. Önce bu değerler kazandırılır.
Kutsal din duygularının, hiçbir noktada bu değerlerle kesişmemesi gerekir. O ailede başlar. Doğumdan ölüme kadar, yaşamın her aşamasında kişiyle Allah arasında hep vardır. Olmaya da devam edecektir. Ama başta dinimiz olmak üzere, hiçbir din Atatürk'ün yukarıda ifade ettiği, yüce değerleri reddetmez, aksine dinin de bir gereği olarak görür.
Nasıl ki kutsal din duyguları, yaşamın bir parçası olarak isteyen herkese fazlasıyla veriliyorsa, Atatürk'ün yukarıda çocuklarımız için istediği evrensel değerler de, ayrım gözetilmeksizin her vatandaşımıza kazandırılmalıdır.
Okullarda din dersleri verildiği gibi Kuran kurslarında da insanlık, vatandaşlık, hoşgörü, demokrasi dersleri verilmelidir. İşte o zaman, herkes birbirinin görüşüne, dini duygularına, siyasi eğilimlerine çok daha fazla saygı duyar.
Bizim de altında imzamız bulunan Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi de çocuğu önce çocuk olarak görüyor. Sağlıklı yaşama, tehlikelere ve sömürüye karşı korunma, parasız eğitim başta olmak üzere, insanlığı çocuklara her şeyin en iyisini vermekle yükümlü kılıyor ve "Belirtilen haklar, hiçbir istisna olmaksızın ve ırk, renk, cinsiyet, din ya da milliyet ayrımı yapılmaksızın bütün çocuklara uygulanacaktır" deniliyor...


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr