Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Harvard, dünya üniversiteler liginde her zaman ilk üçe giren eğitim kurumlarından biri. Girmek için sadece başarılı olmak yetmiyor. Çok özel koşullara da sahip olmak gerekiyor. Liderlikten yaratıcılığa çok farklı yetenekler arıyor. Ama bazen de çok şaşırtıyor. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın imam hatip mezunu oğlunu aldığında yaptığı gibi...
Harvard, meğerse, şaşırtıcılıkta sınır tanımıyormuş. Hürriyet’in yazdığına göre, şimdi de Aysun Kayacı’ya kapılarını açmış. Yeditepe Tarih bölümünde ilk iki sınıfı tamamlayan Kayacı, devamını Harvard’da getirecekmiş. Koskoca Hürriyet, Türkiye’nin en büyük gazetesi, yalan mı yazacak!..
Kayacı’ya yeni üniversitesinde başarılar diliyoruz...
Amerikan üniversiteleri başarının yanı sıra, yüzde bir iki oranında güçlü dayısı olanlara da öncelik verebiliyor. Siyasi güç, zenginlik ya da popülarite de başarı kadar kabul görebiliyor. Onun için hiç kimse öküzün altında buzağı aramasın...
Peki bu doğru mu yoksa yanlış mı?
Demek ki eğer dozunda yaparsanız üniversiteye zarar vermiyor. Tam aksine, popülaritesini ve gücünü daha da artırıyor. Harvard örneği ortada.
Küresel ekonomik krizle, ekonomik gücünü çok önemli ölçüde kaybeden Harvard’ın, yerini koruyabilmek için önümüzdeki öğretim yılında yeni bir açılım içine girmesi kaçınılmazdı.
Kayacı’nın öğrenciliği, belki bu da o açılımın bir parçasıdır...
Ayrıca, olayın tam iç yüzünü de bilmiyoruz. Belki misafir öğrenci olarak gidiyordur belki de birkaç ders almak için. Belki de Kayacı, çok çok başarılı bir öğrencidir...
Harvard kurslarına katılıp, kendini Harvard mezunu gibi gösterenlere de şahit olduğumuz için artık ne duysak şaşırtıcı gelmiyor.
Galiba en iyisi, bekleyip görmek...

Ek kontenjanlar
ÖSS’de ek yerleştirmeler, ekimin ilk haftasında gerçekleşecek. ÖSYM Başkanı Prof. Yarımağan’a göre, 88 bin kişilik boş kontenjana 30 bin daha ekleme olabilir. Yani ek yerleştirmede 120 bin öğrenciye yeni şans doğabilir.
Peki bu konudaki kesin ayrıntılar ne zaman belli olacak? 24 Eylül’de gerçekleşecek YÖK toplantısı sonrasında. Aslında bu karar önceki gün alınacaktı. Ama iki yeni gelişme nedeniyle gecikme söz konusu. İlki, MEB’in, üniversiteyi kazanan öğrencilere yönelik tek ders sınavı, ikincisi ise Maltepe Üniversitesi’nde yaşanan burslu öğrenci kargaşası.
Prof. Yarımağan, söz konusu öğrencilerin hak kaybına uğramamaları ve ek kontenjandan yararlanabilmeleri için ÖSYM’ye dilekçeyle başvurmaları gerektiğinin özellikle altını çizdi. Bizden hatırlatması!..
Peki ek yerleştirmeyi beklemek gerekir mi? Beklemeye değer mi?
Kesinlikle değer. Çünkü gelecek yıl ne olacağı belli değil. Daha da önemlisi, üniversiteye girmek, bu yıldan çok daha kolay olmayabilir...

Sınavsız geçiş
YÖK’ün 2010 için açıkladığı yeni üniversiteye giriş sistemi daha şimdiden özürlü oldu. Çünkü MEB, meslek lisesi mezunlarının sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasına sıcak bakmıyor. Dahası, MEB siyasi iradeye karşı çıkmayıp böyle bir yanlışa onay verse bile öğrenci ve veliler mahkeme gitmek için gün sayıyorlar.
TBMM’den bu yöndeki kararın aksi yönde bir yasa çıktığı anda hemen mahkeme yolunu tutacaklar. Çünkü, “Biz bu okullara sınavsız geçiş hakkı olduğu için girdik. Şimdi, tam da mezun olurken, bu hakkımızın elimizden alınmasına razı olmayız“ diyorlar. Çok da haklılar.
Maçın son dakikasında kural değişir mi?..
Dahası, 1998’de dönemin YÖK’ü bu dayatmayı yapıp, iktidar da seyirci kaldığı için, bugünün iktidarı, bu konuda onları az mı eleştirdi!
Şimdi aynı hatayı kendileri yapmamalı.
ÖSYM Başkanı Yarımağan da zaten 2010 için sınavsız geçişin kaldırılmasına hem zamanlama hem de hukuk açısından sıcak bakmıyor.
Bakalım sonuç ne olacak?..
Özetin özeti: YÖK’te dünden bugüne değişen bir şey yok. Kafa aynı kafa. “Biz yaptık oldu” diyorlar. Gerisi umurlarında bile değil...