Öğrenciler deli gibi çalışıyor. Niye?
Daha iyi bir okula girmek için.
Ama gelinen son nokta, öylesine kapkara ki verdikleri onca mücadeleye isyan ediyorlar.
İşsizliğin en yüksek olduğu kesim, üniversite mezunları.
Ödüllendirileceklerine, adeta cezalandırılıyorlar.
Bu yüzden de yükseköğretime olan talep giderek azalıyor.
Her yıl on binlerce kontenjanın boş kalması bu yüzden.
TÜBİTAK Bilim Ödüllü
Hoca bile geçinemiyor
Öğretim üyelerinin yani bilim insanlarının ne kadar az maaş aldıklarını ve bu kafayla asla bilim toplumu olamayacağımızı dün bir kez daha yazmıştım, mail yağdı. Meğerse idari personel de onlardan farklı değilmiş.
Bugün çok çarpıcı bir maili vitrine çıkartmak istiyorum.
TÜBİTAK ödüllü çok değerli bir hocamızdan geldi (Profesör).
Ve sözün bittiği noktada olduğumuzu içimiz cız ederek bir kez daha görmüş olduk:
“Öncelikle Türk eğitim sistemini her açıdan bu kadar detaylı takip eden ve güzel tespitleri olan sizi candan tebrik ediyorum.
Bir haksızlık veya yanlışın düzeltilmesindeki ilk adım onu tespittir.
Siz bu konuda yazığınız öz ve can alıcı yazılarla gerekli tarafları en güzel şekilde uyarma/bilgilendirme konusunda etkin bir kalemsiniz.
Öğretim üyelerinin maaşları düşük değil, ÇOK ÇOK düşük.
Lise mezunu seviyesinde personel çalıştıran pek çok bakanlık personeli (İçişleri, sağlık, vb.) doktoralı bir Yrd. Doç. Dr.’dan bazı durumlarda Doçent’ten fazla maaş alıyor.
Mezun ettiğimiz öğrenciler, 3000 TL ile işe başlıyor.
Bir profesör yaklaşık 4100 TL maaş alıyor (Bazı bölgelerde bu biraz daha yüksek).
Her Profesör veya Doçent/Yrd. Doç. bilirkişilik veya ders ücreti altında fazladan maaş almıyor (Böyle bir yanlış kanı var kamuoyunda).
Öğretim üyesi sadece tıp fakültelerinde yok (sadece onların düzenli olarak ek gelirleri var).
Yürüyerek işe gidiyorum
TÜBİTAK Bilim Teşviki Ödülü aldım. 200 civarı makaleme karşın ne evim, ne arabam var.
Yürüyerek okula gidip geliyorum.
Bunu üniversitede bilmeyen yok.
Oturduğum ev ailemin ama bana yetmiyor.
Kiraya dahi çıkmaya cesaret edemiyorum, satın almak şöyle dursun.
Bu maaşla bilim olmaz
Özetle Öğretim üyelerinin tamamının maaşı az değildir, ÇOK ÇOK azdır.
Umarım ilgili ve yetkili kişiler durumun farkında olur.
2023 hedefine kanımca bilim toplumu olarak ulaşılır.
Bilim toplumu olma yolunda genç nüfusu bilime yönlendirmede en büyük etken iyi ücrettir.
Herkesin, futbol, basketbol, şarkıcı, dizi oyuncusu ve manken olmak istediği (ki hepsi çok güzel mesleklerdir ama o kadar ihtiyaç var mıdır?) bir ülke gençlerini bilime, Ar-Ge’ye ve araştırmaya çekmenin yolunu araştırmalıdır.
En iyi motivasyon iyi ücrettir. Her alanda olduğu gibi.
Amerika bir gecede süper güç olmadı.
Uçak inip kalkabilen savaş gemisi yapmaya 1. Dünya savaşında menzil sorunlarını görerek karar verdi.
100 yıl önce de suya indirdi.
Çin sadece kök hücreden yılda 10 milyar Dolar, belki daha fazla kazanıyor. Ar-Ge’ye ve bilim insanına bizim milli gelirimizden daha fazla para ayrılıyor.
Gerçekçi olmak gerek...”