HENRY Rosovsky'nin "Bir Dekan Anlatıyor" ismini taşıyan kitabını mesleğiniz ne olursa olsun mutlaka okumalısınız. Özellikle de üniversite camiasının okumasında büyük yarar var.
Henry Rosovsky, dünyanın en iyi üniversitesi olarak kabul edilen Harvard Üniversitesi'nin en büyük fakültesi olan Fen - Edebiyat Fakültesi'nde tam 11 yıl dekanlık yapmış. Bu süre içerisinde neler görmüş, neler yaşamış, büyük bir içtenlikle ve nüktedanlıkla ustaca kaleme almış. TÜBİTAK da, çok iyi bir seçim yaparak bu kitabı Türkçeye çevirmiş.
Kitapta öylesine ilginç anekdotlar var ki, sanki aynıları bizde de yaşanıyor. Örneğin, son yılların üniversitelerdeki en büyük tartışma konusu seçimler konusunda şu değerlendirme yapılıyor:
"Bizde dekan ve rektörler seçimle iş başına gelmezler. Atamayla göreve başlarlar ve işlerine son verilebilir. Bu, işin püf noktasıdır. Çünkü öğretim üyelerince yapılan seçimler, genellikle zayıf liderlerin iş başına gelmesine yol açar. Aklı başındaki hangi profesör kendi dalında bütçe kesintileri yapılmasını öneren bir dekana oy verir?.."
Kitapta daha böyle tartışma yaratacak öylesine çok bölüm var ki, hepsini almaya kalksam değil benim köşe, gazetenin tamamı yetmez. Siz en iyisi mi, bu kitaptan bir tane alın. (TÜBİTAK 0312. 427 33 21)
Eğer medyanın herhangi bir bölümüne ya da tümüne birden ilgi duyuyorsanız, Yeni Türkiye Dergisi'nin Medya özel sayısını, mutlaka kütüphanenizde bulundurmanızda yarar var. Bin sayfalık bu ansiklobedik dergide yok yok. Medya konusunda sözü olan herkes fikirlerini burada özgürce sergiliyor.
İletişim Fakültesi'ndeki öğrencilerime yardımcı ders kitabı olarak önerdim. Bu alanda eğitim diğer fakültelere de önerilir.
AD Yayıncılık, Nutuk'un günümüz diline uyarlanmış yeni bir baskısını yaptı. Bence yine her kütüphanede bulunması gereken bu kitapla, her yaştan hemen herkes Atatürk'ü çok daha yakından tanıma olanağı yakalayacak...
ÖĞRETMEN TAYİNLERİ
Öğretmen tayinlerinde yanlışlar devam ediyor. Parayı bastıran, beğenmediği tayin yerini rahatlıkla değiştirebiliyor. Bakanlığın önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da becayiş yolunu açık bırakması en fazla uyanıkların işine yarıyor. İyi kentlerden bir yere tayini çıkan, burayı 500 milyon lira ile bir milyar lira arasında başka bir yere pazarladıktan sonra, artık öğretmenlikten vazgeçip yeni tayin yerine gitmiyor.
Öğretmenleri böylesi çirkin oyunlar içerisine girmeye zorlayan da maalesef Milli Eğitim Bakanlığı'nın ta kendisi. İlgililerin becayiş konusunu biraz yakından incelemeye almaları ve hatta kaldırmaları gerekir. Yoksa zaten iyice yıpranmış olan öğretmenlik mesleği yeni yaralar alacaktır.