YURTKUR’dan öğrenim ve harç kredisi alanların ümüklerinin sıkıldığını daha önce dile getirmiştik. Bu yönde yüzlerce mail var. Ama YURTKUR bunu kabul etmiyor. Üstüne üstlük bizi ortalığı karıştırmakla suçluyor. Onların Bakanları da öyle deyip, güldük geçtik.
YURTKUR’dan imzasız olarak gönderilen bilgilendirme yazısına(!) geçmeden önce, isterseniz bayramı zehir olan YURTKUR’zedelerden birinin daha mektubuna göz atalım:
“Benim gibi milyonlarca insanı, şu an sıkıntıya sokacak en önemli konu, öğrenim kredisi’nin geri ödemesidir. 2000 yılında üniversite öğrenimime başladım. Zorluklar içerisinde okudum. Aileme olan yüküm azalır mantığı ıle öğrenim kredisine başvurdum. Birinci yıl aldığım para 3 ayda 90 YTL idi. Ve bu para yılda 3 kez verılıyordu. İkinci yıl 105 YTL, üçüncü yıl 135 YTL ve son yıl da 180 YTL oldu.
Bu kredilerı, aldığımız gibi, düşük meblağlarla, uzunca bir süreçte, devlete geri odeyeceğimiziı sanıyorduk. Okul 2004’te bitti. Hemen vatani görevim için başvuruda bulundum. 6 ay sonra da asker alındım.
Geldikten ancak 6 ay sonra iş bulabildim. Mezuniyetten iki yıl sonra devlet kapıyı çaldı. Zaten benım için bu süreç, calışamadan geçti. İşbaşı yaptığımda bir ödeme takvımı geldı. Fakat devlet bana 4 yılda damla damla verdiği parayı, göle çevirip tahsil etmek ıstedı. Benden ıstediği meblağın, yeni işe giren tecrübesız bır çalışanın aldığı maaş ıle ödenmesi mümkün değil.
Ülkede istikrar olmadığı için süreklı bir işim de olamadı. Bu yüzden para ödenemedi ve şu anda bana 5500 YTL borç ödemesı çıkartıldı.
Bir Türk genci olarak üzüntü içerisindeyim. Devletin görevleri arasında olmadığı halde, 200 bin YTL değerındekı evleri 100 bin YTL’ye taksitle satmaya çalışan iktidar, devletin asli görevi olan eğitim için yapmış olduğu harcamaları haciz ile toplamanın yolunu açtı.
İl il gezip torba torba kömür dağıtırken, oy için belediyeler karşılıksız burs verirken devletin bütçesı var da, öğrenciye gelince neden yok? Öğrenim kredilerine fahiş faiz ve gecikme zamları uygulanarak neden soygun yapılıyor?
Bu yapılanlar, devletine, cumhuriyetine bağlı gençlere, cemaat bünyesine katılmadan okulunu güçlükler içerisinde bitirmenin mükafatı mı? Öğrenciler, bu şekilde, bizzat devlet tarafından cemaatlara yönlendirilmiş olmuyor mu?
Oturduğu şehrin dışında ünıversite kazanan öğrencilere, yurt ve burs sağlanmadığı sürece cemaatlerin insan kaynakları kurutulamıyacaktır.
Benim gibi mılyonlarca mağdur gence destek olup sesimize ses katmanız dileğiyle...”
YURTKUR ne diyor?
Bu konuda yazdıklarımız asılsız ve tek taraflıymış. Pes yani. Yasanın ilgili maddesi de şöyleymiş:
“Öğrenci, borcunu, öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal öğrenim süresinin bitiminden itibaren iki yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürenin yarısı kadar sürede üçer aylık dönemler halinde kuruma ödemek zorundadır”
Sanki Allahın kelamı, tüm yasalar değişirken, işadamlarının borçları ötelenirken, neden bu yasa da değişmiyor? YURTKUR, doktora yapanın, iş bulamayanın borcu ertelenir diyor.
İşte sorun da zaten burada. Gençler muhatap bulamıyor. Bulsalar da zılgıt yemenin ötesine geçemiyorlar.
Geçenlerde bir kayınvalide ısrarla benimle görüşmek istedi. Görüştük. Gelini sanki büyük bir suç işlemiş gibi dert yanıyord: “Bize hiç söylemedi. Meğerse devlete kredi borcu varmış. Yazı geldi perişan olduk. Evde kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Ne huzur kaldı ne güven...”
Özetin özeti: AKP farkında değil ama gençler de seçmen! Ve yakında seçim var! Üstelik anne babaları da artık onlardan yana. Okumuş gençler, bedava kömür, bedava erzak, faizsiz kredi, ucuza ev, arsa, han, hamam, yat, kat değil, sadece ve sadece adalet istiyorlar. Hani şu AKP’nin A’sında olduğu gibi!..