Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

HAFTA sonunu AIESEC'li gençlerle birlikte Bursa Uludağ'da geçirdim. Arada bir, geniş katılımlı toplantılar düzenleyip, beyin fırtınası yapıyorlar. Adeta her dakikayı değerlendirerek gece yarılarına kadar süren, birbiri ardına toplantılar düzenliyor, sonuç çıkarıyor ve bunların uygulanırlığını tartışıyorlar.
Yaşları 18-24 arasında değişen bu pırıl pırıl gençlerin oluşturduğu AIESEC, uluslarası öğrenci değişim organizasyonları gerçekleştirmek üzere 2. Dünya Savaşından sonra kurulmuş. Şu anda 80'den fazla ülkede üniversite öğrencilerinin en aktif katılım sağladığı değişim programlarından biri. 1954'den bu yana Türkiye'de de onbinlerce öğrencinin yaşama aktif bir biçimde hazırlanmasına olanak sağlamış. Binlercesine de yurt dışında öğrenim ve staj olanakları bulmuş.
AIESEC'de her şeyi öğrencilerin kendisi gerçekleştiriyor. Başkan da onlardan üyeler de. Politikadan uzak ama, Türkiye ve Dünya sorunlarıyla içiçeler.
Uludağ'da, bize ayrılan sürede de yine çok önemli güncel konular gündeme geldi. Ben eğitimi, Türk Demokrasi Vakfından Emre Kocaoğlu güneydoğu sorununu ,TÜBİTAK'dan Dr.İmre YILDIZ Üniversitelerarası Bilgi İletişim Ağı ULAKBİM'i, KOSGEB'den Feza Kumbasar'da küçük ve orta ölçekli işletmeler olan KOBİ'leri anlattı.
Hiç bir siyasi kaygı ya da dayatma olmadan samimiyetle ortaya konulan görüşler, tartışmalar ve sonrasında elde edilen veriler, benim açımdan da fazlasıyla yararlı oldu. Birbirlerine karşı saygıya dayalı müthiş bir hiyerarşik düzen var. Herkes görevini ve sorumluluğunu biliyor"ben yok biz var".
Her ne kadar iktisat ve işletme öğrencilerinin oluşturduğu bir kulüp hüviyetine sahip olsalar da mühendislik öğrencilerini de içlerine almaya başlamışlar.
Biz İstanbul'a dönerken onlar hala çalışıyordu. Gurup çalışmaları bir kaç gün daha sürecek.
"2000'ne girerken Türk Üniversitelerinin Dünyaya entegrasyonu'" nun tartışıldığı bizim gurup da, Dünya Bankasına sunulmak üzere önemli bir projenin ana hatları belirlendi.
Buna göre önce Dünya'da ki AIESEC bürolarından, ülkelerindeki öğrencilerin üniversitelerdeki konumları istenecek. Ardından da, belirli ülke üniversiteleri gezilerek, öğrencilerin mevcut durumları yerinde incelenecek. Bu arada çeşitli ülkelerden öğrenci temsilcileri de Türkiye'ye davet edilerek, ülkelerindeki öğrenci durumu ve öğrenci değişim programları gündeme getirilecek.
Anlayacağınız yeni bir yükseköğretim yasa tasarısı hazırlanırken YÖK'ün, üniversitelerin ve siyasilerin göz ardı ettiği öğrenciler, "bu süreç de biz de varız" diyorlar. Sloganları daha iyi eğitim. Eğer sizler de "gençlere daha iyi eğitim ve daha iyi gelecek "diyorsanız bu sese kulak verin...
Bravo AIESEC'lilere.


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr