Abbas GÜÇLÜ
MİLLİ Eğitim Bakanlığı, son dönemde anlaşılmaz bir katılık içerisinde. Her yıl Anadolu liselerine ek sınıflar açılarak, binlerce öğrenciye daha ek olanak sağlanırdı. Bu yıl, tek bir sınıf dahi açılmadı. Yine aynı şekilde, bir af çıkartıldığında herkes kapsam içerisine alınır, ayrı gayrı yapılmazdı. Bu yıl ise, lise 1'ler feda edildi.
Lise 1'ler konusunu son günlerde çok sık ele alıyoruz. Çünkü 25 bin genci ilgilendiriyor. Anlamsız bir inat yüzünden 25 bin genç, öğrencilik yaşamlarına son verilerek sokağa atılıyor.
Hırsızın, katilin, kara paracıların, Türkiye'yi karanlığa sürükleyenlerin affedildiği bir ortamda, gençlerin böylesine ağır cezalandırılmasını kabullenmek gerçekten güç.
Öğrencilerle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayıp, moral erozyonuna uğrattıktan sonra sokağa atmak, insaf ölçülerine sığmıyor.
16, 17 yaşındaki gençlere, önce aylarca sınav hazırlıkları yaptıracaksınız, sonra sınava alacaksınız, başarılı olduktan sonra da lise 2. sınıfta derslere başlatacaksınız. Sonra da, her şeyi iptal edip okuldan atacaksınız... Böyle icraat olmaz.
Eğer bu konuda sokağa atılacak birileri varsa, bunlar öğrenciler değil, genelge üstüne genel yayınlayıp, eğitim sistemini yazboza çeviren bürokratlar olmalıdır.
Öğrenciye, veliye eziyet etmeyi kendine ilke edinen "kaşarlanmış" genel müdürler, akşam liseleri konusunda da aynı tutarsızlıklarını sürdürdüler. Atılan öğrencilere, önce bu okullara gidebilirsiniz denildi, üç gün sonra, çark edip, bu okullara kaydolanları da kapı dışarı ettiler...
Şimdi son söz mahkemenin. Belki bu arada TBMM daha önce davranıp, bir af çıkartabilir. Umarız, milletvekili ve hakimler, öğrenciler yerine, sokağa atılmayı bin defa hak eden "kaşarlanmış" bürokratların yaptığı hatayı, hiç zaman geçirmeden düzeltirler.
Yüz binlerce üniversite adayına son dakikada üniversiteli olma olanağı sağlayan ek kontenjana yoğun ilgi var. Adaylar, daha önce dudak büktükleri ya da giremeyiz diye tercih listesine almadıkları fakülteleri şimdi, havada kapıyorlar.
Ek kontenjandan, daha önce ÖSYM tarafından herhangi bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilenlerin yararlanamayacaklarını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bazı öğrencilerin, özel üniversitelerin "gelin kaydınızı yaparız" sözlerine inanarak, daha önce kazandıkları fakültelerden kayıtlarını aldıklarını duyuyoruz. Bu çok hatalı. Özel üniversitelerin, merkezi sistem dışında, keyfi bir şekilde aldıkları öğrencilerin, ileride yasal statüleri tartışılabilir. Haberiniz olsun!
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr